Melih Bektaş (31), büyük bir tutkuyla polislik mesleğine adım attı. Ancak, 10 yıl boyunca polis olarak görev yaptıktan sonra işinden istifa ederek hayallerini gerçekleştirmek için yollara düştü. Polislik kariyeri boyunca hem yurt içinde hem de yurt dışında seyahat etme fırsatı bulan Melih, bu deneyimler sayesinde kendisinin ve dünyanın sınırlarını keşfetmeye başladı. Sosyal medya aracılığıyla yurt dışından birçok gezginle iletişim halinde olan Melih, onların yaşam tarzını gözlemlediğinde hayatın sadece biriktirmek ve harcamak üzerine olmadığını anladı. Ucuz seyahat yöntemlerini öğrenerek bu yolculuğa adım attı. Polislikten ayrılmadan önce 3 aylık ücretsiz izne çıkarak Güney Amerika'ya seyahat etti. Bu seyahat sırasında özgürlük hissini ve kişisel gelişimi tatmin edici bulan Melih, istifa kararı aldı. Ailesi, Melih'in kararını özlemelerine ve endişelenmelerine rağmen onun mutlu olduğunu bildikleri için her zaman destek oldular. Bu karar Türkiye'de çoğu kişi tarafından çılgınlık olarak nitelendirildi ve Melih yaptığı tercihten pişman olacağı yönünde yorumlar aldı. 

Malezya Foto 1

Otostop, toplu taşıma ve yürüme ile dünya turu

Melih, seyahate çıkmadan önce bir miktar para biriktirdi ve yolculuğa çıkarken yanında tüm kamera ekipmanları bulunuyordu. Gittiği ülkelerde geçici işler bulmak için çaba sarf ediyordu. Bu işlerden biri de drone ile video çekmekti. Hosteller ve sörf okulları gibi işletmelere drone ile video çekerek hem ücretsiz konaklama imkanı sağlıyor hem de bu işten para kazanıyordu. Ayrıca, "Az da olsa YouTube gelirim var" diyen gezgin: Yolda 3 tane ana gideriniz oluyor; bunlar ulaşım, yemek ve konaklama. Ulaşımı mümkün olduğu kadar otosto,p toplu taşıma ve yürüyerek yapıyorum. Konaklamayı çoğu gezginin kullandığı bir uygulama üzerinden veya çadırımda sağlıyorum. Geriye sadece yemek kalıyor, bunu da hem kendi birikmişimden hem de yolda kazandığım parayla sağlıyorum. Dünyayı gezerken konfor alanınızdan çıktığınızda az para harcıyor, çok deneyime sahip oluyorsunuz" ifadelerini kullandı. 

Malezya Foto 2

5 kişi bıçaklarla saldırdı

Melih Bektaş, Malezya'ya ulaştıktan üç gün sonra yine otostop yaparak ülkenin bakanlıklarının bulunduğu bir bölgeye doğru yol aldı. İlk otostop yapışında, arabasına aldığı kişiyle çok keyifli bir yolculuk geçirdi ve hayat üzerine derin bir sohbet ettiler. Daha sonra Melih, merkezi bir noktada araçtan indi. "İkinci yerde otostopa çıktığım mekan, HGS geçişlerinin altında aynı anda yüzlerce aracın geçtiği bir yerdi. Duran ilk 2 araca aynı istikamete gitmediğimiz için binmedim, 3'üncü araç ise beni bu gasp olayını yaşayacağım yere getiren genç bir çocuktu. Çocuk, ben arabaya bindiğim zaman sadece yol güzergahında 10 dakika bir arkadaşına uğrayıp para alacağını, vaktimin olup olmadığını sordu ve beni gideceğim adrese kadar bırakacağını söyledi. Ben de herhangi bir zaman sıkıntım olmadığını söyledim, beraber yol almaya başladık. Arabayı park ettiğinde şahıslarla karşılaştım ve uyuşturucu madde kullandıklarını gördüm. Bana da içmem için ısrarlı davranınca zaten bir şeylerin yanlış gittiğini anladım ve yakın bir arkadaşıma başıma bir şey gelebilme ihtimaline karşı konum attım.''

Malezya Foto 3

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Muhammed Muhbir'e taziye telefonu! Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Muhammed Muhbir'e taziye telefonu!

''Beni 13 saat boyunca tutacakları süre başlamış oldu."

Olayın kırılma anını anlatan Melih şunları söyledi: “Zaten benim huzursuz olduğumu anlayınca araca binmemi söylediler. Bu arada evlerin etrafında hiç kimse yoktu. Oradan beni bir Hindu tapınağına getirdiler ve 2 bin dolar dolar istediler. Paramın olmadığını söylediğimde içlerinden biri sol tarafıma yumruk atıp çantama doğru hamle yaptı. Ben de refleksle çantamı kavradım. Bu sırada 5 kişi topluca bana saldırmaya başladı. Enseme çizik attılar, sırtıma ve sağ baldırıma bıçakla vurmaya başladılar. Darbeleri almaya başlayınca çantayı bıraktım ve onlar da saldırmayı bıraktı. Böylece beni 13 saat boyunca tutacakları süre başlamış oldu."

Malezya Foto 4

Ölüm onu takip ediyordu

Melih Bektaş, gün boyunca otostop yaparken bulunduğu yerleri, gittiği yönlere kimler tarafından götürüldüğünü, kaç kişi olduklarını ve kişilerin tanımlarını polislere aktardı. Verdiği bilgiler nedeniyle polis memurları, Melih'i iki hafta boyunca orada tutmak istediler ancak bu konuda yasal bir prosedürleri olmadığı için serbest bırakıldı. Bunun üzerine arkadaşlarının ayarladığı uçak biletiyle Türkiye'ye döndü. "Hayatımda bu kadar ölüme yakın olduğumu hissetmemiştim, kabullenişlerim olmasaydı muhtemelen akıl sağlığımı yitirirdim. Biriktirerek aldığım bilgisayar, kamera ekipmanlarımı kaybettim ama sağlığım yerindeydi, hayattaydım ve önemli olan da buydu" Başına gelen bu olayın ender rastlanan bir durum olduğunu belirten Melih; “Uzun süredir otostopla dünyayı geziyorum, birçok harika hikayem var. Otostopla tanıştığım insanlarla köylerine gidip hayatlarına temas etmenin verdiği hazzı her zaman yaşadım. Ve yol boyunca birçok insana denk geldim, o yüzden bu olayı yorumlarken yolculuktan veya otostoptan vazgeçme gibi aklımda herhangi hiçbir şey yok. Ben insanın kaderinden kaçamayacağını düşünüyorum, bunun olmaması için insanın yolculuğa çıkmayıp sabit bir yerde oturması gerekiyor. Ne iyiliğe küskünüm, ne otostop çekmeye ne de yolculuğa" diyerek duygularını ifade etti.

Kaynak: Milliyet