Son Mühür/Osman Günden- Son Mühür TV'de, Sıcak Bakış programına katılan Kozak Çamavlu Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı, Köy Koop Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kocataş, Tunç Erciyas’ın sorularını yanıtladı.

Üsteki altın alttakinden daha değerli...

Madra Barajı’nın Çamavlu Köyü’nün can damarı olduğundan bahseden Kocataş, Madra Dağı’ndaki altın madenciliği faaliyetinin hem köyün su kaynaklarını tükettiğini hem kanal akış yönünü değiştirdiğini söyledi.

“Madra Barajı, artık üreticiye su vermiyor”

Maden sahası yarattığı olumsuzluklardan bahseden Kocataş, “Madenin çalıştığı alan 13 bin 500 dekar. Şimdilik 3.500 dekarlık bir alanda faal ama pompalarla yeraltı suyunu dışarı atarak bölgedeki su dengesini bozuyor.

3 yılda yüzde 30’a yakın su kaybı yaşadık. Özellikle Yeşil Kozak bölgesinde bariz su sıkıntısı başladı. Madra Barajı, artık üreticiye su vermiyor. Sondaj yapanlar ya tuzlu suyla karşılaşıyor ya da artık su bulamıyor. Su, bizim en öncelikli meselemiz. Yeraltı su damarlarının birbirine bağlı olduğunu yıllar sonra anladık ama artık geç olabilir. Yeraltı suyunun yönünü değiştirince doğanın dengesi de değişiyor.” dedi.

Kırsal destek sürmeli...

Kırmızı çizgisinin maden ve taş ocağı olduğunun altını çizen Kocataş, köyüne muhtar olma sebebinin bu olduğunu ve köyünde ne taş ocağına ne de maden faaliyetine geçit vermeyeceğini söyledi.

Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer döneminde başlatılan kırsal desteklerin çok faydası olduğunu, özellikle küçükbaş hayvancılık politikaları gerçekten değerli bulduğunu belirtti. İzmir'de bir yıl içinde küçükbaş hayvan sayısında yüzde 30 azalışın orman yangınlarının artışına neden olduğunu vurgulayan Kocataş, “Sonuç olarak ormandaki otları yiyen hayvan kalmadı. Yerli ineklerimizi ormana salarak doğayı dengeleyebiliyorduk. Artık bu da mümkün olmuyor” diye ekledi.

“Türkiye’de aracılar üreticiden çok kazanıyor”

Çamavlu Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin kurulma serüvenini anlatan Kocataş, “Geçmişte, yani 1963 yılında kooperatifçilikle tanışmıştık. Ancak 2000’lerde yaşanan olumsuzluklarla kooperatifimiz kapandı. Fakat gördük ki köylü, üretici, yalnız kaldığında pazarlama yapamıyor, emeğinin karşılığını alamıyor. Bu nedenle tekrar bir araya geldik, Çamavlu Tarımsal Kalkınma Kooperatifini kurduk.

Çünkü kooperatifsiz üretici ne sesini duyurabilir ne de emeğinin hakkını alabilir. Bugün köylünün elindeki en büyük güç, birlikte hareket etmek. Köylü, üretmek zorunda. Seve seve değilse bile, yine de üretmek zorunda. Ya doğduğumuz, büyüdüğümüz toprakları terk edip şehre göç edeceğiz ya da bu topraklarda kalıp üretmeye devam edeceğiz. Türkiye’de üretimde değil, pazarlamada sorun var. Aracılar üreticiden çok kazanıyor. Ancak köylü birleşirse, ürününü tek kalemde pazarlarsa pazarlık gücü artar” dedi.

Köy muhtarı ile mahalle muhtarı aynı değil...

Büyükşehir yasasıyla muhtarların tüm yetkilerinin alınıp imkânlar kısıtlanmasından veryansın eden Kocataş, yine de ellerindeki kısıtlı imkanlarla camiye, okula, köye destek olmaya devam ettiklerini söyledi.

“Gelin birlikte üretelim, birlikte pazarlayalım”

Tugay Başkanımdan destek bekliyoruz...

Kocataş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’a şöyle seslendi:

“Eski İBB Başkanı Tunç Soyer döneminde başlatılan yangın tankerleri projesi, birçok yangını daha başlamadan önledi. Eğer bu uygulamayı 3 katına çıkarırsa daha büyük felaketleri engellememize yardım edebilir. Yeni kırsal yasası hazırlanacaksa masa başında değil, kırsalda yaşayanlarla birlikte hazırlanmalı. Çünkü sahada tutmayan teorilerle kırsal kalkınma sağlanamaz. Gelin birlikte üretelim, birlikte pazarlayalım. Üretici kazanırsa, tüketici de kazanır. Ülke kazanır”

Muhabir: Osman Günden