Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırma hedefiyle yola çıkan ve 12 insan hakları aktivistini taşıyan Madleen gemisine İsrail Ordusu müdahale etti. Yaşanan gelişmeler üzerine Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, geminin serbest bırakılması ve Gazze ablukasının sonlandırılması için çağrıda bulundu. İsrail Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamayla, geminin İsrail'e getirildiğini ve aktivistlerin ülkelerine gönderileceğini duyurdu.
BM'den abluka için sert uyarı
BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Madleen gemisinin "acilen serbest bırakılması gerektiğini" belirtti. Albanese, "Her Akdeniz limanı Gazze'ye yardım, dayanışma ve insanlık taşıyan tekneler göndermelidir. Beraber yelken açacaklar, birlikte durdurulamaz olacaklar" ifadelerini kullandı. İsrail'in Gazze'de yarattığı insani felakete ve yardım girişini kısıtlayan ablukasına dikkat çeken Albanese, "Ablukayı kırmak, devletler için yasal bir sorumluluk ve hepimiz için ahlaki bir zorunluluktur" değerlendirmesinde bulundu.
Madleen'in yolculuğu ve aktivistlerin kararlılığı
Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun (Freedom Flotilla Coalition) Gazze ablukasını kırmak ve bölgeye yardım götürmek amacıyla düzenlediği bu misyon çerçevesinde, 18 metrelik yelkenli Madleen, 1 Haziran'da İtalya'nın Katanya kentinden Gazze'ye doğru yola çıkmıştı. Gemideki aktivistler, İsrail ordusunun müdahalesi durumunda barışçıl tutumlarını sürdüreceklerini ve direniş göstermeyeceklerini daha önceden açıklamıştı.
Gözaltına alınan aktivistler ve İsrail'in açıklaması
İsrail Ordusu'nun, Gazze Şeridi'ne yaklaşık 185 kilometre uzaklıkta alıkoyduğu Madleen gemisindeki 12 aktivist arasında Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan, Almanya vatandaşı Yasemin Acar, Türkiye'den Hüseyin Şuayb Ordu, Brezilya'dan Thiago Avila, İspanya'dan Sergio Toribio, Hollanda'dan Marco van Rennes, Fransa'dan Baptiste Andre, Reva Viard, Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve gazeteci Omar Faiad bulunuyor. İsrail Dışişleri Bakanlığı, alıkonulan insan hakları savunucularının bir videosunu da paylaşarak, baskın sırasında yara almadıklarını belirtti ve aktivistlerin ülkelerine gönderileceğini duyurdu.
Gazze'de derinleşen insani kriz
7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail ordusunun saldırılarına maruz kalan Gazze Şeridi'nde, hastaneler, okullar ve yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı çadırlar da hedef alınıyor. İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ilaç ve insani yardım kısıtlamaları nedeniyle yaklaşık 2.3 milyon Filistinli, büyük bir insani felaketle boğuşuyor. Filistinli yetkililer ve uluslararası çevreler, İsrail'in Gazze'de "aç bırakma politikası" uyguladığı ve açlığı "savaş silahı" olarak kullandığı uyarısında bulunuyor. Dünyanın dört bir yanında düzenlenen eylemlerle Gazze'ye saldırıların durdurulması ve insani yardımın ulaştırılması çağrıları yükseliyor. İsrail'in insani yardım dağıtımını tekeline alma çabalarıyla, ABD desteğiyle kurulan insani yardım noktalarında yiyecek bulma umuduyla bekleyen Filistinlilerin de sık sık hedef alındığı belirtiliyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında şu ana kadar 55 binden fazla Filistinlinin yaşamını yitirdiği ve 126 bin kişinin yaralandığı biliniyor.
