Son Mühür/ Beste Temel- Son Mühür Televizyonu'nda yayımlanan Sıcak Bakış programına konuk olan İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Odası Başkanı Aykut Yenice, Tunç Erciyas'ın lokantacı esnafı ile ilgili sorularını cevapladı.

Ahilik nasihatı...

Esnaf deyince akla ahilik gelir. Ahilik nasihatinde Pir Ahi Evran Veli ne güzel söylemiş. Esnafın tanımını yapmış adeta...

“Harama bakma, haram yeme, haram içme. Sabırlı, doğru, dayanıklı ol. Yalan söyleme. Büyüklerinden önce söze girme. Kimseyi kandırma, kanaatkâr ol. Dünya malına tamah etme. Yanlış ölçme, eksik tartma. Kuvvetliyken affetmesini, hiddetliyken yumuşak davranmasını bil ve kendin muhtaçken bile başkalarına verecek kadar cömert ol.”

Ne kadar doğru söylemiş değil mi üstat? Ama seçim döneminde esnaf teşkilatı bu nasihati biraz rafa kaldıracak gibi... Esnaf seçimleri de dostluk çerçevesinde geçmeli. Bir kişi kazanır, sonra tüm esnaf kucaklaşır şeklinde olmalı... Lokantacılar 25 Ocak'ta yeni başkanını seçecek...

Yenice neden aday oldu?

Yenice neden aday oldu?

Aykut Yenice, 5 dönem Lokantacılar Odası başkanlığı, 3 dönem de federasyon başkanlığı yapıp, lokantacıların sorunlarına çözüm üreten, seslerini duyuracak çalışmalar gerçekleştirdikten sonra bu dönem tekrar aday oldu. Herkes “Aykut Başkan bu kadar dönem başarılı çalışma yaptı, onursal başkanımız olsun” derken neden tekrar sahalara indiğini anlattı.

"Çok güzel bir söylemle açtınız üstad. Ahi Evran, Kırşehir’de federasyon başkanıyken çok çok ziyaret ettiğimiz bir türbeye sahiptir. Çok önemli bir kültürüz, yüzyıllardır var olan bir kültürüz. Osmanlı’nın, daha doğrusu Avrupa’daki ülkelerin birçoğunun örgütlenmesinin sebebi olmuştur Ahi Evran’ın esnaf teşkilatındaki yapılandırması.
Türkiye’de esnaf teşkilatı ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda çok önemli bir kilometre taşıdır. İki buçuk-üç milyona yaklaşan nüfusuyla da Türkiye’nin en büyük kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütüdür.
İzmir’imizde bu teşkilat 1958 yılında kurulmuştur. 1980 yılında kurulan bu teşkilatın 128 tane meslek örgütü içeren odası vardır. Bu 128 meslek örgütünün Türkiye genelinde iki buçuk milyon üyesi vardır. Ayrıca 13 tane mesleki federasyon bulunur. Konfederasyon Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu’dur. 81 birlik olmasına rağmen İstanbul’da 2 birlik vardır; biri Anadolu Yakası’nda, biri Batı Yakası’nda. Dolayısıyla 82 birliğin altında 3.500 tane oda vardır.
Bizim de Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu’na bağlı odalarımız Türkiye genelinde 104 tanedir. 81 ilde 104 odamız vardır. Yaklaşık 300 bine yaklaşan bir üye yapısına sahiptir ve bizim mesleğimiz biliyorsunuz, sevgi ve emek mesleğidir. Esnafın sorunlarına çözüm bulmak için esnafımızın çağrısı üzerine tekrar aday oldum."

Lokantacılar esnafının çağrısı varsa sessiz kalmanın mümkün olmayacağını belirten Yenice, yaptığı çalışmaları özetledi.

"1994 yılında rahmetli Adil Müftüoğlu’nun yanında 9 yıl çıraklık yaptım. Yönetiminde, 2002 yılında oda başkanlığını kazandım. 2022 yılına kadar 20 sene, 5 tane seçim kazandım.

Çok enteresan bir şey var ki, gurur kaynağıdır: Benim aileme, çocuklarıma bırakacağım bir unvandır bu... Seçimler kazanılır kaybedilir. Trump da kaybetti sonra bir daha ki seçimde tekrar girdi kazandı. Şimdi tekrar seçimler var gireceğiz kazanacağız inşallah..."

İzmirli esnafı ihmal etti mi?

Yenice, Federasyon başkanı olduğunuz dönemde İzmirli esnafı ihmal ettiğiniz düşünülüyor. Böyle bir şey var mı? sorusunu içtenlikle yanıtladı.

"Şimdi takdir edersiniz ki ben federasyon başkanı olduğumda 5 tane mekânım, 165 tane personelim vardı. Ben kendi işimi bile ihmal ettim. Bugün sadece önü 5 masalı, 5 tane personeli olan bir dükkânım kaldı. Neden geri gittik? Çünkü ben 12 yıl Ankara’da, otel köşelerinde, Türkiye’nin il il her yerinde çalıştım. Bugün sosyal medyama bakın, paylaşımlarımın altına Türkiye’nin her tarafından yüzlerce mesaj geliyor. Ben bu işi hakkıyla yaptığıma inanıyorum. Çünkü insanları hayatınızda bir kere kandırırsınız.

Türkiye’nin ulusal kanallarında Ahmet Beylerle, Fatih Portakallarla, hangi kanal isterseniz… Kim konuşuyordu? Aykut konuşmasaydı ben hâlâ federasyon başkanıydım, oda başkanıydım. Burada çok konuştuğum için bu unvanlarımı kaybettim ama bundan hiç pişman değilim. Müsterihim. Çünkü ben esnafın sesi olduğum için oralara çıktım. İzmir'de fazla duramadım esnafımla ilgilenenedim ama başkan vekilimiz işin başındaydı. Bu bir ekip işidir tüm Yönetim bir olur çalışır. Ankara'da onları temsil ettim. Pandemide ne oldu? Bütün dükkânlar aylarca kapalı kaldı, günlerce kapatıldı.Sonra ne dediler? “Çok özür dileriz, sizden dolayı olmadı.” Aynısını şimdi de yapmadılar mı? Ne oldu bu ülkede? Yargı sonuçtan delile gidiyor. Zehirlediler denilen ailenin lokanta esnafından dolayı zehirlenmediği anlaşınca hiç kimse konuşmadı. Esnaftan aldığım güçle her platformda haklarımızı savundum. Bacasız Sanayi gibi çalışıyoruz. Gece gündüz çalışıyoruz. Lokantacılar bulundukları sokaklara, caddelere değer karar. En büyük dükkanlar bu işletmelerdir."

Başkanın iddiası...

Mevcut başkanın bir iddiası var. Siz birkaç ay önce, aday olmadan önce onlarla iletişim kurup “Beni yönetim kurulu üyesi yap, benim hedefim federasyon başkanlığı. Sonra federasyon başkanı olunca üyelikten istifa ederim.” demişsiniz sözünü içtenlikle yanıtlayarak böyle bir konuşmanın geçmediğini, uzun zamandır başkanla görülmediğini ifade etti

"Ben şunu söyleyeyim. O televizyon programında oğlumla ilgili çok güzel şeyler söylemiş ama aynı kişi benim oğluma, “Aday olmasın, onursal başkan yapalım seni de odaya avukat yapayım.” diye çirkin bir teklifte bulunmuştur. Ben burada yapacaklarımı anlatmaya geldim. Odayı iki liraya aldım sözü çok ayıp! Vergi ve SGK borcumuz yoktu.
Sen odadan istifa ettin 2014 yılında. Ben sana yönetim kurulu olarak resmi belge gönderdim. Gel hakkını al diye sen icra memuru ve gazetecilerle geldi. Haciz yapmaya çalıştın. Para hazır duruyordu. Odayı icraya veren sendin. Belgeler konuşuyor. Her ortamda da başkan ile konuşmaya hazırım. Kimseye borcum yok diyorsun. Birlik'e borç, borç değil mi?

Değerli olsa Başkan Yalçın Ata kullanırdı...

"Odamızın mülkü olan Konak 5. Bölge’de kayıtlı büro satışının yapılması için başkanlık divanına yetki verilmesine, Kaynaklar'daki arazinin İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’ne devrine” dair yönetim kurulu kararında sevgili Doğan Kılıç, burada senin imzan var. O arazi işe yarasaydı yıllar sonra Birlik Otel'i cennete çeviren Birlik Başkanı Yalçın Ata burayı da yapardı."

Gastronomi Turizmi...

Aykut Yenice, 20 yılda yaptıklarını özetledi. Mevcut başkan Doğan Kılıç’ın iddialarını cevapladı. Gastronomi turizminin önemine değindi. Düzenledikleri iki Mutfak Zirvesi'nin etkilerini anlattı.

"Gastronomiyle ilgili çok güzel bir festival yapmıştık. Kültürpark’ta büyük bir pasta kesilmiş, dünya rekoru kırılmıştı. Başkanlık dönemimizde İzmir Enternasyonal Fuarı'nda üylelerle bir stant kurmuştuk; hijyenik ve güzel gıdalar sunduk. Halkın büyük ilgisini çekmişti. Bu şekilde gastronominin önemi de artmıştı.Şimdi yeni yeni gastronomi konuşuluyor."

Türk Yıldızları...

Doğru çalışan firmaların ödüllendirilmesi gerektiğini vurguladı.

"Sürekli hileli ürünlerle ilgili ceza haberleri yapılıyor. Ödülü hakedenlere de Michelin yıldızı gibi Türk Yıldızları Ödülleri verilmeli... Obezite ile mücadele sağlıklı beslenme ile olur. Ceza olduğu gibi ödüllendirmek gerekir."

Muhabir: Beste Temel