Son Mühür - Bulgaristan’da hükümetin Perşembe günü istifa etmesi, ülke genelindeki protestoları durduramadı; katılımcı sayısı giderek arttı. Yüzbinlerce kişi başkent Sofya’daki meydanları doldurdu. Hükümetin bulunmadığı ülkede, siyasi istikrarsızlık, yolsuzluk ve ekonomik kriz protesto edildi. Parlamento düzeyindeki anlaşmazlıklar nedeniyle son dört yılda yedinci kez ulusal seçime gidildi ve ardışık hükümetler istikrar sağlayamadı. Halk yolsuzluktan bıkarken, öfke büyüdü. Bulgar Levası yerine Euro’ya geçiş hazırlıklarının başlaması ise protestoların fitilini ateşledi.
Geri adım attılar ama nafile
Geçen yıl Ocak ayından beri görevde olan hükümet, 1 Ocak’ta planlanan Euro’ya geçişi yönetmeye hazırlanıyordu. Ancak bu karar, ülkede yolsuzluk nedeniyle tepkilere yol açtı. Euro’ya geçişin hayat pahalılığını artıracağı endişesi halk arasında yaygındı. Başbakan Rosen Zhelyazkov, vergileri yükseltecek yeni bütçe taslağını sunduğunda protestoların önü alınamadı. Halk, artan vergilerle yapılacak harcamaların bir kısmının polis, güvenlik birimleri ve yargı için ayrılmasını eleştirdi; zira bu kurumlara yıllardır biriken öfke söz konusuydu. Taslağı geri çeken Zhelyazkov, protestoların ardından istifasını da verdi. Cumhurbaşkanı Rumen Radev de istifa çağrısında bulunmuştu. Ancak istifalar, sokaktaki öfkeyi dindirmedi; protestocular, hükümetin geri adımını gecikmiş bir tepki olarak değerlendirdi.
Gerilim artıyor
Ülkenin AB içinde en yolsuz ülkeler arasında yer alması, sokaktaki öfkeyi daha da artırıyor. Protestocular, “mafya hükümetine hayır” yazılı pankartlar taşıdı. Varna Belediye Başkanı Blagomir Kotsev’in yolsuzluk iddiasıyla aylarca tutuklu kalması da gerilimi yükseltti. Çarşamba günü on binlerce kişi ülke genelinde sokağa çıktı; bu gösteriler, 1989’da komünizmin sona ermesinden bu yana düzenlenen en büyük hükümet karşıtı eylemler arasında gösterildi. Şimdi Cumhurbaşkanı, parlamentodaki en büyük parti GERB’e hükümet kurma görevini verecek, ancak dokuz partili parçalı yapıda gerekli desteği bulmak kolay olmayabilir.





