Son Mühür/ Beste Temel- İzmir Kent Konseyi Başkanı Özgür Topaç, 365 Gün Engelliyiz Platformu’nun çağrısıyla düzenlenen ve kentin cadde ile sokaklarının erişilebilirlik düzeyini inceleyen özel bir geziye katıldı. Topaç, bu saha çalışması sayesinde engelli bireylerin kentsel yaşamda karşılaştığı zorluklara birinci elden tanıklık etti. Geziye, Platform Sözcüsü Seyit Çelebi ve İzmir Barosu Engelli Hakları Komisyonu Üyesi Av. Suna Ağı’nın yanı sıra platformun üyeleri de katılım sağladı.
Gündelik yaşamda karşılaşılan fiziksel ve zihinsel engeller
Düzenlenen şehir turunda, fiziksel ve görme engelli bireylerin günlük hayatta yaşadığı zorluklar açıkça gözlemlendi. Ekipler, sadece cadde ve sokaklarda değil, aynı zamanda kamu binalarına ve kamusal alanlara erişimde de büyük engellerin bulunduğunu tespit etti. Engelli bireylerin yaşadığı sıkıntıları bizzat görerek önemli izlenimler edinen İzmir Kent Konseyi Başkanı Özgür Topaç, durumu özetlerken, “Bu inceleme gezisinde özel bir bölge seçmek yerine rastgele ilerledik. Gözlemlediğim en temel izlenim, engelli bireylerin 'Evden çıkmazsak daha rahat olacağız' düşüncesine sahip olmasıydı. Bu durum, toplumsal bütünleşme çabalarımızı artırmamız gerektiğini gösteriyor,” yorumunda bulundu. Topaç, bir şehirde fiziksel tasarımın yanı sıra zihinsel tasarımın da büyük önem taşıdığını ve toplumun her kesimi dinlenerek kapsayıcı bir kentsel planlama yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Hukuksal zorunluluklar ve eşitlik talebi
Engelliler Hakkındaki Kanun’a göre, kamuya hizmet veren tüm yapılar, açık alanlar ve toplu taşıma araçlarının engelli erişimine uygun hale getirilmesi yasal bir zorunluluktur. İzmir Barosu Engelli Hakları Komisyonu Üyesi Av. Suna Ağı, bu yasal gerekliliğe rağmen karşılaşılan manzaraya tepki gösterdi. Ağı, “Birlikte deneyimledik ki, vatandaşa hizmet verecek bir adliye binasına yürümek için kaldırım bile yok; varsa da hissedilebilir yüzey eksik, rampa eğimi uygun değil ya da yaya yolları kaldırıma park etmiş araçlarla işgal edilmiş durumda,” dedi. Bu engellerin, engelli bireylerin toplum içinde yer almasını, iş gücüne katılmasını ve bireysel olarak yaşamını sürdürebilmesini neredeyse imkânsız hale getirdiğini vurguladı. Av. Ağı, erişilebilir bir kentin tüm yurttaşların temel hakkı olduğunu belirterek, “Kimseden lütuf beklemiyoruz, sadece yasaların uygulanmasını istiyoruz,” diyerek eşitlik taleplerini dile getirdi.
Farkındalık yerine gündelik yaşama tanıklık vurgusu
365 Gün Engelliyiz Platformu Sözcüsü Seyit Çelebi, engelli bireylerin kent yaşamına eşit yurttaşlar olarak katılmasının önündeki engellerin, ne yazık ki daha hane kapısından adım atılır atılmaz başladığına dikkat çekti. Çelebi, Başkan Topaç’ın bu engellere kendileriyle birlikte yürüyerek tanıklık etmesinin çok değerli olduğunu söyledi. Platform olarak, görme engelli birine göz bağlama ya da yürüyebilen birine tekerlekli sandalye kullandırma gibi farkındalık çalışmaları yerine, gündelik yaşamın zorluklarına doğrudan tanıklık edilmesini daha etkili bulduklarını ifade etti. Çelebi, “Karşılaştığımız engelleri gerçekten anlamak ve bunları ortadan kaldırmayı istemek için, bizim gündelik yaşamımıza tanıklık etmeniz yeterlidir,” diyerek, Başkan Topaç’a davetlerine olumlu yanıt verdiği ve zorlu günlük yaşamlarına eşlik ettiği için teşekkür etti. Bu gezi, İzmir’de kentsel planlamanın kapsayıcılık ve eşit erişim ilkeleri doğrultusunda yeniden gözden geçirilmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha gündeme taşıdı.





