Son Mühür/Gamze Eskiköy- İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde bir araya gelen Eğitim-İş üyesi öğretmenler, okullarda vakıf ve dernek çatısı altında cemaatler tarafından verilen kurslara tepki gösterdi. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde düzenlenen eylemde, basın açıklamasını Eğitim-İş Genel Özlük-Hukuk ve TİS Sekreteri Şenol Eyüboğlu okudu.

"Eğitimsiz kişiler çocuklarımıza teslim ediliyor"

Eyüboğlu, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i sert sözlerle eleştirerek, “Başında bulunduğu Bakanlığı cemaat ve tarikatlara teslim eden; laik, bilimsel, çağdaş eğitime karşı uygulamalarıyla Cumhuriyetin kazanımlarını yok etmeyi planlayan Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin, okulları tarikat ve cemaat yapılanmalarının faaliyet yeri olarak kullanmalarına izin vermeye devam etmektedir.

Tarikat ve cemaatlere bağlı dernekler ve vakıflar, okullarda hiçbir denetim, kontrol ve yaptırım olmaksızın faaliyetlerini sürdürmektedir. Okullara alınacak bir temizlik görevlisinin dahi araştırması yapılıp sabıka kaydı istenirken, bu dernek ve vakıflar adına okullarda kurs veren kişilerin kim olduğu, bu kursu verebilecek bilgi birikimine sahip olup olmadığı, pedagojik eğitim alıp almadığı bile araştırılmadan çocuklarımız bu kişilere teslim edilmektedir. Okullarda yürütülen bu kurslar, Milli Eğitim yetkilileri tarafından denetlenememekte, kontrol edilememekte, plan ve programları olup olmadığı dahi sorgulanamamaktadır" dedi.

kemalpaşa eylem tarikat

"Laik ve bilimsel eğitim teslim alındı"

Eyüpoğlu, "Bu kurslardan biri de ilçemiz Cumhuriyet İlkokulu'nda açılmıştır. Kursa katılan öğrenciler, okulun önüne toplu halde çıkarılmış, Arapça ve Türkçe ayetler okutulmuştur. Bu görüntülerle adeta “laik ve bilimsel eğitim teslim alınmıştır” algısı yaratılmaya çalışılmıştır. Altını çizerek vurguluyoruz: Okullar, tarikat ve cemaatlerin ideolojik faaliyet alanı değildir.

Tarikat ve cemaatler ile bunlara bağlı dernek ve vakıflar, Cumhuriyetin eğitim sistemi içinde yer alamaz! Milli Eğitim Temel Kanunu'na göre Türk Milli Eğitimi'nin genel amacı; “Atatürk inkılaplarına ve Anayasa'nın başlangıcında ifadesini bulan Türk milliyetçiliğine bağlı… Milli, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen yurttaşlar olarak yetiştirmek”tir. Aynı kanunda açıkça “Türk Milli Eğitiminde laiklik esastır” denilmektedir. Ne Anayasa’da ne de Milli Eğitim Temel Kanunu’nda okulların dernek ve vakıflar tarafından istedikleri gibi kullanılabileceğine dair bir hüküm yoktur" diye konuştu.

İptal edilmeli!

Eyüoğlu sözlerini şöyle noktaladı:

"Buradan açıkça uyarıyoruz: Bakanlığın, tarikat ve cemaatlerle yapmış olduğu tüm protokoller derhal iptal edilmelidir! Bakanlık, Anayasa’da ve Milli Eğitim Temel Kanunu’nda belirtilen laiklik ilkesine eksiksiz şekilde uymalıdır. Okullar; laik, bilimsel ve kamusal eğitimin yürütüldüğü kurumlardır. İlçemiz Cumhuriyet Ortaokulu’nda, bir öğretmen arkadaşımız okul müdürü hakkında şikâyette bulunmuştur. Şikâyet edilen okul müdürü aynı zamanda Eğitim Bir-Sen Kemalpaşa temsilcisidir. Şikâyette bulunan öğretmen ise Eğitim-İş Sendikası üyesidir. Ancak yürütülen soruşturma için muhakkik olarak atanan kişi de Eğitim Bir-Sen üyesi bir okul müdürüdür. Yani sendika başkanının soruşturmasını, aynı sendikaya bağlı bir başka kişi yürütmektedir.

Durumu öğrenen öğretmen arkadaşımız, haklı gerekçeler sunarak “Soruşturmanın tarafsız ve adil şekilde yapılacağına dair kuşkularım var. Bu muhakkik tarafından yürütülmesi durumunda suçlu ilan edileceğim ve cezalandırılacağım,” diyerek redd-i muhakkik talebinde bulunmuştur. Bu dilekçeye İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hiçbir cevap verilmemiş, soruşturma aynı kişi tarafından yürütülmeye devam etmiştir. Sonuç olarak, okul müdürü aklanmış; öğretmen arkadaşımız ise İzmir merkeze tayin edilmiş, uyarı, kınama ve aylıktan kesme cezalarıyla cezalandırılmıştır.

Öğretmenimizin redd-i muhakkik dilekçesinde dile getirdiği tüm kaygılar ne yazık ki gerçekleşmiştir. Bu tablo; “Benim gibi düşünmüyorsan, benden değilsen, bana karşı çıkıyorsan bedelini ödersin!” anlayışının açık göstergesidir. Bu zihniyet adalet duygusunu zedeler, çalışma barışını bozar ve asla kabul edilemez. Bu soruşturma derhal, tarafsız eğitim müfettişleri tarafından yeniden yürütülmeli; hem öğretmen hem de okul müdürü adil ve objektif bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.

kemalpaşa eylem-1

Muhabir: GAMZE ESKİKÖY