Almanya’dan İstanbul’a tatile gelen Böcek ailesinden anne ve iki çocuğun gıda zehirlenmesi şüphesiyle hayatını kaybetmesi, Türkiye’de gıda güvenliğine ilişkin endişeleri artırdı.
Olayla ilgili değerlendirme yapan Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Ulaş Kırım, vakanın mikrobiyal kaynaklı olabileceğini belirtti.
Kırım, “Tüketilen gıdanın miktarı kadar içerisindeki mikrobiyal yükün fazlalığı da kritik. Yük arttıkça ölüm riski de artıyor” dedi.
Ailenin hastaneden taburcu edilmesi tartışma yarattı

Böcek ailesinin ilk başvurudan sonra taburcu edildiğini belirten Kırım, mikrobiyal etkilerin 48 saate kadar sonra ortaya çıkabileceğine dikkat çekti.
Kırım, şu değerlendirmede bulundu: “Pirinç, tavuk veya toprakla temas eden ürünlerdeki bakteriler bazen geç belirti verir. Bu nedenle ailelerin müşahede altında tutulması daha doğru olurdu.”
Pirinç kullanılan işletmelere dikkat
Türkiye’de gıda zehirlenmesi vakalarının sık yaşandığını vurgulayan Kırım, özellikle pirinç kullanılan işletmelerde riskin arttığını söyledi.
“Bacillus cereus” ve “Clostridium botulinum” bakterilerinin son olayda öne çıktığını belirten Kırım şunları aktardı:
“Sıcak sunulan ürünler ertesi güne saklanıp tekrar servis ediliyor.”
“Bu durum mikrobiyal yükü artırıyor.”
“Çocukların bağışıklık sistemi daha zayıf olduğu için etkileri ölümcül olabilir.”
Denetim eksikliği tehlikeyi büyütüyor

Türkiye’de yarım milyondan fazla işletme olmasına rağmen gıda kontrolörlerinin yetersiz olduğunu söyleyen Kırım, İzmir Buca’daki kumpir zehirlenmesi ve Kocaeli’ndeki tavuk döner vakalarını hatırlattı.
“Ortaköy’de yaşanan bu olay da büyük ihtimalle kumpir veya midye kaynaklı. Risk giderek büyüyor” dedi.
Laboratuvar sonuçları bekleniyor
Olayla ilgili tüm numunelerin alındığını belirten Kırım, sonuçların 4–8 gün içinde çıkacağını söyledi. “Mikrobiyal yükün neden arttığını araştırıyoruz. Bunun sebepleri; uzun süre sıcaklıkta bekleme, rafta uzun süre kalma, açıkta satış ya da hatalı pişirme olabilir” dedi.
Turistik bölgelerde sirkülasyon kaynaklı risk
Kırım, özellikle turistik noktalarda yoğun sirkülasyonun kontrolü zorlaştırdığını vurguladı: “Temizlik, hijyen, satıcının bilinci gibi birçok faktör bu tür ortamlarda gözden kaçabiliyor. Türkiye’de belediyelerin ruhsat birimlerinde çalışan gıda mühendisi oranı yüzde 1’in altında.”
Tavuk ve pirinç ürünleri en riskli gıda gruplarında

Kırım, bazı gıdaların bozulmasının gözle fark edilebildiğini ancak tavuk ve pirincin bozulmasının her zaman anlaşılmadığını söyledi.
“Bu ürünler hızla bozulabilir ve mikrobiyal yük çok hızlı artabilir. Vücuda alındıktan sonra 48 saate kadar reaksiyon gösterebilir. Az miktarda alınsa bile ölümcül sonuçlara yol açabilir.”
Seyyar satıcılar için uyarı: “Her zaman risk barındırır”

Denetimin en zor olduğu grubun seyyar satıcılar olduğunu belirten Kırım, vatandaşlara şu uyarıları yaptı:
“Bir çoğunun üretim izni yok.”
“Merdiven altı üretim olma ihtimali yüksek.”
“Açıkta satılan gıdalardan uzak durulmalı.”
“Uzun süredir güvenilen işletmeler tercih edilmeli.”
Vatandaşlara Alo 174 Gıda Hattı üzerinden şüpheli durumları bildirme çağrısı yapan Kırım, “Her tüketici bir nevi kendi denetimini yapmalı” dedi.





