Son Mühür - İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (İESOB) kurucu başkanı ve Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu’nun (TESK) eski Genel Başkanı Cemal Tercan, 92 yaşında yaşamını yitirdi. Tercan; Makine İmalatçılığı, Sanatkârlık, İzmir Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Dernekleri Birliği Başkanlığı, TESK Yönetim Kurulu Üyeliği ve Genel Başkanlığı ile TBMM’nin 4. (XV), 5. (XVI) ve 19. Dönemlerinde İzmir Milletvekilliği görevlerinde bulunmuştu.

Cemal Tercan'ın cenazesi yarın öğlen (Çarşamba günü) Beşikçioğlu camiinden kaldırılacak ve Çeşme Çakabeye mezarlığına defnedilecek.

Cemal Tercan kimdir?

1933 yılında Bayburt’ta doğdu ve 5 kardeşli bir evde yetişti. Doğumundan kısa süre sonra ailesi Bayburt’tan İzmir’e göç etti. Şehit Fethi Bey İlkokulunu bitirdi. Mithatpaşa Endüstri Meslek Lisesi’nin demircilik bölümünden mezun oldu. 1962 yılında Nermin Tercan ile dünya evine girdi. Biri kız, biri erkek olmak üzere 2 çocuk babasıdır. Ayrıca 3 torunu ve 3 de torun çocuğu vardır. Cemal Tercan, küçük yaşlarda dikkat çeken zekâsıyla, dönemin şartlarına göre oldukça iyi bir eğitim aldı.

İlkokuldan sonra İzmir Mithatpaşa Endüstri Meslek Lisesi’nden “Demirci” olarak mezun oldu. Bu eğitim Tercan’a yetmedi. İstanbul’daki Özel Gazetecilik Okulu’ndaki eğitimini tamamladıktan sonra Yıldız Tekniker Okulu’nun “motor-makine” bölümü sınavını kazanarak öğrenimine devam etti.

Cemal Tercan

Cemal Tercan'ın iş hayatı

Bir yandan iş hayatına girip para kazanmaya başlayan Cemal Tercan, diğer yandan sosyal hayattaki aktifliğini insanların yararına sunmayı hedefledi. Nitekim 1956 sonu, 1957 yılının başında İzmir Demirciler Derneği’nin kongresinde başkanlığa seçildi. Bu gelişme, Tercan’ın esnaf ve sanatkâr camiasında sürecek 61 yıllık yolculuğunun başlangıcı oldu.

Başkan olur olmaz, dernekte alışılmışın dışında çalışmalar başlattı; dernek üyelerine mesleki bilgi kazandırmaya yönelik faaliyetlere ağırlık verdi. Ayrıca Demirciler Derneği üyeleri için, mesleğin babadan görme usullerinin yanında teknik bilgileri içeren “ÖRS” adlı dergiyi çıkardı.

O dönem ülke ciddi ekonomik sıkıntılar içindeydi ve dışa bağlı mesleki ihtiyaçlar (sac, profil çeşitleri, karpit, elektrot vb.) az bulunuyordu. Bu malzemeler, valilik tarafından oluşturulan komisyon aracılığıyla sınırlı miktarlarda dağıtılıyordu. Hem malzeme azlığı hem de dağıtım şekli esnafın iş yapmasını zorlaştırıyordu. Cemal Tercan, esnaf ve sanatkârların temsilcisi olarak bu komisyonda yer almaya başladıktan sonra, hakların kısıtlanmasını önleyerek esnafın ihtiyacı olan malzemeleri daha adil şekilde temin edilmelerini sağladı. İzmir’deki bu tevzi komisyonunda Vali Muavini Enver Koray, Sanayi Bakanlığı temsilcisi Osman Kibar, Ticaret Odası temsilcisi Şevket Filibeli ile Mehmet Karaoğlu bulunurken, İzmir esnaf ve sanatkârlarını ise henüz 24 yaşındaki Cemal Tercan temsil ediyordu. Komisyonun dağıttığı malzemelerin yetersiz kaldığını görünce hem valilik hem de Ankara’daki bakanlıklar aracılığıyla çeşitli ölçülerde sac, profil ve diğer ihtiyaç malzemelerinin İzmir’e getirilmesini sağladı. Bu sayede o zor dönemlerde İzmirli esnaf ve sanatkârların malzeme sıkıntısı yaşamadan mutlu bir iş dönemi geçirmesine katkı sundu.

Bu süreçte, daha önce kurulmaya teşebbüs edilmiş fakat atıl kalmış olan İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Dernekleri Birliği’ni de 1958 yılında yeniden canlandırarak faaliyete geçirdi.

1964–1965 yıllarında hem İzmir Demir İşleri Derneği’nin hem de İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Dernekleri Birliği’nin başkanıydı. Bu yıllar, Türkiye’de imalat sanayinin başlangıç dönemleriydi. Piyasalar, bazı meslek dallarında yetişmiş eleman bulmakta zorlanıyordu. Bu alanlardan biri de frezecilikti. İzmir’de yetişmiş frezeci bulunmadığından imalat sektörü büyük sıkıntı yaşıyordu.

Tercan, bu ihtiyacı gidermek için Mithatpaşa Sanat Okulu’nun Müdürü Kemal Botsalı ile görüşerek, okulun ders saatleri sona erdikten sonra kendi getireceği kursiyerlerin okulun takım ve tezgâhlarını kullanarak eğitim görmesini talep etti. Müdür Botsalı, öğretmenlere mesai dışı için ücret ödenmesi gerektiğini söyleyince, Tercan bu bedelleri karşılayacaklarını belirtti. Bu amaçla Halk Bankası Krediler Genel Müdüründen 30 bin lira, kalan 20 bin lirayı ise Birlik ve kendi imkânlarıyla temin ederek toplam 50 bin liralık bir bütçe oluşturdu.

Bu imkanlarla sanat okulunda akşamları frezecilik kursları başlatıldı ve 5 yetişmiş frezeci kazandırıldı. Ayrıca o dönemde İzmir mobilya piyasasında bilinmeyen polyesterin kullanımını yaygınlaştırmak için 70 saatlik bir kurs düzenlendi; mobilyacılara polyesterin tekniği, teknolojisi ve kullanım bilgisi öğretildi. Bu çalışmalar daha sonra meslek odalarına da benimsetilerek bugünkü ustalık–kalfalık–çıraklık sisteminin temelleri atıldı. Tercan bu sistemi daha sonra parlamentoda da savundu.

Kaynak: Haber Merkezi