İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği’nden Doç. Dr. Emre Özdemir, obezitenin kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Özdemir, “Hareket kısıtlılığı, insülin direnci ve hipertansiyon gibi faktörler bir araya geldiğinde, beslenme sorunlarıyla birlikte kalp hastalıkları kaçınılmaz hale geliyor” ifadelerini kullandı. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Muammer Recep Kökurgancı ise obezitenin eklem ağrılarına yol açtığını belirterek, düzenli yürüyüşün önemine vurgu yaptı.
Türkiye’de obezite oranlarının giderek yükselmesi üzerine Sağlık Bakanlığı kapsamlı mücadele programları başlattı. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emre Özdemir, Türkiye’nin obezite sıralamasında Asya ülkeleri arasında 15-20’nci, Avrupa’da ise ilk sıraya doğru ilerlediğini ifade etti. Obezitenin, vücut kitle endeksine (VKİ) göre sınıflandırıldığını belirten Özdemir, VKİ 18 altı zayıf, 18-25 arası normal, 25-30 arası kilolu, 30-40 arası obez, 40 üstü ise morbid obez olarak kabul edildiğini açıkladı.
Kalp hastalıkları ve obezitenin ilişkisi

Doç. Dr. Özdemir, şeker hastalığı ve insülin direncinin kalp hastalıkları riskini artırdığını vurgulayarak, “Kilodaki yüzde 20 artış tansiyonda yüzde 10’a varan olumsuz etki yaratıyor. Kilo vermek, tansiyonu düzenleyebiliyor. Hareket kısıtlılığı, insülin direnci, hipertansiyon ve beslenme sorunları birleştiğinde kalp hastalıkları kaçınılmaz oluyor” dedi. Bu nedenle bireylerin sağlık durumlarının farkında olmalarının önemine dikkat çekti.
Beslenme ve fiziksel aktivitenin önemi
Vücut ağırlığını etkileyen en önemli iki faktörün alınan kalori ve kalori harcaması olduğunu söyleyen Özdemir, “Hazır gıdalar kilo alımını artırıyor. Doymuş yağ ve karbonhidrat tüketiminin azaltılması gerekiyor. Haftada 3-5 gün, 45-60 dakika tempolu yürüyüş şart” şeklinde konuştu.
Sağlık politikaları ve tedavi önerileri
Toplumda yaygın tiroit ve metabolik hastalıkların kilo yönetimini zorlaştırdığına dikkat çeken Özdemir, hastaların ilgili uzmanlara başvurarak ilaç ve beslenme düzenini takip etmelerinin faydalı olacağını belirtti. Türkiye’nin sağlık alanında öncü olmayı hedeflediğini söyleyen Özdemir, “Obeziteyle mücadelede aile hekimine başvurmak ilk adım olmalı” dedi.
Fizik tedavi perspektifinden obezitenin etkileri
Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Muammer Recep Kökurgancı, obezitenin özellikle diz, eklem, ayak bilekleri ve bel bölgesinde ağrılara yol açtığını, birçok hastanın mobilitesinin kısıtlandığını ifade etti. “Fazladan 1 kilogram dizlere 4 kilogram yük bindiriyor, merdiven çıkarken ise bu yük 10 kilograma kadar çıkabilir. Bu nedenle kilo artışı diz kireçlenmesini üç kat artırıyor” dedi.
Hareketin ve sporun sağlık üzerindeki rolü
Dr. Kökurgancı, haftada en az 3 gün yürüyüş yapılmasını önerdi. Bisiklet gibi orta şiddette sporların da önemli olduğunu vurgulayarak, “Hareketsizlik eklem sorunlarını artırıyor. Günlük adım sayısına sabit bir sınır yok; kişi ağrıyı hissetmediği sürece yürüyüş yapmalı” ifadelerini kullandı.





