8 bin yıllık tarih ve eşsiz dağlarıyla Amasya: Amasya'da hangi dağlar var, Amasya'nın en önemli dağları hangileri? 8 bin yıllık tarih ve eşsiz dağlarıyla Amasya: Amasya'da hangi dağlar var, Amasya'nın en önemli dağları hangileri?

İZMİR Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir'in su ihtiyacını karşılayan barajlardaki doluluk oranının düştüğüne dikkati çekip, "Nisandan sonra tarım da başladığı için ciddi oranda su kullanılır. Bu dönemden sonra barajlardaki doluluk düşer. Bizi ciddi bir su krizi bekliyor. Tüm Batı Anadolu, bu sorunu yaşayacaktır. Kritik bir dönemdeyiz" dedi.

İzmir'in su ihtiyacı Tahtalı, Balçova, Ürkmez, Güzelhisar, Gördes ve Alaçatı Kutlu Aktaş barajlarından ve yer altı kaynaklarından karşılanıyor. Fakat bu yıl yeterli yağış olmadı, kuraklığın da etkisiyle barajlardaki su oranları düştü. İzmir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürlüğü verilerine göre; kentin su ihtiyacının yüzde 44'ünün karşılandığı Tahtalı Barajı'nda geçen yıl yüzde 67 olan doluluk oranı, bu yıl yüzde 41,13'e düştü. Balçova Barajı'ndaki doluluk oranı 78,17'den yüzde 53,19'a, Ürkmez Barajı'nda yüzde 90,61'den yüzde 47,38'e, Güzelhisar Barajı'nda yüzde 85,01'den yüzde 74,40'a ve Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı yüzde 89,90'dan yüzde 55,14'e geriledi. Sadece Gördes Barajı'nın doluluk oranı, yüzde 5,18'den yüzde 8,26'e yükseldi.

"Suyu çok dikkatli kullanmalıyız"

DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi, İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, tüm dünyada kuraklık olduğuna dikkati çekerek, "En büyük kuraklık ise Batı Anadolu'da yaşanıyor. Ege Bölgesi'nde başta İzmir'de kuraklık var. Aynı şekilde Marmara Bölgesi'nde de kuraklık bulunuyor. Barajlarımızın doluluk oranı iyice aşağılarda. İzmir'in ana su kaynağı Tahtalı Barajı'nda doluluk, 2021'in bu döneminde yüzde 77 iken; bu oran 2022'de yüzde 70'lere geriledi. Şimdiyse yüzde 41,13'e düştü. Bu, çok ciddi bir düşüş. Bu aydan sonra barajlardaki doluluk oranının yükselmesi beklenmemeli. Barajları dolduran yağışlar, kasım ayından başlayarak aralık, ocak ve şubat ve biraz da martta etkili olur. Sonra yağışlar azalır. Nisandan sonra tarım da başladığı için ciddi oranda su kullanılır. Bu dönemden sonra barajlardaki doluluk düşer. Bizi ciddi bir su krizi bekliyor. Tüm Batı Anadolu, bu sorunu yaşayacaktır. Kritik bir dönemdeyiz. Suyu çok dikkatli kullanmalıyız" dedi.

"Bizi stresli günler bekliyor"

En son ciddi su krizinin 2008 yılında yaşandığına dikkati çeken Prof. Dr. Yaşar, "Tahtalı Barajı, 1999 yılında devreye alındı. En kurak yıl 2008'de yüzde 2'lik doluluk oranı ile yaşanmıştı. Bu yıl da diğer senelere oran ile doluluk çok düşük. 2008'den sonraki sanırım en kurak yılı yaşıyoruz. Eylülden sonra doluluk oranının yüzde 20'nin altına düşmesini bekliyorum. Şu an suyun yüzde 40'lık bir bölümünü, Manisa'daki yer altı sularından alıyoruz. Rezerv kalması için Tahtalı'dan pek su çekmemeye çalışıyoruz. Bizi stresli günler bekliyor. O nedenle suyu dikkatli kullanmamız gerekiyor. Başta belediyeler olmak üzere sulamalara dikkat edilmeli. Özellikle bu yıl su isteyen bitki dikilmemeli. Kurak peyzaj denilen, daha az su isteyen bitkilere yönelmeli. Kanalizasyon ve yağmur suları ayrılmalı. Yağmur suları tekrar barajlara basılmalı. Her bir damla su altın değerinde. 2008'e göre, nüfusta 700 bin fazlamız var. Suyu çok dikkatli kullanmalıyız. Yer altı barajları yapılmalı. Çamlı Barajı bir an önce devreye sokulmalı. Yoksa bir sonraki aşamadaki kuraklıkta işimiz çok zor" diye konuştu.

Editör: Yaren Karaaslan