Son Mühür/ Beste Temel- İzmir’in tarihine ve kültürüne ışık tutan Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi (APİKAM), “İzmir’de Eski Bir Yaz: Deniz Hamamlarından Plaja” adlı sergisiyle İzmirlileri geçmişte bir yolculuğa davet ediyor. 19. yüzyılın ikinci yarısından 20. yüzyılın ortalarına kadar uzanan dönemde, İzmirlilerin denizle kurduğu ilişkiyi gözler önüne seren sergi, APİKAM bahçesinde ziyaretçilere kapılarını açtı. 24 Ekim’e kadar gezilebilecek olan bu sergi, deniz hamamları üzerine yapılmış ilk sergi olma özelliğini taşıyor.

Deniz, Sağlık ve Modernleşmenin birlikte olduğu bir öykü

Deniz, Sağlık ve Modernleşmenin birlikte olduğu bir öykü

Sergi, İzmirlilerin denize olan tutkusunu sağlık, mahremiyet, eğlence ve modernleşme kavramları üzerinden ele alıyor. Deniz hamamlarından modern plajlara geçiş sürecini detaylı bir şekilde aktaran sergi, gazete arşivleri, hatıratlar, akademik çalışmalar ve çeşitli yayınlardan yararlanılarak hazırlandı. Ziyaretçiler, sergide bir yandan nostaljik bir yolculuğa çıkarken, diğer yandan İzmir’in denizle olan tarihsel bağını derinlemesine keşfediyor. Sergiye eşlik eden görsel unsurlar arasında, 1936 yılında İstanbul Şehir Tiyatrosu oyuncularının İnciraltı’na yaptığı vapur gezisi, dönemin Belediye Başkanı Behçet Uz ile birlikte İnciraltı deniz banyolarında geçirdikleri anlar ve 1937 yılına ait Karşıyaka sahili görüntüleri yer alıyor. Bu görüntüler, APİKAM’ın “İZFAŞ Albümleri” koleksiyonundan derlenen bir kısa filmle Drama Salonu’nda izleyiciyle buluşuyor.

“Deniz, İzmir’in kimliğinin olmazsa olmaz bir parçasını oluşturuyor”

Serginin açılışında konuşan APİKAM Kent Arşivi ve Müzeler Şube Müdürü Serhan Kemal Saygı, serginin İzmir’in toplumsal hafızasında derin izler bırakan bir yaşam kültürünü yansıttığını vurguladı. Saygı, “Deniz, sadece İzmir’in coğrafyası değil, aynı zamanda kimliğinin de bir parçasıdır. Bu sergide, denize girme kültürünü yalnızca nostaljik bir bakış açısıyla değil, bilimsel bir perspektifle ele aldık. Deniz hamamları, İzmir’in modernleşme sürecinde önemli bir kırılma noktasıdır. Kadın ve erkeklerin cumhuriyetle birlikte kamusal alanda daha görünür hale gelmesi, mahremiyet kavramının yeniden tanımlanması gibi temalar, serginin temel taşlarını oluşturuyor” dedi.

Atatürk ve Florya Deniz Köşkü’nün hikayesi aktarıldı

Saygı, serginin hazırlanış sürecinde kapsamlı bir arşiv ve literatür taraması yapıldığını belirterek, “Osmanlı döneminden itibaren deniz hamamlarının İzmir’de var olduğunu ve zamanla kentin sosyal hayatının ayrılmaz bir parçası haline geldiğini gördük. Deniz hamamları, sosyalleşme, özgürleşme ve modernleşmenin sembolü olarak kamusal alanlara dönüştü” diye ekledi.

Atatürk ve Florya Deniz Köşkü’nün hikayesi aktarıldı

APİKAM Müze ve Sergi Birimi’nden Nihan Özdal ise serginin, denizin toplumsal hayattaki yerini anlamak için önemli bir fırsat sunduğunu ifade etti. Özdal, “Sergide, insanların denize şifa arayışıyla başlayan ilişkisini ve deniz hamamlarının Osmanlı’daki etkisini anlattık. Ancak bir konuya özellikle değinmek istedik: Atatürk ve Florya Deniz Köşkü. Atatürk’ün Florya’da geçirdiği üç yaz, cumhuriyetin eşitlikçi ve halkçı ruhunun simgelerinden biriydi. Kadın ve erkeklerin birlikte denize girmesi, Atatürk’ün modern yaşamı topluma kazandırma çabasının en güçlü göstergelerinden biri oldu” dedi.

Fatma Engür anılarıyla sergide yer aldı

Fatma Engür anılarıyla sergide yer aldı

Sergiyi ziyaret edenler arasında, deniz hamamlarını bizzat deneyimlemiş isimler de vardı. 88 yaşındaki Fatma Engür, Güzelyalı’da çocukluğunu ve gençliğini geçirdiği yıllarda deniz hamamlarını kullandığını anlattı. Engür, “Güzelyalı’da deniz banyoları iki bölümden oluşuyordu. Denize merdivenle iniliyordu. Kadınlar aşağıda, erkekler ise bir paravanın dışında yüzüyordu. O zamanlar 15 yaşlarındaydım. Eski ile yeni arasında büyük bir fark var” diyerek anılarını paylaştı.
Ziyaretçileri geçmişe kapı aralayan bir yolculuk bekliyor
“İzmir’de Eski Bir Yaz: Deniz Hamamlarından Plaja” sergisi, İzmir’in denizle olan bağını tarihsel ve kültürel bir perspektiften keşfetmek isteyenler için eşsiz bir deneyim sunuyor. 24 Ekim’e kadar APİKAM bahçesinde ziyaret edilebilecek olan sergi, İzmirlileri geçmişin izlerinde bir yolculuğa çıkarmaya hazır.

Muhabir: Beste Temel