İzmir’in Buca ilçesinde, orman yangınlarından zarar gören alanlarda hayatta kalmayı başaran yaban hayvanlarını kurtarmak için bir grup gönüllü seferber oldu. Hayvanlar İçin Projeler Derneği (HİPDER) ve Afalina Hayvan Hakları Topluluğu’nun sosyal medya üzerinden yaptığı çağrıya yanıt veren yaklaşık 100 gönüllü, soğutma çalışmalarının tamamlandığı ormanlık alanda toplandı.

Çoğunluğu birbirini tanımayan gönüllüler, gruplar halinde sahaya girerek külle kaplanmış bölgelerde canlı hayvanları aradı. Aramalar sırasında bir şeritli engerek yılanı, iki oluklu kertenkele ve iki kaplumbağa kurtarıldı.

Tedavi edilen hayvanlar yeni yaşam alanlarına taşınacak

Ekipte yer alan bir veteriner hekim, yaralı hayvanların tedavisini gerçekleştirdi. Sağlıklı olanlar ise geçici kafeslere alınarak güvenli yaşam alanlarına taşınmak üzere koruma altına alındı. HİPDER Kurucu Başkanı Funda Bonomo, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çağrılarına gelen yoğun desteğin kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Bonomo, şu ifadeleri kullandı:

"Yangından kaçamayan ama canlı kalmış hayvanları kurtarıp güvenli bölgelere ulaştırmak ya da tedavi ettirip yine güvenliğe ulaştırmak istedik. Bunun için bir çağrı yapıp çok güzel sonuç aldık. Yaklaşık 100 kişi, hiç tanımadığımız insanlar dönüş yaptı. Bugün buluştuk, bir araya geldik. Burada güzel bir çalışma yaptık. 4 ya da 5 canlı kurtardık. Gerçi bitmedi henüz çalışmalarımız belki daha fazlası da gelecektir. 2 oluklu kertenkele, 2 kaplumbağa, 1 yılan kurtardık."

Yangın Bölgesi

Bonomo, her bir canlıyı hayatta tutmanın, yapılan tüm çabaları anlamlı kıldığını vurguladı:

"Canlı hayvanı görmek, bir tane bile görüp kurtarabilmek tabii ki buraya gelmemize değiyor. Bugünü burada geçirmemize, yorulmamıza değiyor. Gerçekten çok mutlu oluyoruz. Çünkü bugün buraya gelmeseydik belki de o hayvan yarın öbür gün burada susuzluktan, açlıktan ölmüş olacaktı yine. Bu hayvanların, insanların sorumsuzluğu ya da belki de hırsları yüzünden diyeyim, kendi yaşam alanlarında bu şekilde acılar içinde ölmeleri çok büyük haksızlık ve çok acı bir şey. Buna çok üzülüyoruz tabii ki."

“O karanlığın içinden bir canlı bile kurtarmak büyük bir şey”

Gönüllülerden İzgen Cebbar, yangın bölgesine geldiklerinde yaşadıkları duygusal yoğunluğu şu sözlerle anlattı:

"Herkes canla başla bir hayvan kurtarmak için mücadele etti. Biz yukarıda bir kertenkele gördük. Hani onu bile almak için canla başla arkasından gittik. Kan ter içinde kaldık hepimiz. Hani sırf onu o karanlığın içerisinden çıkarabilmek için. Bu şekilde çok zorlu bir süreç ülkemiz adına."

Cebbar, yanan alanlarda birçok canlının yaşamını yitirdiğine dikkat çekerek, yangınlara karşı daha ciddi önlemler alınması çağrısında bulundu.

Izmir Gönüllü

“Yangın değil, biz hazırlıyoruz bu felaketleri”

Bir diğer gönüllü Tolga Çevik ise, yangın bölgesinde karşılaştıkları manzaranın yalnızca doğal bir felaketle açıklanamayacağını vurguladı:

"Ormanın içinde bile şişeler, çöpler, işte birisi klozetini falan atmış. Orman zaten kül olmuş. Bu acı bir tablo zaten. Her yer yanmış. Toprağın kendisi yanmış. Ama benim anlamlandıramadığım şey, yani bu çöplerin burada ne işi var? Biz doğaya niçin bu kadar kötü davranıyoruz? Kendi elimizle de bunu, hani tamam doğal bir felaket olacak belki ama biz de buna sanki insan olarak zemin hazırlıyoruz. Yani bu zemini hazırlamak için tohumlarını ekiyoruz. Aslında yangınların veya başka felaketlerin çıkmasına sebep olacak tohumları ektiğimizi düşünüyorum. Ciddi bir çevre kirliliği ve çevre felaketine biz insan olarak zemin hazırlıyoruz."

Kaynak: AA