İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi’nde (İBG) görevli Türk bilim insanları, yaşlılıkta sıkça rastlanan ve halk arasında sarı nokta hastalığı olarak bilinen retinadaki görme bozukluğunun tedavisine yönelik çığır açıcı bir başarıya imza attı. İBG’de Araştırma Grup Lideri olarak görev yapan Dr. Sibel Kalyoncu Uzunlar ve ekibi, makula bölgesindeki bozulmadan kaynaklanan bu körlük riski taşıyan hastalığa karşı özgün bir ilaç geliştirdi. 2020 yılında başlatılan ve bir biyoteknoloji şirketi tarafından desteklenen kapsamlı çalışmalar, 5 yıl gibi kısa bir sürede olumlu sonuçlanarak ulusal bilim camiasında büyük heyecan yarattı. Geliştirilen bu yeni nesil ilaca, destekleyici şirket VSY Biotechnology'nin Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş'ın soyadından ilham alınarak "Varliciment" adı verildi.

İthal ilaçlara karşı daha etkili ve yerli çözüm

Dr. Sibel Kalyoncu Uzunlar, çalışmanın hızlı ve başarılı sonuçlanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sarı nokta hastalığının temelinde retinadaki damarların anormal şekilde büyümesi ve sızdırması olduğunu, bu durumun tedavi edilmediği takdirde körlüğe yol açtığını açıkladı. Günümüzde bu hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçların tamamının ithal olduğunu vurgulayan Dr. Uzunlar, geliştirdikleri ilacın etki mekanizmasını şöyle özetledi: "Geliştirdiğimiz ilaç, ilgili proteine bağlanarak damarlanmanın oluşumunu engelliyor ve tamamen durduruyor. Böylece hastaların görme yetisini kaybetmesinin önüne geçilmiş oluyor." Uzunlar, hastaların bu ilacı ömür boyu, aylık veya iki aylık periyotlarla enjekte yoluyla kullanmak zorunda olduğunu, ancak görme yetilerinin korunduğunu belirtti. Varliciment'in mevcut ithal ilaçlardan temel farkı ise daha küçük bir molekül yapısına sahip olması. Bu yapısal avantaj sayesinde proteine daha güçlü bağlandığını ve yapılan bilimsel hücre deneylerinde piyasadaki muadillerine göre daha efektif olduğunu bilimsel olarak kanıtladıklarını ifade etti.

Hedef Türkiye'nin ilk orijinal Biyoteknolojik ilacı

ABD'deki akademik kariyerinin ardından Türkiye'ye dönme amacının ülkesinde orijinal bir ilaç geliştirmek olduğunu dile getiren Dr. Uzunlar, bu projenin aynı zamanda Türkiye'de keşfedilmiş ilk biyoteknolojik ilaç olma potansiyeli taşıdığını vurguladı. Uzunlar, ilacın hastalara ulaşabilmesi için geçilmesi gereken kritik aşamaları da detaylandırdı. İlk olarak, etkinliğin ve güvenliğin kanıtlanması amacıyla hayvan deneylerinin tamamlanması gerekiyor. Bu aşamayı başarıyla geçen Varliciment için sonrasında Faz 1, Faz 2 ve Faz 3 olarak adlandırılan klinik araştırmalar (insan deneyleri) başlayacak. Tüm bu fazlar başarılı bir şekilde sonuçlanırsa ilaç, resmi olarak piyasaya sürülebilecek. Dr. Uzunlar, Varliciment’in ithal rakiplerine göre hem daha etkili hem de Türkiye’de üretileceği için daha uygun maliyetli olacağını belirterek, bu durumun hem hastalar hem de ulusal ekonomi için büyük bir kazanç sağlayacağını sözlerine ekledi. Araştırma ekibinden Dr. Gülçin Çakan Akdoğan da ilacın insan hücreleri, zebra balığı gibi farklı deney modellerinde güçlü etkisini doğruladıklarını aktardı.

Projenin destekçisi VSY Biotechnology Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş ise bu gelişme karşısında büyük bir heyecan ve gurur duyduğunu ifade ederek, "Bu, ülkemizden dünyaya yapılacak büyük bir bilimsel atılım olacak," dedi. Bu başarı, Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanında küresel rekabetteki yerini güçlendirme yolunda atılmış dev bir adım olarak değerlendiriliyor.

Kaynak: AA