Son Mühür’de yayınlanan Ayşegül Koç’un sunduğu Gün Başlıyor programına konuk olan İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği Başkanı Haydar Özkan, az-orta ve ağır hasarlı binaların yıkım sürecinde birlik olunmaması ve ihtiyaç sahiplerine 6 ay geçmesine rağmen parasının verilmemesi üzerine şunları söyledi: 

Bir vatandaş olarak düşündüğümüz zaman, bizim için devlet bir kurum. Ben vatandaş olarak devletin bakanlıklarının tümünü bilemem, bilmek zorunda da değilim zaten. Öyle bir sorumluluğum yok. Benim sorumluluklarım neler? Vergimi vermek, kanunların belirlemiş olduğu hayatımı yaşamak. Devletin de bana karşı sorumlulukları var, yerine getirmesi gerekiyor. Biz depremde şunu gördük; ağır hasara karar verecek olan merci, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının mühendisleri, bunların vereceği karar da gözle muayene ediliyor, bu bir kanun, bunun tartışması yok, öğrendik. Gözle muayeneyle görüyorlar kolundaki parçaları, çatlakları vs. çekiçle tespitlerini yapıyor, diyor ki; bu bina ağır hasarlı. DASK, Hazine Bakanlığı'na bağlı bir kurum. Onlar da kendilerine göre bir yol izliyorlar. DASK'ın eksperi geliyor, sigorta şirketi bu. Geliyor diyor ki; ağır hasarlılar da çok büyük sorun olmadı da, orta hasarlı da güçlendirme var. Orta hasar için söylenen ya kuvvetlendirin ya da yıkın. DASK geliyor, bu binaya para biçiyor. Biz bu nasıl bir mantık  diye soruyoruz. Onlar Hazine Bakanlığı'nın belirtlemiş olduğu eksperte göre biçiyorlar bu fiyatlandırmayı, ''binanın eski haline gelmesi şeklinde ödüyoruz bu ödemeyi'' diyorlar. Sizin düşündüğüüz sadece badana. Ama bina orta hasarlı.  Bu binayı eğer yapmazsak bir sene sonra devlet yıkacak, ki devletin yıkmasına gerek kalmadan İzmir'de bütün orta hasarlılar şu an yıkılıyor zaten. 

''DASK'tan parasını alamayan insanlar var''


Devletin resmi kayıtlarına göre 79 bin 272 adet bağımsız ev var, bu evler ağır, orta ve az hasarlı olarak geçiyor. Bir de bu binaların komşuşu ağır ya da orta hasarlıyken orada oturmaktan korkup giden insanlar var. Onlar da kentsel dönüşüme girmek istiyorlar, o da 80 bin civarında kişi diye tahmin ediyoruz biz. Yani 150 bine yakın depremden etkilenmiş insan var. Biz bunu algılayamıyoruz, 150 bin kişiyi herkes gözardı ediyor. Bu kadar insan hiç yokmuş, hiç sıkıntı çekmemiş gibi davranılıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile, AFAD ile, Hazine Bakanlığı... Üç tane bakanlığın bir konut için ortaklaşa çalışması gerekiyor. Ama bunu bu zamana kadar yapmadılar, geçen hafta DASK'ın açıklamasına göre, bu üç kurum birleşip bir kişinin verdiği raporu esas alarak ödemeleri bu şekilde yapacaklar ama İzmir'e yapmadılar. İzmir'de hala DASK'tan parasını alamayan insanlar var.

Editör: TE Bilişim