Son Mühür / Yağmur Daştan - İzmir Büyükşehir Belediyesi, orta hasarlı olduğu tespit edilen Konak İskelesi’nin yenileneceğini duyurmuştu. Kullanım hakkının Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş.’ye ait olduğu Konak İskele’nin yenilenme sürecinde deniz ulaşım hizmetinin aksamaması için iskelenin mevcut konumu ile Konak Pier arasında alternatif bir yanaşma olacağı açıklanırken diğer iskelelerde hasar bulunmadığı; Bostanlı, Karşıyaka ve Konak iskelelerinin yenilenmesine yönelik de çalışmaların sürdüğü ifade edilmişti.

‘Mutlaka paydaşların görüşü alınmalı’

Türk Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Yıldırım, sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İzmir’de kamusal altyapının güçlendirilmesinin şart olduğunun altını çizen Başkan Yıldırım, “Sonuçta her gün yeni bir deprem riski altındayız; İzmir bir afet kenti. Bu açıdan baktığınızda kamusal alanların güçlendirilmesi planlama dahilinde olmalı. Ancak Konak İskele gibi belirgin bir aksın başlangıç noktası olan, kentlinin büyük bir bölümünün uzun süredir kullanımını sürdürdüğü yapılarla ilgili güçlendirmenin öncelikli olduğunu düşünüyoruz. Sonuç itibariyle mimari bir eseri korumak çok önemli fakat bu tür kararlar alınmadan önce mutlaka ilgili paydaşların görüşler alınması gerekir. Sadece statik bozukluklar giderilmesinin ve aslının korunması çok önemli” dedi.

‘Geçici iskeleler kullanışlı olmayacaktır’

‘Geçici iskeleler kullanışlı olmayacaktır’

Konak’taki İzmir Büyükşehir Belediyesi hakkında da geçmişte de ‘Güçlendirilsin mi, yıkılsın mı?’ tartışmalarının yaşandığını hatırlatan Başkan Yıldırım, “Tüm bu tartışmaların sonunda o bina yıkıldı ve bugün tüm İzmir bunun eksikliğini yaşıyor. İskele için de mutlak suretle mevcudun korunmasında yarar var. Geçici iskeleler kurulacağı aktarılmış. Evet, İstanbul’da da geçici iskeleler kullanıldığına daha önce şahit olduk. Bu iskeleler kullanılabilir fakat herkes bilmeli ki normal yapıdaki bir iskele gibi asla kullanışlı olmayacaktır. Mevcut yapıda fiziki bir müdahale gerçekleşecekse uygun bir alanda doğru şartlarda bir planlama yapılmalı. Aksi problemlere neden olacaktır” ifadelerini kullandı.

‘Sürece çok hassas yaklaşılmalı’

İskelelerin kentin önemli yapıları olduğunun altını çizen Yıldırım, “İskeleler, kentin denize açılan en önemli silüetleri. Ancak İzmir’deki iskeleleri değerlendirdiğimizde bu değerlerimizi düzgün şekilde kullanamadığımız aşikar. Örneğin, Alsancak İskele’nin önüne yerel yönetimler tarafından dev bir reklam panosu konuldu. Bunlar mevcudu gözetmeksizin ve kimseye danışma ihtiyacı bile duymadan atılan adımlar. Mutlak suretle belediye reklam alanlarına ihtiyaç duyabilir ancak bunlar mimari yapıların önüne geçecek ve orada büyük bir ışık kirliliği yaratacak şekilde asla olmamalı. Büyük ekranlı panolardan yansıtılan dijital gösterimlinin ışık kirliliği açısından kentlinin sağlığına da olumsuz yönde etkileri oluyor. Sonuç itibariyle tarihi yapıları sadece kent belleğinde bir yere sahip birer yapı olarak oturtamayız. Pasaport İskele için ‘Sadece mimari yapı’ demek çok büyük yanlış olur. Diğer iskeleler için de bu söz konusu. Kentin yarım asrı aşkın süredir kullandığı, belirli alışkanlıkların oluştuğu ve çevresindeki ekosistemi de kendilerine göre hazırlayan bu durakların geçici süreli olarak bile revizyona uğraması kent dinamiklerini kökten değiştirecektir. İskeleler önemsenmeli. Yapıların yorgunluk sebebi ile revize edilmesi gerekiyorsa bu sürece çok hassas yaklaşılmalı. Teknik ihtiyaçları anlıyoruz ama iskeleler kentlerin kullanım yüzü. Tabii ki depreme karşı hazırlanması gerekiyor. Ancak sadece statik durumları düşünülerek hareket etmek, paydaşlara danışmadan ve üzerine çok düşünmeden aksiyon almak kentte büyük problemlere yol açacaktır” diye konuştu.

Muhabir: Yağmur Daştan