Son Mühür- Çiftçi-Sen İzmir, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) 2025 yılı buğday ve arpa alım fiyatlarına sert tepki gösterdi. Yapılan yazılı açıklamada, üreticilerin yaşadığı maliyet artışları, kuraklık ve zirai don zararlarının dikkate alınmadığı belirtildi.
"Hububat fiyatları maliyetin altında"
TMO’nun 2025 yılı için açıkladığı hububat alım fiyatlarının üretici maliyetlerinin altında olduğuna dikkat çekilen açıklamada, fiyatlar şöyle sıralandı:
"Önce çay fiyatları maliyetinin altında açıklandı. Ardından 2025 yılı hububat alım fiyatları Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından, ton başına makarnalık ve ekmeklik buğdayda 13.500 TL, arpada ise 11.000 TL olarak belirlendi. Önceki yılların aksine ayrıca fark ödemesi desteği (prim) açıklanmadı. Halbuki, 2025 yılı için kuru şartlarda üretimi yapılan buğdayın ortalama maliyeti kilogramı 15,8 TL, sulu şartlarda ise 14,3 TL’dir."
Geçmiş yıllarla kıyaslama da yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi:
"2024 yılında fark ödemesi desteği ile hububat alım fiyatları ton başına; makarnalık buğdayda 11.750 TL, ekmeklik buğdayda 11.000 TL, arpada 8.000 TL olarak açıklanmıştı. Bu durumda, bu yıl alım fiyatlarındaki artış oranları makarnalık buğdayda yüzde 14,9; ekmeklik buğdayda yüzde 22,7; arpada ise yüzde 37,5 olmuştur. Buna karşılık 2025 yılı Nisan ayı itibariyle 12 aylık ortalamalara göre enflasyon yüzde 48,7; tarımsal girdi fiyatları ise 37,9 oranında artmıştır. Yani hububat üreticilerine maliyetin altında, zararına satış dayatılmıştır. Bu koşullarda üreticilerin üretimlerini devam ettirmeleri mümkün değildir. 2 yıl üretim yapmadığında da yönetmelikle tarlasına el konulup şirketlere kiraya verilme tehdidiyle karşı karşıya kalmaktadırlar"
"TMO çiftçilerin lehine piyasayı düzenleme işlevini yitirdi"
Toprak Mahsulleri Ofisi’nin üretici maliyetlerini ve zorlukları dikkate almadığı eleştirilen açıklamada şu değerlendirme yapıldı:
"TMO alım fiyatı açıklarken üreticinin maliyetlerini, enflasyon ve girdi fiyatlarındaki artışı ve kuraklık, zirai don nedeniyle üretimdeki düşüşü dikkate almamıştır. TMO açıkladığı bu fiyatlarla çiftçileri şirketlerin önüne atmaktadır. TMO, artık çiftçiler lehine piyasayı düzenleme özelliğini yitirmiştir, sadece hububatta değil birçok üründe şirketlerin önünü açan bir rol oynamaktadır. Küçük çiftçilerin ve köylülerin buğday üretemez duruma düşürülmesi, halkın elinden ekmeğin alınması anlamı taşımakta, ekmeği bir tehdit aracına dönüştürmektedir"
Çiftçi-Sen’in talepleri
Açıklamanın sonunda ÇİFTÇİ-SEN, çözüm için taleplerini sıraladı:
Hububat alım fiyatları çiftçilerin zarar etmemelerini ve topraktan kopmamalarını sağlayacak tarzda yeniden belirlenmelidir. Ürün fiyatları don, kuraklık ve enflasyon göz önüne alınarak maliyet+%25 kar oranı ve refah payı konularak hesaplanmalıdır.
Uluslararası serbest piyasada belirlenmiş fiyatlarla, gerçek fiyat arasındaki fark üreticiye Fark Ödeme Desteği olarak ödenmelidir. Desteklemelerden yararlanabilmek için “sertifikalı şirket tohumu kullanma” şartı kaldırılmalıdır.
Ürün bedelleri kısa sürede ödenmeli, üreticilerin randevu talepleri bekletilmeksizin karşılanmalıdır.
BM Genel Kurulu’nda kabul edilen “Köylüler ve Kırsal Alanda Çalışan Diğer Kişilerin Hakları Deklerasyonu” (Köylü Hakları) kabul edilmeli ve uygulanmalıdır.
Gıda Egemenliği Hemen Şimdi!..





