Son Mühür- Berivan Kaya/ İzmir'in Menderes ilçesinde, İZBAN'da sigara içen M.D. kendisini trenden indiren güvenlik görevlilerine saldırdı. M.D.’nin darp ettiği 2 güvenlik görevlisinden Seydihan Alsaç (44), kaldırıldığı hastanede 1 gün sonra yaşamını yitirdi. M.D.’nin daha önce İZBAN’da buna benzer iki ayrı olaya karıştığı ve tutuklandığı, bayramda cezaevinden tahliye olduğu ortaya çıktı.

İzmir'de yaşanan cinayetin ardından infaz yasası tartışılmaya başlandı. Kamuoyunda "10. Yargı Paketi" olarak bilinen "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" Resmi Gazete'nin dünkü mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Yasayla birlikte yaklaşık 20 bin mahkumun cezaevinden tahliye edilmesinin önü açıldı.

İnfaz sistemi yok!

Türkiye'de infaz sisteminin yok edildiğini vurgulayarak sözlerine başlayan CHP Hukuk Komisyonu Başkanı Murat Aydın, "Türkiye'de bir infaz sistemi artık yok. Kötüdür diyebileceğim bir infaz sistemi bile yok. Bu infaz sistemimin olmaması zaman zaman böyle acı olaylara neden oluyor. Bu acı olaylar vesilesiyle tartışılıyor. Bugünkü olaydan bağımsız bir sorun. Suç işleyen kişilere ceza 2 nedenle verilir. Birinci amacı genel önlemedir. İnsanlar bu fiili işlerlerse ceza alırım duygusunda olsunlar da suç işlemesinler diye cezalar var. Caydırıcılık. Ancak ülkenin yargı sistemi tamamıyla çöktüğü için bir cezasızlık ortamı var. Dolayısıyla bu amaç gerçekleşemiyor. İnsanlar 'suç işlersem ceza alırım' duygusundan uzaklaşıyor. Cezanın ikinci amacı ise özel önlemedir. Suç işleyen kişiyi rehabilite edip, iyileştirip yeniden toplumla bütünleşmesini sağlamaktır. Bu da cezaevinde ya da cezaevi sonrasında uygulanan tedbirlerle yapılır. Serbest bırakılan kişilerin etkin bir takibi yok. Takip var ancak etkin değil. Ceza infaz kurumlarındaki iyileştirici hizmet modelleri yetersiz. Dolayısıyla kişiler cezaevinde belli bir süre kalıp çıktıktan sonra iyileşmiş ve toplumla bütünleşmiş olarak çıkmıyorlar. Hatta daha kötü çıkıyorlar. Bu tür olaylar vesilesiyle biz bu konuları yeniden tartışıyoruz" ifadelerine yer verdi.

Güçlünün değil haklının kazandığı yargılama şart...

Tüm infaz sisteminin baştan aşağı değiştirilmesi gerektiğini dile getiren Murat Aydın, " Ceza hukukunun amaçlarına uygun bir sistem oluşturulması lazım. Güçlünün değil haklının kazandığı bir yargılama sistemi olmalı. Ceza alan insanların da hakları var. O insanların haklarının korunduğu bir yargılama yapılıp, o insanların cezaevlerinde iyileştirildiği bir sisteme ihtiyaç var" diye konuştu.

İmamoğlu içeride tehlikeli kişiler dışarıda!

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun cezaevinde tutuklu bulunduğunu hatırlatan Aydın, "Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının tutuklu kaldığı bir ülkede bu tür toplum bakımından tehlike oluşturan kişiler iyileştirilmeden ve etkin bir denetime tabi tutulmadan tahliye ediliyorlar. 2 ayda bir bu olayları konuşuyoruz. Bugün en acı örneğini İzmir'de yaşadık. Sorun bir sistem sorunudur. Biz o sistemin yarattığı sorunlar görünür olunca sistemi fark ediyoruz. Oysa sistemi olaylar üzerinden değil gerçekçi bir şekilde ele almamız ve yeniden yapılandırmamız lazım. Yoksa bu tür olaylar tekrar tekrar olacak" dedi.

Muhabir: BERİVAN KAYA