Marilyn Monroe, 20. yüzyılın en büyük sinema ikonlarından biri olarak hem güzelliği hem de oyunculuğuyla dünya çapında tanındı. Hollywood’un altın çağında yıldızlaşan Monroe, trajik hayat hikayesi ve gizemli ölümüyle de unutulmaz bir figür oldu.

Monroe’nun kariyeri, özel hayatı ve kültürel mirası, bugün bile popüler kültürde derin bir etki bırakıyor. İşte Marilyn Monroe’nun kim olduğu, neler yaptığı ve neden bu kadar önemli bir isim haline geldiğine dair detaylar.

Marilyn Monroe kimdir?

Marilyn Monroe, 1 Haziran 1926’da Los Angeles, Kaliforniya’da Norma Jeane Mortenson adıyla doğdu ve 5 Ağustos 1962’de öldü. Annesi Gladys Pearl Baker’ın ruhsal sorunları nedeniyle yetimhanelerde ve koruyucu aile yanında büyüyen Monroe, 16 yaşında James Dougherty ile ilk evliliğini yaptı. 1940’larda modellik yaparken keşfedildi ve 20th Century Fox ile sözleşme imzaladı. 1950’lerde “Gentlemen Prefer Blondes” (1953), “How to Marry a Millionaire” (1953) ve “Some Like It Hot” (1959) gibi filmlerle ünlendi. Sarı saçları, kırmızı ruju ve çekici imajıyla “sarışın bomba” lakabını aldı. Monroe, aynı zamanda şarkıcı ve modeldi; “Diamonds Are a Girl’s Best Friend” şarkısı ikonikleşti.

Tarihi ikonik kadın figürlerin canlandırıldığı İşte Benim Stilim özel haftasında da bugüne özel podyumda Marilyn Monroe rüzgarı esti.

Iste Benim Stilim Marilyn Monroe

Neler yaptı, neden önemli?

Monroe, Hollywood’da kadın oyuncuların stereotip rollere sıkıştığı bir dönemde, hem komedi hem de dramatik rollerde yeteneğini kanıtladı. “Some Like It Hot” filmiyle 1960’ta Altın Küre kazandı. Kendi prodüksiyon şirketini kurarak, kadın oyuncular arasında nadir görülen bir girişimcilik örneği sergiledi. Joe DiMaggio (1954) ve Arthur Miller (1956-1961) ile evlilikleri, özel hayatını magazin gündemine taşıdı. ABD Başkanı John F. Kennedy ile ilişkisi olduğu iddiaları, ölümünden sonra bile tartışıldı. Monroe, kadın cinselliğini cesurca sergileyerek dönemin tabularını yıktı, ancak bu imajı, onun kırılgan ve hassas yönlerini gölgeledi. Neden önemli? Çünkü sinema, moda ve pop kültüründe kalıcı bir sembol oldu; feminist hareketler, onun hem güçlendirici hem de sömürülen imajını tartışmaya devam ediyor.

Trajik sonu ve mirası

Monroe, 36 yaşında, 5 Ağustos 1962’de Los Angeles’taki evinde barbitürat zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetti. Resmi rapor ölümü “muhtemel intihar” olarak sınıflandırmış olsa da, komplo teorileri (cinayet, CIA veya Kennedy ailesi bağlantıları) yıllardır sürüyor. Ölümü, ruh sağlığı ve ünlülüğün bedeli üzerine tartışmaları alevlendirdi. Monroe’nun filmleri hâlâ izleniyor, Chanel No. 5 reklamlarındaki görüntüsü ve Andy Warhol’un pop-art eserleri onun mirasını canlı tutuyor. Bazı kaynaklar, Monroe’nun günlüklerinin ve mektuplarının, iç dünyasını anlamak için önemli ipuçları sunduğunu belirtiyor.

Kaynak: Haber merkezi