Son Mühür - Ayşegül Koç / TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Rant odaklı projelerle mücadeledeki kararlılıklarını dile getiren Akdemir; "TMMOB aklı olduğu müddetçede kamunun olan kamunun kalacaktır. Kamunun malı pazarlık edilemez" dedi.
"İnciraltı planlanmalı diyen herkes rantçıdır"
TMMOB'nin kent gündemine ilişkin çalışmalarından bahseden Akdemir; "Çeşme bölgesindeki turizm projesine karşı davalarımız devam ediyor. Her ne kadar davalarımızı kazanıyor olsak bile parça parça gelen projeye devam ediyorlar" dedi. İnciraltı alanının tarım arazisi olduğunu ve korunması gerektiğini de vurgulayan Akdemir; “İnciraltı tarım arazisidir. Tarım alanı olmadığına dair de bir rapor yok. Ancak hala bir planlama sözü geçiyor. İnciraltı planlanmalı diyen herkes rantçıdır. Biz tarım alanı üretemeyiz ama inşaat alanı üretebiliriz. Nitelikli bir tarım alanı orası. Her kim ki bir tarım alanını imara açmak istiyorsa bu dünyaya zarar veren bir aklı temsil ediyordur. Eğer biz tarım alanlarını korumuyorsak Çanakkale'e ölmeye gitmemişiz demektir" dedi. "Bir diğer kent problemimiz Buca Cezaevi alanı" diyen Akdemir; "Son yaşadığımız deprem ders olmalı artık. Buca'da betona değil, yeşil alana, toplanma alanlarına ihtiyacımız var. Buca'nın her yeri bina. Hala birileri buranın ranta dönmesi için bir takım sözler söylüyor. Ancak orası kamunundur, olası bir deprem anında kullanılabilecek bir toplanma alanı olmalıdır. Kamunun malı pazarlık edilemez" dedi.
"Kamunun olan kamuda kalmalı"
Kent planlamasına ilişkin önemli mesajlar veren Akdemir, hukuki süreçlerin eskisi gibi işlemediğini belirterek; "Bizim açtığımız davalar bir dönem hukuk varken işe yarıyordu. Ama son yılllarda sonuçlanmayan dava süreçleri var. Bakın gökdelenler bölgesi. Kentin hedeflerinden yola çıkıp ranta döndüğünüz an yaşayacağımız şey bu. Bu bölgede gökdelenlere itirazımız var. Bornova kuzey güney doğunun birleşim yeridir. Buralara bunları koyarak düğümlenme yaşatıyorlar. Biz depremden hemen sonra da söyledik. Bu bölgeyi imara açan herkes suçludur. Onay veren belediye üyeleri suçludur. Planlama kavramını öne çıkarmalıyız eğer biz halk için planlıyorsak sorun yok. Rant odaklı planlama yapıyorsunuz, işte bu sonuçları yaşıyoruz. Kamunun olanın kamuda kalmalı üzerinden söz söylemeye çalışıyoruz. Basit ve sade.Bizim dilimiz akademik bir dil. Bu dilin karşısında küçük siyasi dertleri olanların durması bizim sorunumuz değil. 6 Şubat depreminde en hızlı aksiyon alan gruplardan biriyiz biz. Öyle insanlar malzeme getirdi ki. AFAD'a Kızılay'a götürmediler bize getirdiler malzemeleri. Tüm koordinasyonu biz sağladık. Bizim bir tane toplu iğnemizi bile kimse çalamadı. Çaldırtmadık" diye konuştu.
"Konak ve Gündoğdu meydanlarının müsebbibi TMMOB'dur"
"İtiraz etme becerimiz sayesinde bu kentin kazandıkları var" diyen Akdemir; "Basmane Meydanı'nın tarihsel bir süreci var ama sonraki süreçteki ilk meydanı Cumhuriyet Meydanı'dır. Cumhuriyetle beraber meydan oluşturuyor. Sonrasında iki tane daha meydanı var. Konak Meydanı ve Gündoğdu Meydanı. 1990'lı yıllarda meydan olan tarafı AVM yapacaklardı. O dönemki bizim meslek büyüklerimiz, o dönemki yöneticileri itiraz etti. Dediğim gibi bir hukukun olması sayesinde dava açtık kazanıldı. Oraya AVM yapılamadı, orası şimdi kocaman bir Konak Meydanı oldu. O gezdiğimiz yerlerde bir AVM olacaktı, düşünsenize. Daha sonra Kordon'da 6 şeritli yol yapılacaktı. Nasıl bir akıldır bu? Bunu itiraz etmeyecek miyiz? İtiraaz ettik kent bir meydan daha kazanmıştır. Konak ve Gündoğdu meydanlarının müsebbibi TMMOB'dur. İyiki de itiraz etmişiz. İtiraz etme becerisini göstermişiz. TMMOB aklı olduğu müddetçede kamunun olan kamunun kalacaktır" dedi.
"Planlara sadık kalınmalı"
Basmane Çukuru'na ilişkin konuşan Akdemir; "Orada tek cümle sarf ediyoruz. Burada yapılacak bütün her şeyin şeffaf şekilde yürümesine ihtiyaç var. Daha önceki planlara sadık kalınmasını söylüyoruz. Planla oynanmasın. Çünkü orası Kültürpark ile bütüncül bir süreç. Büyükşehir çok hızlı bir şekilde kendi hizmetini üretmek zorunda. Çünkü Kültürpark içinde tıkanıp kaldı. Bunu çözmek zorunda. Evet zor bir dönem yaşıyoruz, silkeleniyorlar onun da farkındayız bu önemli zaten ülke böyle. Devletin dili bu, silkelemek üzere. Bu durumda dirensinler diyoruz. Biz TMMOB olarak bütün kent yapılarını bir araya getirebilme becerisini denedik ve oldu. Bugünün ihtiyacı da bu, her şeye rağmen küçücük bir farklılığa rağmen bile bir yerde kalabilmek. Çünkü faşizm geliyor, açık bir faşizm yaşıyoruz. Faşizme karşı müzakere diye bir durum yok. Mücadele etme sürecinde zorunluluğumuz var. Biz bunu yerine getirmekten bir adım geriye düşmüyoruz. Bütün yapılar ile görüşüyoruz" dedi.
"Orada ölmek için istihdam ediliyorsun"
Akdemir; "Biz Aliağa ile ilgili zaten geçen gün açıklama yaptık. Buradaki son sürece dair hukuk sürecinin sözünü söyledik. Oranın bir türlü daha sağlıklı ve daha doğru bir iş yapılır hale dönmesi için de Büyükşehir'i de davet ettik ki onlar da o sürece dahiller. İyi güzel şeyler olacak orada. Yani en azından bir revizyon olacak mesela işte Ege Demir Çelik'in kapasite artışının iptali. Orada yıllardır işyeri açma izni olmadan çalışan bir işletmeden bahsediyorum. İstihdam kavramını salt kavram üzerinden konuşursak yanlış yaparız, eksik kalıyor bazı şeyler. Evet orada istihdam ediliyorsun ama ölmek için istihdam ediliyorsun. Bunu söylemek gerekiyor. Oradaki hakim rüzgarda Menemen'e doğru esmektedir. Buradaki bütün tehlike taşınmaktadır. Bu riski göğüslemektedir orada kapasite artık dolmuştur. Artık yeni bir şey yapılmasına ihtiyaç var" dedi.
"Bizim aklımızla kimse oynamasın"
Gaziemir'deki nükleer atıkların temizlenmesine ilişkin süreci de değerlendiren Akdemir, temizleme işi öncesi temizlik yapan firmanın kendilerine bilglendirme yaptığını söyledi. Akdemir; "Bu firma İklim Değişikliği Bakanlığı üzerinden bir yetki almış bu tip alanları temizleyebilir diye. Oysa şu an buradaki yapılan çalışmanın dünyada bir örneği yok. Bu firmanın daha önce hiç bir yerde böyle bir çalışma yapmışlığı yok. Çok ilginç bir şey söyleyeyim size firma o kurşun fabrikanın ana kalem hisselerini almış. O yüzden yetkisi orada basit bir temizleme firması değil. Burada böyle bir sağlıksız ilişki var. Nükleer atıkların temizlendiği bir görüntü görmedik biz orada. Oradan çıkan atıkların nereye gittiğine dair kimse bir cümle sarf etmiyor. Bizim aklımızla kimse oynamasın" dedi.