Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, medya kuruluşlarının genel yayın yönetmenleriyle yaptığı kapsamlı toplantıda, "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu"nun (Terörsüz Türkiye Komisyonu) çalışmalarını değerlendirdi. Kurtulmuş, sürecin geldiği kritik aşamada, komisyon üyelerinin İmralı'ya ziyaret gerçekleştirmesi fikrine kişisel olarak olumlu baktığını belirterek, "Sürecin tamamlanması bakımından böyle bir adım atılabilir. Ancak bu kararı verecek olan Meclis’teki komisyonumuzdur," ifadelerini kullandı. Çeşitli siyasi partilerin bu konuda olumlu kanaatler taşıdığını da ekleyen Kurtulmuş, perşembe günü İçişleri, Milli Savunma Bakanları ve MİT Başkanının komisyona gelerek atılan adımları anlatacağını duyurdu.
Komisyon çalışmaları nihai aşamada: "Çözüm bir pazarlık süreci değil"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, 11 siyasi partiden 51 milletvekilinin katılımıyla kurulan komisyonun 16 toplantıyı geride bıraktığını ve nihai raporlama aşamasına geldiğini bildirdi. Toplumsal katılımın genişliğine dikkat çekerek, 134 sivil toplum kuruluşu temsilcisinin dinlendiğini ve komisyona katılan herkesin, farklı fikirlere rağmen sürece büyük bir coşkuyla destek verdiğini belirtti. Kurtulmuş, sürecin en başından itibaren şeffaflık, açıklık ve %60 (beşte üç) nitelikli çoğunlukla karar alma ilkeleriyle yürütüldüğünü vurguladı.
Kurtulmuş, sürecin mahiyetini kesin ifadelerle tanımladı: "Bu süreç, bir pazarlık süreci değildir." Sürecin, İmralı’dan yapılan ve örgütün bütün bileşenlerinin uyacağını ifade ettiği "silahları bırakma" açıklamasıyla başladığını kaydetti. Federasyon veya başka bir dilin resmi dil olması gibi maksimalist taleplerin gündeme gelmediğini belirten Kurtulmuş, sürecin devletin terörsüz Türkiye kurma iradesi ile örgütün kendini feshetme sürecinin uyumu olduğunu ifade etti. Özellikle 26 Ekim açıklamasıyla (Türkiye sınırları içinde terör faaliyeti yapılmayacağı) birlikte konunun yeni bir merhaleye geldiğinin altını çizdi.
Terörün maliyeti ve provokasyon uyarısı
Terörün Türkiye'ye bugüne kadar getirdiği ağır maliyetlere değinen Kurtulmuş, 2013'te yapılan bir çalışmada maliyetin 1.3 trilyon dolar olduğunu hatırlattı ve kişisel tahminine göre bu rakamın bugün en az iki katına çıktığını söyledi. Terörsüz Türkiye hedefinin sadece silahları susturmakla sınırlı kalmayacağını, pozitif barışı tesis edecek sosyal politikalar, hak ve özgürlüklerin genişletilmesi gibi adımları da gerektirdiğini vurguladı.
Öte yandan Kurtulmuş, sürecin bundan sonraki döneminde çok daha dikkatli olunması gerektiğini belirterek, "İç ve dış bazı unsurların bu süreci zehirlemek için provokasyonlar dahil her türlü çabayı ortaya koyabilmesi muhtemeldir," uyarısında bulundu.
Tespit ve yasal düzenleme süreci
Komisyon çalışmalarının toparlanma aşamasına geldiğini aktaran Kurtulmuş, bundan sonraki en kritik noktanın, örgütün gerçekten silahları bıraktığının ve kendisini feshettiğinin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Milli Güvenlik Kurulu (MGK) gibi devletin güvenlik birimleri tarafından tespit ve tescil edilmesi olduğunu söyledi. Bu tespitin ardından TBMM'nin yasal düzenlemeleri yapacağını belirtti. Olası bir geçici af konusuna ise temkinli yaklaşarak, bunun şu anda komisyonun gündeminde olmadığını, ancak münfesih bir örgütle ilgili yeni bir durumun ortaya çıkabileceğini ifade etti. Kurtulmuş, raporun hazırlanma sürecinin Kasım sonu gibi şekillenmiş olacağını tahmin ettiğini de sözlerine ekledi.





