Son Mühür / Alper Temiz -Muğla’nın Yatağan ilçesinde kömür tedarikinin durması nedeniyle termik santralin üretimi sekteye uğradı, 420 işçi işten çıkarıldı. TES-İŞ Sendikası yaşanan duruma tepki göstererek, çevrecilerin açtığı davalar sonucunda kömür sahalarının genişletilemediğini ve santralin kömürsüz kaldığını ifade etti.

Sendika, Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin ve çevreci grupların açtığı ve büyük çoğunluğunda "Çevre tahribatı" nedeniyle kazanılmış davaların geri çekilmesini talep ediyor.

Yeniköy Termik Santrali kömür sorunu-1

TES-İŞ Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik, AK Parti Muğla İl Başkanı Haluk Laçin’i ziyaret ederek işçilerin yaşadığı mağduriyeti anlattı. Erçelik, Yeniköy Termik Santrali’nin de 45 gündür çalışmadığını ve benzer bir sürecin Kemerköy Termik Santrali’ni de beklediğini belirterek, şu sözleri kaydetti:

"Bugüne kadar 420 arkadaşımıza çıkış verildi. Bu sorun sadece Yatağan’da değil, Yeniköy ve Kemerköy’de de yaşanıyor. Eğer bu kömür sorunu çözülmezse, binlerce kişi işsiz kalacak. Çalışmamızı istemeyen marjinal gruplar var. Biz çevreciyiz ama kömür de bizim ekmeğimiz. Cari açığın en büyük nedeni enerji açığıdır. Çalışamazsak ülkemiz dışa bağımlı olur.”

Yeniköy Termik Santrali kömür sorunu

AK Parti Muğla İl Başkanı Haluk Laçin ise konunun TBMM gündeminde olduğunu belirterek, enerji ihtiyacının önemine dikkat çekti:

"Enerji olmadan doğalgaz ithalatına milyarlar ödüyoruz. Biz doğayı korumayalım demiyoruz ama enerji güvenliği de önemli. Santrallerin çalışamaması ülkemiz için büyük bir maliyet yaratıyor. Bu konuda Bakanlık düzeyinde çalışma var. Biz her zaman sizlerin yanındayız.”

MUÇEP: “Bedeli sermaye ödemeli”

Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ise yaptığı açıklamada, kömürlü termik santrallerin hem işçileri hem çevreyi olumsuz etkilediğini belirterek, santrallerin plansız kapatılmasına karşı çıktı. Açıklamada, kömür sektörünün yıllarca devlet teşvikleriyle ayakta tutulduğuna dikkat çekilirken, işçilerin sadece tazminatla işsiz bırakılmaması gerektiği vurgulandı:

"İklim krizinin yükü her zaman olduğu gibi yine emekçilerin sırtına bırakılıyor. Oysa kömürden çıkış, işçilerin haklarını koruyarak ve onları geleceksiz bırakmadan adil bir şekilde planlanmalıdır. Bugün işçileri işsiz bırakan şey çevrecilerin mücadelesi değil, plansızlıktır. O nedenle, biz diyoruz ki, kömürden çıkış, işçilerin ve yerel halkın geleceğini güvence altına alan bir planla gerçekleştirilmeli ve bunun maliyetini de işçiler değil, yıllardır bu vahşi sömürüden kâr toplayan devlet ve sermaye ödemelidir."

Yeniköy Termik Santrali kömür sorunu-2

"Sermayenin krizden çıkış planı var, ancak..." 

MUÇEP, "Bugün, bu teşvikler bile kömür sektörünün sürdürülemezliğini örtbas edemiyor. Sermayenin bu krizden çıkış için planları var, ancak emekçiler için böyle bir plan öngörülmeden, basit bir tazminatla kapı önüne konuyorlar" şeklinde görüş bildirdi. MUÇEP, kömür sektörünün sürdürülemez hale geldiğini ancak bunun faturasının işçilere kesilmemesi gerektiğini de belirterek, şu talepleri dile getirdi:

Adil geçiş süreci: İşçilerin yeni istihdam olanaklarına erişiminin sağlanması.

Güvence talebi: İşçilerin ya güvenli yeni bir işe ya da hayat boyu gelir güvencesine sahip olması.

Planlı dönüşüm: Kömürden çıkış sürecinin, işçiler ve yerel halk mağdur edilmeden gerçekleştirilmesi.

Çevreci platform, işçilerin ve çevrenin karşı karşıya getirilmemesi gerektiğini belirterek, sendikalara da sorumluluk çağrısında bulundu:

"Sendikalar işçilerin sadece işlerini değil, sağlıklarını ve geleceklerini de korumalıdır. Kömür sektörü yıllardır işçileri ve doğayı sömürdü. Sendikalar geleneksel sendikacı refleksiyle işçinin korunmasını işin korunması ile karıştırıyor olabilir. Bizi sermayenin “yeşil” badana yapan çevrecileri ile karıştırmayın."

Muhabir: Alper Temiz