Son Mühür - Yeni Akit gazetesinde köşe yazarlığı yapan İdris Günaydın, yazısında özellikle emeklilerin yaşadığı ekonomik sıkıntılara vurgu yaparak, hükümetin bu konuda yeterince adım atmadığını dile getirdi. “Kusura bakma ey hükümet. Bu pahalılığın çeyrek sebebi de sensin,” diyen Günaydın, devletin fiyat artışlarını kontrol altına almakta yetersiz kaldığını ifade etti.
"Kusura bakma ey hükumet..."
Emekli maaşlarının yetersizliğine ve özellikle kira ödeyen SGK emeklilerinin durumuna değinen Günaydın, yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Evet… Emeklilerin sızlanmalarına hak veriyorum. Hele SGK emeklileri, bir de evleri kira ise durum feci… Denilebilir ki; dolar bazında durum çok da öyle karamsar değil. Doğru ama dolar artışını da aşan bir pazar pahalılığı var. Sanki kontrol yok gibi"
Devletin sadece para cezasıyla yetinmesini eleştiren yazar, daha caydırıcı tedbirlerin alınması gerektiğini savundu:
“İş geliyor benim defalarca yazdığım o gerçeğe. Stok yapana veya fiyatları usulsüz ve mantıksız değiştirene devlet hâlâ para cezası veriyor. Hâlâ para cezası… Kusura bakma ey hükumet. Bu pahalılığın çeyrek sebebi de sensin. Diyoruz ki; para cezası verme iş yerini kapat. Adam kötü imaj edinsin. Çünkü sen para cezası veriyorsun. Adam binlerce kalem maldan her birine birer lira zam yapıyor ve fazlasıyla cezayı çıkarıyor. İş yerini veya şubeyi kapat. Aylık veya aylar süren ceza ver. Üç-beş kabzımalı düşünüyorsun da milyonlarca halkı niye düşünmüyorsun?”
"Ben bu hükumetin başta kalmasından yanayım"
Günaydın, hükümete destek verdiğini ancak halkta büyük bir kırılma yaşandığını da vurguladı. Erdoğan’a yıllarca destek veren çevrelerin bile artık memnuniyetsizliklerini dile getirdiğini belirten yazar, bu durumu şu sözlerle özetledi:
“Ben bu hükumetin başta kalmasından yanayım. Aksi tam bir felaket olur. Ama bunu düşünen benim. Herkes benim gibi mi düşünüyor? En yakınlarım bile; yıllarca balkonundan Tayyip Erdoğan’ın posterini eksik etmeyenler, ‘Zehir ise bu zehri içeceğiz’ diyorlar. Nice ilahiyat mezunu arkadaşlar aynı şeyi yemin billah ederek söylüyor. En son İlahiyatçı bir öğretmen arkadaşın bir mesajı: ‘Başkalarına verilen paralar, maaşlar, harcırahlar, karşılama-uğurlama giderleri için hazineden ne kadar para çıktığı söylenmezken, emekliye verilen bayram harçlığı dile getiriliyor"
"Gelecek seçimi hiç umutlu görmüyorum"
Vatandaşların taleplerini yetkililere ulaştıramadığını da belirten Günaydın, bürokrasideki iletişim eksikliğine dikkat çekti:
“Vekillere söylesek boş. Onlar Meclisin duvarlarından dışarı zor çıkıyor. Reise en yakın olduğu söylenen birkaç ismin numarası var. Aylar önce bir mesaj yazdım; hâlâ okumadılar. Demek o telefonu kullanmıyorlar. Telefonlarını çaldırdım, bakmıyorlar. Sesimizi kime duyuracağız? Sayın Cumhurbaşkanımız; ‘Benim kaymakamım, valim gece uyumayacak icabında’ diyor. Diyor da kendine en yakın olduğu söylenenlere ulaşamıyoruz. İyi mi? Ne yapalım? Battı balık yan gider demekten, dünya yıkıldı da altında sade ben mi kaldım demekten başka çare yok. Bu şekilde devam ederse gelecek seçimi hiç umutlu görmüyorum"
