Son Mühür Haber Merkezi/ Melekşah Tufaner Gün Başlıyor programına konuk olan gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş, Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ve seçim sonuçlarını değerlendiren Gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş, “19 Mayıs 1919, 12 Eylül 1980’ e kadar çok önemliydi. Bugün önemli falan değil. Sadece Atatürk'ün o gerçek, devrimci ruhunu bilenler için önemli. Yarın Radyo Ege’de saat 09.45 te yayın olacak ve benim 90 saniye mesajıma dikkat etsinler. Artık gerçeklerle yüzleşmek zorundayız. Ne yazık ki bütün siyaset alemi sadece kendi menfaatlerini düşündükleri için, bugün 19 Mayıs bir konser, süslü bir anmadan ibaret olarak görülüyor . Oysa 104 yıl önce bağımsızlık ve özgürlük ateşini yakmak için bir avuç yurtseverin Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Samsun’da yaktığı bağımsızlık ateşi var. Yarın 19 Mayıs’ı herkes kutlayacak ama gerçekler hiçbir zaman konuşulmayacak” dedi.
“Atatürk gençleri tanıyordu”
Kocabaş, “Mustafa Kemal’in hayatı boyunca gençlere neler yaptığını, gençlerin önünü nasıl açmak istediğini görürüz. Türkiye'de hiçbir şey yoktu ne fabrika ne hastane ne okul ne yol... Her şey emperyalistlerin elindeydi demiryolundan madenlere kadar. Atatürk gençleri o kadar iyi tanıyordu ki... Nereden tanıyordu dersek? Çanakkale’den, İstiklal Zaferi’nden, Sivas Kongresi’nde Tıbbiyeli Hikmet’in kendine başkaldırışındaki o heyecandan tanıyordu. Ey Türk Milleti demedi, Ey Türk Gençliği diye özel bir hitabı var. Bunu düşünmek kimsenin işine gelmez. Çünkü Türkiye’yi yöneten birinin yaş ortalaması maşallah 75 civarı. Belirlediklerinde gençlerinde ister AK Parti ister CHP olsun 19 Mayıs ruhuyla zerre alakası yok. İzmir’de gördük. Son seçimde CHP’nin İzmir 2. Bölge 1. sıra adayını kimse tanımıyor ama genç. 5 buçuk milyon civarında genç kitleden bahsediliyordu ilk defa o verecekler diye. Şimdi de 48-49 bin yeni oy kullanacak gençler geliyor 28 Mayıs seçimine kadar. Siyaset alemi gençleri yeterince tanımıyor. O adayların televizyonda yaptıklarına inanmayın, gerçek hayat sokaktır. Ortalama 25-30 arası kaç tane geleceğini borçsuz kurabilecek bir maaşa sahip. Her gün kaç tane mezun veriyor üniversiteler. O mezunların kaçı uzmanlık alanlarıyla ilgili bir adım atıyorlar? Sadece özel de değil devlette de. Gıda Çarşısı’na gitmiş mi hiç milletvekili adayları? Hiç duydun mu? Örneğin gıda çarşısında toptan bisküvi, su bir şey satanların yanında çalışan o pırıl pırıl gençlerin kim olduğunu siyasi il başkanları bile bilmiyor. Çünkü gençler yeri geldiğinde kullanılan birer motor. İzmir’de şu an tanıdığım akademisyen bir genç var, daha doktora aşamasında ikinci kitabını yazdı. Bu çocuk eğer torpil bulamazsa akademi de ilerleyemeyecek. Belki Fransa’ya gidecek, belki Almanya’ya gidecek. Gençlerin konuştuğu, haykırdığı genç olmayanların da sabırla dinlediği bir gün olması gerekiyor. Çünkü Türkiye baş aşağı gidiyor. Eğer bir felaket gelirse bizim umudumuz yine Atatürk gibi gençlikte” ifadesini kullandı.
Kocabaş: “Meclis bu kadar mı sıradanlaştı?”
“Bu seçimler Türk demokrasi tarihinin en acayip seçimleriydi. Başkanlık sistemi diye bir düzen vardı, onlara karşı olanlar da, onun kurallarıyla gitti seçime. Hakimiyet i Milliye'nin yansıması olan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin seçim günü bütün itibari yerle bir edildi. Bunu bazı televizyon Anchorman’leri, bazı yorumcularda tescil ettiler. Cumhurbaşkanlığı seçimi daha iyi ona bakalım... Niye? Meclis bu kadar mı sıradanlaştı? 28 Mayıs’ta ne olur bilmiyorum, ben burada Millet İttifakı’nın topyekûn kendilerine oy verenlere ciddi bir af dileme borçları olduğunu biliyorum. Daha 28 Mayıs gelmeden iç hesaplaşma başladı. Bu seçim sonuç itibariyle içimize nasıl sinecek bilmiyorum. 28 Mayıs gelmeden umarım Türkiye gümlemez. Sabahleyin bütün bankalar bir karar aldı. Ekonomi gündem de yok. Ahmet mi milletvekili oldu, Mehmet mi oldu? Bir de Sinan Oğan meselesi var. Sinan Oğan kendini Olimpos’ta görmeye başladı. Bana bir mesaj geldi düğü biz bu seçimde soğan belirler diyorduk S OĞAN belirledi diye. Vatandaş artık gırgır etmeye başladı seçimleri. Ekonomi ne hale geldi dolar, borsa... Bankalar insanların hakkı olan kredi kartından niye kesti? Acaba sırada başka şeyler mi var? Seçim geçim içindir o da yok.”
“Muhalefetin içine Truva atları karışmış”
Kocabaş, “28 Mayıs’ta İzmir farklı mı olacak? Hayır. Bazı yerlerde Kılıçdaroğlu’nun oyu biraz daha artacak. Ama İç Anadolu’da, Güneydoğu Anadolu’da şeytanın aklına gelmez. TİP’in oyları MHP’ye yazılmış. İddia bu. MHP’nin genetik olarak hazzetmediği partilerin oylarını kabul ederek milletvekili göndermesi ne kadar içlerine sinmiş bilemem. Böyle bir komedi olur mu? Vatandaşlar gün be gün çalıştılar, ıslak imzalar titizlikle... Bu bilgisayardan çıktı dört, YSK’ya girildi sıfır. İddia bunlar. Midemiz bulandı mı bulandı. Ve yarın 19 Mayıs yürüyelim arkadaşlar...Vatandaşın dikkati çekilemedi. Muhalefet doğru söylemlerini artıramadı, muhalefetin içlerine Truva atları karıştı. Seçimden bir hafta önce propagandaların çok olduğu zaman bir ilçede o ilçede Bayraklı İlçesi, bir çocuk okul bitiyor eve geliyor. Annesine babam kime oy verecek diyor, annesi de Kılıçdaroğlu’na vereceğiz diyor. Çocuk bunun üzerine ortalığı yıkıyor sakın ona vermeyin Erdoğan’a verin diye. Annesi neden diye soruyor Kılıçdaroğlu kazanırsa bizim okul bir sene uzayacakmış... Ben 55 yaşındayım 35 senemi bu mesleğe verdim. Çok hatalar, dedikodular duydum ama ben böyle bir şey duymadım.
“Bazılarının siyasetten gitmeleri gerekiyor"
Muhalefet CHP, İYİ Parti vatandaşa ulaşabildi mi? Sokağı dinlemediler. Örnek veriyorum ben listelerin ciddi sonuçları olacağını söyledim. Yüksel Taşkın’ı eleştirdim bir de Gökçe Gökçen’i eleştirdim. İl başkanı, bazı CHP’li yazarlar olmak üzere ama nezaket ama nezaket dışı benim canıma okudular. Hatta bir yerlere şikâyet ettiler. Peki şu anda şanlı milletvekilleri bu oy düşüşünü neye bağlıyorlar? Madem ben yanlış söylüyordum neden o kadar küfür yedim? Bu seçimde Millet İttifakı’nın milletvekili adayları seçkincilik ve kibir yansıttılar, geldiler ellerini kaldırdılar halk bizi seviyor. Belediyelerin bazı yanlışları da yansıdı. Bu 28 Mayıs’ı atlatalım sonuç ne olursa olsun açık açık çok şey söyleyip, bazılarının siyasetten gitmelerini isteyeceğim. Yeter artık iki İzmir var. İzmir Alsancak’tan ibaret değil yerelde. Bu sonuçlar ne olursa olsun Türkiye’nin ciddi sorunlar yaşayacağı açık. Bakalım vazgeçenler olacak mı? CHP’nin İl Başkanı İl Başkanlığı sürecinde halkla ilişkileri yerlerde tutmuş bir adam ama adam milletvekili oldu. CHP’ye oy verenler onu milletvekili yaptı zaten dokunulmazlığı falan da var artık hiçbir şey olmaz” dedi.
“Muhalefet Hizbullah baskınını neden hatırlatamadı?”
Kocabaş, “Milliyetçi oylarda artış var diyoruz ama örneğin 2000 yılında İstanbul’da Hizbullah baskını muhalefetten niye hatırlatılmadı? Niye Sadettin Tantan’dan görüş alınmadı? Kurmayların söylemleri patlıcan, soğandan ibaretti. 2000 yılı CHP arşivlerinde yok mu? Ya da Ahmet Davutoğlu Millet İttifakı içinde değil mi o neler anlattı? Çok net olarak söylüyorum eğer HÜDA PAR’ın programını okumuş olsalardı ve anayasanın maddelerini biliyor olsalardı ve yüreklerinde hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir heyecanı gerçekten olmuş olsaydı bu millete Afganistan’dan, Pakistan’dan Suudi Arabistan örneklerini verip tarihe mesaj koyarlardı. İktidarın terör şeyi karşılıksız kaldı. Anadolu’da deniyor ki AK Parti ve MHP’liler, CHP’liymiş gibi CHP’li kılığına girmiş müşahit olmuşlar. Böyle korkunç bir şeyi ben ömrü hayatımda duymadım. Şeytanın aklına gelmez, şeytan istifa eder görevinden. Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim süresince birçok gazeteciyi karşısına aldı, program yaptı. Peki muhalefet yaptı mı? İzmir Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu İzmir’e gelseydi, İzmir’in televizyonlarının karşısına geçseydi yok muydu ona soru sorabileceği kişi? Bu işler hep İstanbul’da mı oluyor? Kılıçdaroğlu’nu mu seçiyoruz, İstanbul Belediye Başkanını mı? Bundan 15 sene olacaktı bu seçimler inan sonuç farklı olurdu. Tarihi referans alıyorum ve Türkiye için korktuğum şeyler var. Medyadaki arkadaşlar seçimi bıraksın ekonomiye baksın. Bankaların aldığı karar sıradan bir karar değil. Yarın 19 Mayıs tek dileğim 19 Mayıs Gençlik Bayramı, spor bayramına değil gençliğe bakın. Atatürk’ün gençliğe hitabı sık sık oynatılsa... O kadar güzel olurdu ki. Bu düzen mafyayı da dile getirdi. Daha ne desem bilmiyorum” diye konuştu.
