Son Mühür- 79 yaşındaki sanatçı, programda yaptığı içten açıklamalarla dikkat çekti. “Yaprak Dökümü setimiz okul gibiydi” diyen Ergün, genç oyuncuların o dönemde maddi kazançtan çok mesleki gelişim için çabaladıklarını söyledi.
“Setimiz okul gibiydi”
Efsane dizinin kamera arkasına dair detaylar paylaşan Halil Ergün, şu ifadeleri kullandı:

“Gökçe Bahadır ve Fahriye Evcen çok para kazanacağız diye değil, sanatlarını geliştirmek için geldiler. Saat 8-9’da orada olurduk, hazırlık yapılırdı. Aile gibiydik, dışarıda pek hayatımız kalmamıştı. Bu bağlılık çekimlere de yansıyordu.”
Ergün, yıllar sonra bile dizideki uyumlu atmosferi özlemle andığını belirtti.
Deniz Çakır hakkında dikkat çeken sözler
Usta oyuncu, en çok dikkat çeken açıklamasını ise Yaprak Dökümü’ndeki rol arkadaşı Deniz Çakır hakkında yaptı. Dizi sonrasında Çakır ile yakın bir dostluk kurduğunu ancak zamanla aralarına soğukluk girdiğini dile getirdi.
“Deniz Çakır ile çok iyiydik, en yakınımdı. Dizi bittikten sonra en çok onunla görüşüyordum. Şimdi görünce selamlaşıyoruz. Vefasızlık değil ama kalbimi kırmışlık oldu, dolaylı olarak.”
Bu sözler üzerine duygulanan Ergün, konuşmakta zorlandı. Evrim Akın ise sanatçıyı teselli etmeye çalıştı.
“Yaprak Dökümü”nün mirası
2006–2010 yılları arasında yayımlanan Yaprak Dökümü, Halil Ergün’ün oyunculuk kariyerinde bir dönüm noktası olmuştu. Dizideki baba figürüyle geniş kitlelerin sevgisini kazanan Ergün, yıllar sonra bile bu rolün etkisinden kopamadığını belirtti.
Sanatçı, ilk okuduğu romanın da Reşat Nuri Güntekin’in “Yaprak Dökümü” olduğunu söyleyerek, “Bu hikâyeyle yollarımızın kesişmesi kaderdi” ifadelerini kullandı.





