Son Mühür- CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “onu attım” ifadelerine tepki gösteren Tekin, “Sayın Genel Başkan televizyona çıktı ‘onu attım’ dedi. CHP’yi benim kalbimden kimse atamaz. Nevrim döndü. Siz atamazsınız beni” dedi. Tekin, ihraç tartışmaları yerine tutuklu partililerin durumunun gündeme alınması gerektiğini savundu.

“Şu anda 305 arkadaşımız tutuklu. İçinde il başkanlarımız, parti meclis üyelerimiz var. Tutukluluklarına sebep olmuş 73 itirafçı var, bunların 24’ü CHP üyesi. CHP beni değil, itirafçıları atsın” ifadelerini kullandı.
Özgür Çelik hakkında iddia

Görevden alınan İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile ilgili de konuşan Tekin, kendisini karşılaması yönünde bir mutabakata vardıklarını ancak bunun gerçekleşmediğini ileri sürdü.
Tekin, “Sevgili il başkanımız Özgür Çelik, ‘yarın kuruluş yıldönümünde Gürsel abimizi kapıda karşılayacağız’ diye açıklama yapacaktı. Bu konuda anlaşmıştık ama olmadı. 7 gün boyunca mücadele ettik. Çünkü biz bir ailenin neferleriyiz” dedi.
“Kayyum değil çağrı heyetiyiz”
Hakkındaki kayyum eleştirilerine de yanıt veren Tekin, “Biz kayyum değiliz, çağrı heyetiyiz. Takdir beklerken 3. günden itibaren olağanüstü bir durumla karşılaştık. İftiralar, yalanlar söylendi. Eğer bir tanesi doğruysa özür dilemeye hazırım. Bizim bu kadar naif davranışımız nasıl infaza dönüştü?” ifadelerini kullandı.
Yolsuzluk soruşturmalarına değerlendirme
CHP’li belediyelere yönelik yolsuzluk iddialarına da değinen Tekin, geçmişteki örnekleri hatırlatarak şunları söyledi:
“Sayın Sözen döneminde İSKİ olayı yaşandı. Sözen suç duyurusunda bulundu ama mahallede infaz edildi. Bugün de dosyalar ortaya çıkıyor, doğru yanlış fark etmiyor. Parti yöneticilerinin dava açması gerekiyor. Açmayınca ne diyeceğim? Bu zatlara göstermediğiniz kabadayılığı bana mı gösteriyorsunuz? Kim size bu yalan haberleri yaptırıyor?”
“Beni kimse sindiremez”
Görevden alınmasının yalnızca mahkeme kararıyla olabileceğini belirten Tekin, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşüp görüşmediği sorusuna da yanıt verdi. Tekin, “Kılıçdaroğlu çok psikolojik baskıya maruz kaldı. Ben ne Muharrem İnce’yim ne de Kemal Kılıçdaroğlu. Beni kimse sindiremez. Elbette eleştirilebilir ama ben yoluma devam ederim” dedi.





