Manisa'da yaşanan ve kamuoyunda yankı uyandıran elektrik çarpması sonucu Manisa Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek'in ölümle sonuçlanan havuz kazası davasında, mahkeme heyeti önemli bir ara karar alarak tüm tutuklu sanıkların tahliyesine hükmetti. Duruşmada dinlenen tanıklar, hem inşaat sürecindeki uygulamalara hem de teknik ihmal iddialarına ışık tuttu. Mahkeme, kusur durumlarının kesin tespiti için yeni bir bilirkişi raporu alınmasına da karar verdi.

Tanık beyanları inşaat ihmallerini ortaya çıkardı

Mahkemede sanık ve şikayetçilerin ardından kritik tanıklar dinlendi. Yapı denetim firmasının sahibi H.S., projenin 2020 Kasım ayında 8x4 metre süs havuzu olarak onaylandığını, ancak denetimler sırasında tamamen çim bir bahçe gördüklerini belirtti. H.S., ruhsat sonrası açılmış olabileceğini düşündüklerini ve kendi sorumluluklarının projede yer alan yapılarla sınırlı olduğunu ifade etti.

Olay yerine ilk ulaşanlardan olan itfaiye görevlisi S.K. ise, ihbardan çok kısa bir süre sonra adrese ulaştıklarını ve kazada hayatını kaybeden kişiyi merdivenden alıp hemen ilk yardım yaptıklarını anlattı.

Ruhsat sonrası açılan havuzlar ve elektrik sorunları

Ruhsat sonrası açılan havuzlar ve elektrik sorunları

Kazada ölen kişiyle birlikte arsayı alan 6 kişiden biri olan site sakini G.E.'nin beyanları, inşaat sürecinin kolektif ve gayriresmi yönlerini ortaya çıkardı. G.E., mimar olan Ferdi Başkan'ın inşaatla ilgilendiğini, kaba inşaatın hep birlikte yapıldığını ve müteahhit isminin sadece kullanıldığını söyledi. Tanık, en dikkat çekici bilgisini ise havuzlarla ilgili verdi: "Havuzları inşaatların kaba kabası bitince yaptık. Üstlerini kapattık ve ruhsat aldıktan sonra tekrar açtık." G.E., ayrıca kendi evinde de kabloların yandığını ve motorun bozulduğunu belirterek, kazanın olduğu havuzda da benzer sorunların yaşandığını ifade etti.

Kaçak akım rölesi yönetmeliğin gereği

Villaların elektrik tesisatını yapan firmanın sahibi S.Ö., tanık olarak dinlendiğinde, 2018'de anlaştıkları işleri 2020'de teslim ettiğini söyledi. Müşterilerin ekstra talebi üzerine dış tarafa her binaya birer adet olmak üzere toplam 6 ekstra kablo bıraktığını, ancak bunların havuz için kullanılacağının kendisine söylenmediğini belirtti.

S.Ö., tesisatta herhangi bir arıza şikâyeti almadığını vurgulayarak, hayati bir teknik konuya açıklık getirdi: "Kaçak akım rölesi takılmadan zaten onay alınamaz." S.Ö., bu rölenin sonradan çıkarılmasının yönetmeliğe aykırı ve yanlış bir uygulama olduğunu, elektrik firmasının sadece ana panodan sorumlu olduğunu ekledi. Rölelerin günümüzde %95 oranında kullanıldığını, çünkü hem insanları hem de sistemi koruyan temel bir güvenlik önlemi olduğunu ifade etti.

Yurt dışı yasağıyla tahliye ve yeni bilirkişi raporu

Tanıkların beyanlarının ardından savcı, mütalaasında toplanan deliller ve kusur durumlarının netleşmesi için yeniden bilirkişi raporu hazırlanmasını ve tutuklu sanıkların tahliye edilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, şikayetçilerin davaya katılma taleplerini kabul ederek, tutuklulukta geçirilen süre ve delillerin toplanmış olması gerekçesiyle tutuklu sanıkların yurt dışı çıkış yasağıyla tahliyesine karar verdi. Böylece davada tutuklu sanık kalmadı. Heyet, ayrıca kusur durumlarının kesin ve bilimsel tespiti için Dokuz Eylül Üniversitesi'nden yeniden kapsamlı bir bilirkişi raporu alınmasına hükmetti. Duruşma, yeni raporun beklenmesi amacıyla 27 Şubat 2026 tarihine ertelendi.

Kaynak: DHA