Son Mühür/ Beste Temel- Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, Türkiye turizminin karşı karşıya olduğu sürdürülebilirlik risklerinin giderek arttığını belirterek, sektör için ivedi yapısal bir dönüşüm sürecinin başlatılması çağrısında bulundu. İşler, özellikle yüksek faiz oranları, ağır Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim yükleri ve genel vergi baskısından kaynaklanan finansal maliyetlerin sektörün geleceğini tehlikeye attığını vurgulayarak, 2026 turizm sezonu için hızlı ve kararlı adımlar atılması gerektiğini ifade etti.

"Son yılların en zorlu finansal dönemini yaşıyoruz"

"Son yılların en zorlu finansal dönemini yaşıyoruz"

ETİK Başkanı Mehmet İşler, hem ulusal hem de uluslararası gelişmelerin turizm sektörü üzerindeki etkilerini değerlendirirken, Türk turizminin son yılların en zorlu mali dönemlerinden geçtiğini savundu. İşler, sektörün ayakta kalabilmesi ve rekabet gücünü koruyabilmesi için kapsamlı bir yeniden yapılanmanın artık bir zorunluluk olduğunu söyledi. Yüksek faiz oranlarının yatırım yapmayı neredeyse imkânsız hale getirdiğini, enerji, personel, SGK primleri ve vergi yüklerindeki olağanüstü artışın otellerin kârlılığını ciddi ölçüde aşındırdığını dile getirdi.

İşler, sektördeki doluluk oranlarının yüksek olmasına rağmen, işletmelerin maliyet baskısı altında ezildiğini vurguladı ve bu durumun sürdürülebilir olmadığını belirtti. "Artık 'dolu olsun yeter' mantığı sona ermiştir. Kârlı doluluk dönemine geçmemiz gerekiyor," diyen İşler, sektörün verimlilik artışı, dijitalleşme ve enerji tasarrufu temelinde yeni bir iş modeline geçiş yapması gerektiğini ifade etti. İşletmelerin enerji yönetiminden personel planlamasına, satın alma süreçlerinden dijital pazarlama stratejilerine kadar tüm süreçlerini yeniden gözden geçirerek tasarruf ve verimlilik kültürünü benimsemesi gerektiğini ekledi.

Turizm, Türkiye'nin diplomatik ve ekonomik vitrinidir

Turizm, Türkiye'nin diplomatik ve ekonomik vitrinidir

Turizm sektörünün, ülkeye döviz girdisi sağlayan, cari açığın kapatılmasına katkıda bulunan ve ülke ekonomisine hayat veren stratejik bir sektör olduğuna dikkat çeken İşler, turizmin aynı zamanda bir diplomatik değer taşıdığını da belirtti. İşler, "Turizm, dünya insanının ülkemize bakış açısını yönlendiren, Türkiye'nin vitrinidir, yüzüdür. Bu vitrin daima güçlü kalmalıdır," diyerek sektörün önemini bir kez daha vurguladı.

Turizm işletmelerinin sadece finansman değil, aynı zamanda kamusal yükümlülükler açısından da acilen desteklenmesi gerektiğini savunan İşler, otel gelirlerinin büyük bir kısmının vergi, prim ve yüksek enerji maliyetlerine gittiğini ifade etti. İşler, sektörün maliyet yükü altında ezilmesi durumunda sadece otellerin değil, tedarik zincirindeki tüm paydaşların (taşeronlar, ulaşım sektörü ve yerel esnaf) da bundan olumsuz etkileneceğini sözlerine ekledi.

"SGK primleri ve vergiler en ağır yükümüz"

Mehmet İşler, SGK primlerinin, vergilerin ve yerel harçların otelcilik sektörünün sırtındaki en ağır maliyet kalemi haline geldiğini belirterek, devlet ve özel sektör iş birliğiyle gerçekleştirilecek kapsamlı bir turizm reformuna duyulan acil ihtiyaca işaret etti. Faiz yükü, SGK primleri, stopaj, KDV ve Konaklama Vergisi gibi alanlarda kalıcı düzenlemelerin zaman kaybetmeksizin yapılması gerektiğini dile getirdi. İşler, bu reformun sadece turizmciler için değil, Türkiye ekonomisinin genel sağlığı için de bir zorunluluk olduğunu vurguladı.

Son olarak, sektörün 2026 turizm sezonuna güçlü bir şekilde hazırlanabilmesi için erken hareket edilmesi ve yapısal dönüşümün hemen başlatılması gerektiğini yineledi. İşler, mevcut mali baskıların devam etmesi halinde birçok tesisin önümüzdeki sezonu başarıyla tamamlayamayacağı uyarısında bulunarak sözlerini tamamladı.

Kaynak: Beste Temel