Son Mühür/ Osman Günden- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren ve Avrupa'nın sayılı merkezlerinden biri olan İzmir Doğal Yaşam Parkı, 2025 yılında bir milyon ziyaretçi barajına ulaşırken, yaban hayatını koruma misyonuna iki dev ismi daha ekledi. Ekolojik dengenin bozulması ve habitat kayıpları nedeniyle nesli tükenme riski taşıyan canlılara güvenli bir liman olan park; "Jüliet" isimli görkemli bir siyah jaguar ve "Yumuk" adı verilen bir boz ayıyı yeni sakinleri olarak bağrına bastı. Bu transferlerle birlikte İzmir, hem biyolojik çeşitliliğe katkı sunmaya hem de Türkiye'nin en nadide yaban hayatı koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapmaya devam ediyor.

Boz Ayı Yumuk’un yalnızlığı İzmir’de son buldu
Kocaeli Darıca’daki özel bir işletmeden nakledilen 20 yaşındaki dişi boz ayı Yumuk, İzmir Doğal Yaşam Parkı’ndaki yeni hayatına merhaba dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Dairesi Başkanlığı Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Biyolog Serkan Eğrilmez, Yumuk’un transfer sürecinin arkasında yatan en önemli nedenin, hayvanın yıllardır süregelen yalnızlığını bitirmek olduğunu ifade etti. Parktaki mevcut ayı grubunun Yumuk ile daha da güçlendiğini belirten Eğrilmez, bu türlerin sosyal bir ortamda, doğalarına en yakın şartlarda yaşatılmasının temel hedefleri olduğunu dile getirdi. Boz ayıların hem Türkiye’de hem de dünyada kaçak avcılık ve yaşam alanı daralması gibi tehditlerle karşı karşıya olduğunu hatırlatan Eğrilmez, park bünyesinde yeni yavrular elde ederek türün sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı amaçladıklarını vurguladı.

Türkiye’nin Tek Jaguarı artık İzmir’e emanet
Doğal Yaşam Parkı’nın en dikkat çekici yeni sakini ise "Jüliet" adı verilen dişi siyah jaguar oldu. Orta ve Güney Amerika’nın derin ormanlarından gelen bu türün, doğal yaşam alanlarında hızla azaldığı ve uluslararası kırmızı listelerde koruma altında olduğu biliniyor. Biyolog Serkan Eğrilmez, Türkiye’de şu an sergilenen ve koruma altında tutulan tek jaguarın Jüliet olduğunu belirterek bu durumun İzmir için büyük bir ayrıcalık olduğunu ifade etti. Siyah jaguarın farklı bir tür olmadığını, postundaki siyah desenlerin tüm vücudu kaplaması sonucu bu asil görünüme kavuştuğunu açıklayan Eğrilmez, ziyaretçilerin artık bu nadir canlıyı İzmir’de görme şansına sahip olacağını müjdeledi.
Doğal alışkanlıklara uygun özel mimari barınak
Jaguarların diğer büyük kedi türlerinden ayrılan spesifik özelliklerine göre tasarlanan yeni yaşam alanı, Jüliet’in konforu için en ince ayrıntısına kadar planlandı. Jaguarların suyu sevmesi, iyi birer yüzücü olması ve yüksek noktalarda dinlenme alışkanlıkları göz önünde bulundurularak hazırlanan barınak, hayvanın doğal içgüdülerini sergilemesine olanak tanıyor. Serkan Eğrilmez, bu türlerin doğası gereği yalnız yaşamayı tercih ettiğini ve ziyaretçilerin Jüliet’i kendi özel alanında tek başına gözlemleyebileceğini belirtti. Ayrıca Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumları Birliği (EAZA) üyesi olan parkın, birliğin koordinasyonunda Avrupa’dan bir jaguar daha getirerek bu türün sayısını artırmayı hedeflediği bildirildi.
Yaban hayatının geleceği İçin koruma kalkanı
İzmir Doğal Yaşam Parkı, sadece bir sergileme alanı değil, aynı zamanda nesli tehlike altındaki türlerin geleceğe taşındığı bir gen bankası ve rehabilitasyon merkezi görevi görüyor. İklim krizi, insan baskısı ve kontrolsüz kentleşme gibi faktörlerin yaban hayatı üzerindeki yıkıcı etkilerini en aza indirmeyi hedefleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu yeni transferlerle farkındalık yaratmaya devam ediyor. Yumuk ve Jüliet’in katılımıyla zenginleşen park, çocuklara ve gençlere doğa sevgisini aşılarken, bilimsel çalışmalarla da türlerin yok oluşuna karşı dirençli bir kalkan oluşturmayı sürdürüyor.





