Son Mühür / Arif Enes Durak - DİSK Emekli Sen Ege Bölge Temsilcisi Sabahattin Yeşiltepe, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’in "Emekli cumhurbaşkanı maaşları çok düşük bir hale gelmiştir. Eski uygulamayı düzeltip, mağduriyetleri ortadan kaldıracağız" açıklamasına sert ve esprili bir dille tepki gösterdi.
Türkiye’de aylık 14 bin TL ile hayatta kalmaya çalışan 16 milyon emekli varken, yaşayan yalnızca iki emekli cumhurbaşkanının maaş mağduriyeti üzerine yapılan açıklama, emeklilerde öfkeye yol açtı.
"Önemli bir yaratık değil onlar için emekliler"
Yeşiltepe, iktidarın emekliler için bu yıl bayram ikramiyesinin 4 bin TL olarak belirlediğini hatırlatarak, “Emekli cumhurbaşkanları mağdursa, bayram için 16 milyon emekliye verdikleri ikramiyeleri, sadaka olarak onlara verelim. Biz hazırız... Gerçekten çok da mutlu oluruz, saygıdeğer makamdaki insana fitre ve zekâtlarımızı verme konusunda. ‘İtibardan tasarruf olmaz’ diyor ya, olmasın! Emekliler zaten alıştı. Çok da önemli bir yaratık değil onlar için emekliler. Biz onlara yardım edebiliriz, bir de mutluluk duyarız Sayın cumhurbaşkanlarımıza yardım etmekten” ifadelerini kullandı.
"Bizi kimsesiz mezarlıklarına gömecekler"
Yeşiltepe, emeklilere yapılan ödemenin bir sadaka gibi görülmesine tepki göstererek Diyanet işleri başkanının açıklamalarına tepki göstererek, “Diyanet İşleri Başkanı, ‘Bı sene fitre ve zekâtlarımızı emeklilere verebilirsiniz’ dedi. Galiba ülkemizi yönetenler de bunu böyle düşünerek bizim ikramiyelerimizi kendi fitre ve zekâtları olarak hesapladılar ve dört bin liraya yükselttiler. Bize verdiklerini sadaka olarak biz onlara ya da Diyanet İşleri Başkanlığı'na versek daha iyi olur diye düşünüyorum. Çok kötü bir durumdayız. Hele emekliler… Hep söylüyorum: Bizi kimsesiz mezarlıklarına gömecekler. Çünkü artık mezar alacak bile paramız kalmadı” dedi.
"Emekliler, pazarcıların çöplerinden besleniyor"
Ekonomik krizin emeklileri marketlerin ve pazarların çöplerinden beslenmeye mahkûm ettiğini vurgulayan Yeşiltepe, siyasileri sokaklarda halkın halini görmeye davet ederek, “Akşamları marketlerin dibindeki çöplere bir bakın, çöp toplayanlara baksınlar. Herhalde onlar kalantör adamlar değil. Niye o çöpe atılan tarihi geçmiş şeyleri kapışıyoruz? Neredeyse birbirimizle kavga edecek duruma geldik. Pazarlara gelsinler lütfen. Pazarlara da gelirken saat yedi-sekiz gibi gelsinler. Ne kadar kalabalık olduğumuzu görsünler. Akşam yedide-sekizde pazarcı arkadaşların attıkları mallar var. Biz oradan alıyoruz çünkü. Bize verdikleri değeri görmüş olurlar. O topluma vermiş oldukları değeri görmüş olurlar” diye konuştu.

"Kafamıza huni geçirdik, artık delirdik"
Emeklilerin yaşadığı zorlukları anlatmanın bile anlamını yitirdiğini ifade eden Yeşiltepe, “Biz geçen sene kafamıza huni geçirmiştik. Artık delirdik... Artık yaşadıklarımızı esprili şekilde anlatmaya çalışıyoruz çünkü gerçekten bizi anlayan bir iktidar yok. Yani bizi anlamıyorlar. ‘Zaten siz öleceksiniz, biz de sürekli bir para veriyoruz. Zaten çok da önemli bir insan değilsiniz’ diyorlar bize. Şunu unutuyorlar: Biz yirmi sene emeğimizi verdik, alın terimizi verdik. O bizim hakkımız! Yani bizim sayemizde bu ülkenin kalkınması var” ifadelerini kullandı.
"Emekli çocuğuna muhtaç"
Yeşiltepe, emeklilerin giderek daha da yoksullaştırıldığını belirterek, geçmişle bugün arasındaki uçurumu şu sözlerle anlattı:
“Kırk yıl, elli yıldan bahsetmiyoruz. On beş yıl, on yıl öncekinden bahsedelim. O zaman bir emekli ev alabiliyordu. Ya da çocuğuna araba alabiliyordu. Şimdi emekli çocuğuna muhtaç. Çocuk da nereye muhtaç olduğunu bilmiyor. O daha kötü. Maalesef… İçler acısı bir durum. Zincirin halkaları gibi düşünün, o kadar kötü duruma düşürdü iktidar bizi” dedi.
"Biz inadına örgütlenmeliyiz"
Emeklilerin haklarını almak için mücadele etmekten başka çareleri kalmadığını söyleyen Yeşiltepe, halkı örgütlenmeye çağırarak, "Peki, biz ne yapacağız? Biz üreten ve örgütlenen bir toplum olmadığımız için maalesef bize bunları yaptırıyorlar ve biat kültürünü kafamıza sokuyorlar. Biz inadına örgütlenmeliyiz! Yine mücadele etmeliyiz. Bu seçimlerin olması için mutlaka ve mutlaka çaba sarf etmeliyiz. Çünkü bizim artık çıkar yollarımız kalmadı. Zaten 14 bin TL maaşla nasıl yaşanır, onu da bilmiyoruz. Gözümüzü açabilmemiz için örgütlenmemiz gerekiyor. Alanlara çıkmamız gerekiyor" diyerek sözlerini noktaladı.





