İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Sancaktepe Belediye Başkan adayı Alper Yeğin ile birlikte ilçe turu yaptı. CHP Çekmeköy Belediye Başkan adayı Orhan Çerkez de Sancaktepe turunda, İmamoğlu ve Yeğin’e eşlik etti. İmamoğlu, Yeğin ve Çerkez, Sarıgazi Mahallesi’ndeki Güvenç Abdal Araştırma Eğitim Kültür Derneği’nde Alevi vatandaşlarla bir araya geldi.
"İstanbul rantçılara bırakılamaz"
İmamoğlu, “Bu şehir, rantçılara bırakılamaz. Bu şehir, öyle, ‘İstanbul benim sevdamdır’ deyip sihirbazlık yapıp, bu şehirde çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğini çalanlara bırakılamaz, bırakmayacağız.” dedi. İmamoğlu, karşılarındaki iktidarın İstanbul’da yürüttüğü yol ve yolculuğun, ortaya koyduğu adaylık mekanizmalarının ve yaptığı ya da yapmak istediği işlerin sicilinin bozuk olduğuna vurgu yaptı.
"Biz millete rant sağlamaya geldik"
Başkan İmamoğlu, “İşleri güçleri bir parselin imarını çıkartmak, bir yere ekstra bir kazanç sağlamak; şehri düşünmek değil. Bu şehrin bütününde ne olacak? Rant, doğru. Ama o rant, nasıl bir rant biliyor musunuz? O rant, onlara rant; millete değil. Biz, millete rant sağlamaya geldik.” şeklinde konuştu.
"Hepinizi eşit seviyorum"
İmamoğlu, 5 yıl Beylikdüzü Belediye Başkanlığı ve 5 yıl da İBB Başkanlığı yaptığını hatırlatarak hiçbir zaman bir kişinin çıkarı için şehrin göbeğinde, bir vatandaşa ait bir parselin imarı çıksın diye bir gün bile ter akıtmadığını belirtti. İmamoğlu, “10 yıldır hakkı, hukuku ve adaleti şehirde korumanın ne kadar kıymetli olduğunu bilen bir insanım. Zaten yerel yönetici olmaya onun için karar vermiştim. ‘Kimsenin hakkını yemeyeceğim, kimsenin hakkını da yedirmeyeceğim’ demiştim. Yolculuğum budur. Hiç kimseyi birbirinden üstün ya da değerli asla görmedim. Şahit olun ki, hepinizi eşit seviyorum.” ifadelerini kullandı.
“10 yıldır çevirip çevirip duruyorlar, bir şey bulamadılar"
Amaçlarının, bu şehrin büyüklerine, emeklilerine hürmet ve hizmet olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Bir kişiyi zengin etmek için uğraşmadık, uğraşmayacağız. Milletin parasını, ona buna dağıtmayacağız. Biz şunun için görevdeyiz: Milletin parasını, millete dağıtacağız. Kişisel ve hukuki İddiayla söylüyorum; bizim Allah'a şükür sicilimiz tertemiz. 10 yıldır kapımızdan müfettiş eksik olmadı. 10 yıldır kapımızdan teftiş eksik olmadı. Bunu derken, teftişten endişe duymayız. Devlete görev yapıyorsanız, teftiş olacak. Ama abartılı teftiş… Efendim bir şey çıkmadı, bir daha teftiş… 10 yıldır çevirip çevirip durdular, bir şey bulamadılar. Bir ‘ahmak’ kelimesinden bir şey üretmeye kalktılar… Yani bu ‘ahmak’ kelimesinden bir şey üretmeye çalışmanın adı da ahmaklık. Onu söyleyeyim. Bunu şundan anlatıyorum sevgili dostlarım. Bugün karşımızdaki iktidarın, İstanbul'da yürüttüğü yol ve yolculuk, ortaya koyduğu adaylık mekanizmaları, yaptığı ya da yapmak istediği işler, sicili bozuk işlerdir. Bakın niye sicili bozuk? İşleri güçleri bir parselin imarını çıkartmak, bir yere ekstra bir kazanç sağlamak; şehri düşünmek değil. Bu şehrin bütününde ne olacak? Rant, doğru. Ama o rant, nasıl bir rant biliyor musunuz? O rant, onlara rant; millete değil. Biz, millete rant sağlamaya geldik.”
"Pazartesi günü de Ataköy-İkitelli metrosunu açıyoruz"
“Onun için bugün, tıkır tıkır, 4 seneye yakın bir zaman diliminde, Çekmeköy-Sancaktepe-Samandıra; 6,5 kilometreden fazla, 4 duraklı metronuzu açtık. 15 gün de bedava. Hayırlı uğurlu olsun. 1 yıl sonra da onun ucunu ta Sultanbeyli'ye götüreceğiz. O bölümün de yüzde 75’i bitti. Pazartesi günü bir metro da karşıda, Ataköy-İkitelli metrosunu açıyoruz. Hem de 18 Mart Çanakkale Zaferi Günü'nde. Hayırlı, uğurlu olsun. Bu kardeşiniz, ekip arkadaşlarıyla beraber, bu şehrin, bu milletin evlatlarıyla beraber, tam 65 kilometre metroyu bitirmiş olacak. 65 kilometre, 62 durak metroyu açmak, her babayiğidin harcı değil. Onun için çıldırıyorlar, çıldırıyorlar. Onların 25 yılda yaptığının yarısını, biz 5 yılda yaptık. Hem de bizim bu 5 yılda, bizden önceki 5 yıldan -yani onların o metroyu birden durdurduğu o dönemden- tam 4 milyar 200 milyon lira daha az para harcamamıza rağmen, onların misli misli iş yaptık biz. Ona buna dağıtmadık. Bunun adı bereket.”
"Şaibeli insanlar"
“Bu şaibeli insanlar neler yaptı; söyleyeyim. Biz, 5 yıl boyunca, İBB koridorlarını, kişiye özel imar çıkartmalarına kapattık. Öyle eline dosyasını alan, ‘Ben arsama biraz torpilli bina yapayım’ diyecek muhatap bulamadı ya koşa koşa Ankara'ya gittiler. İstanbul çıkartmadı ama Şehircilik Bakanlığı, şıkır şıkır onlara yeni imarlar verdi. Vallahi billahi onların derdi İstanbul değil. Bakın; Çekmeköy'ü de çok ilgilendiriyor. Çekmeköy'de de aynısı var. Biliyorsunuz; 2016 darbe girişiminden sonra dediler ki, ‘Askeri alanları şehrin dışına çıkaracağız. Askeri alanları da şehrin faydasına, kamusal alanlar yapacağız.’ Ne yaptılar biliyor musunuz? Tam 10 bin futbol sahası büyüklüğündeki askeri alanların tamamını imara açtılar. Daha kötüsü, bunu kentsel dönüşüm için ya da insanların uygun fiyata sosyal konut alması için değil, yüzde 85’ini, bu toplumun sadece yüzde 3-4’ünün satın alabileceği lüks konutlar yaptılar ve yapıyorlar. Bakın; bu şehir, rantçılara bırakılamaz. Bu şehir, öyle, ‘İstanbul benim sevdamdır’ deyip sihirbazlık yapıp, bu şehirde çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğini çalanlara bırakılamaz, bırakmayacağız.”
"5 yıldır İstanbul'a nefes aldırıyoruz"
“Bunlar şehri rant için kullanırlarsa, şehri talan alanı olarak kullanırlarsa, o zaman ne olur? Bu şehirde rantçı anlayış olur. O zaman bu şehirde yığın üstüne yığın binalaşma olur, beton olur, yoksulluk olur. O şehirde insanlar mutsuz olur. O şehirde insanların hayat kalitesi ortadan kalkar gider. Biz, bu şehre 5 yıldır nefes aldırıyoruz. Bütün engellemelere rağmen, biz bu şehirde yoksullukla mücadele ediyoruz. Biz bu şehirde, 5 yıldır metro rekoru kırıyoruz; metro fatihi olduk. Bu şehirde, 5 yılda, tarihinin en rekor aktif yeşil alanını İstanbul'a biz kazandırdık. Onlar, iktidar olunca parayı kendi parası, koltuğu kendi koltuğu zannediyor. Yahu koltuk milletin, para milletin. Onun için bu kardeşiniz milletin parasını, millete dağıtıyor. Bu şehir, dünyanın bize bir lütfu. Biz bu şehirde yaşıyoruz, şanslıyız. Ama bir o kadar da bu şehri korumakla vazifeliyiz. Bu şehre muhafızlık yapacağız. Çok çalışacağız ve kazanacağız. Onlar İstanbul'a diyor ki ‘Tam gaz geri gidelim’; biz de diyoruz ki İstanbul'da da Çekmeköy'de de ‘Tam yol ileri, tam yol ileri, tam yol ileri.’”
