Son Mühür - Tarihe tanıklık etmek isteyenler için Ege, sadece bir coğrafya değil, adeta yaşayan bir açık hava müzesidir. Efes ise bu eşsiz hikâyenin sadece başlangıç noktasıdır. Haydi, Milet’ten Knidos’a, Priene’den Nysa’ya uzanan bu yolculukta tarihin derinliklerine beraber adım atalım.
Sardes: İlk madeni para burada basıldı
Manisa’nın Salihli ilçesinde, tarihin tozlu sayfalarından yükselen görkemli bir medeniyet vardı: Lidya Krallığı. Başkent Sardes, yalnızca zenginliğiyle değil, kültürel mirasıyla da dikkat çekiyordu. İlk madeni paranın burada basıldığına inanılırken, günümüze ulaşan Artemis Tapınağı ve Roma hamamları, şehrin geçmişte nasıl bir refah ve inanç merkezi olduğunu gözler önüne seriyor. Bu kalıntılar, Lidya'nın dini ve ekonomik yapısına dair önemli izler taşıyor.
Nysa: Ünlü coğrafyacı Strabon burada eğitim gördü
Aydın’ın Sultanhisar ilçesindeki gözlerden uzak bir tepede yer alan Nysa Antik Kenti, Helenistik dönemde önemli bir eğitim ve kültür merkeziydi. Ünlü coğrafyacı Strabon’un burada eğitim aldığı bilinir. Roma dönemine ait görkemli tiyatrosu, sütunlarla çevrili caddesi ve etkileyici kütüphanesiyle entelektüel bir geçmişe sahip olan kent, sessiz atmosferiyle tarih tutkunlarını derin düşüncelere davet eder. Keşfedilmeyi fazlasıyla hak eden bir yer.
Priene: Athena Tapınağı burada bulunuyor
Söke ilçesine yakın bir konumda yer alan Priene, antik dönemde şehir tasarımının önemli örneklerinden biri olarak kabul edilir. Izgara düzenindeki sokakları ve simetrik yapısıyla, günümüz şehir planlamasına öncülük eder. Mermerden inşa edilen Athena Tapınağı hâlâ görkemini korurken, tiyatrosu da dönemin sosyal yaşamına dair ipuçları sunar. Deniz kıyısındaki konumu sayesinde ziyaretçilere hem tarih hem de eşsiz manzaralar sunar.
Milet: 15 bin kişilik tarihi antik tiyatro
Didim’in hemen birkaç kilometre ötesinde, antik felsefe ve bilim alanında önemli bir merkez olan Milet yer alır. Thales, Anaksimandros ve Anaksimenes gibi ünlü filozofların bu şehirde yaşadığı bilinir. 15 bin kişilik kapasiteye sahip antik tiyatrosu, dönemin sosyopolitik gücünün simgesidir. Ayrıca, Milet Agora’sı hem ticaretin hem de halkın bir araya geldiği önemli bir buluşma noktasıydı. Burada dolaşmak, sanki büyük düşünürlerin izlerini takip etmek gibidir.
Euromos: M.Ö. 2. yüzyıla dayanan tarih
Muğla’nın Milas ilçesinde yer alan Euromos Antik Kenti, özellikle Zeus Lepsynos Tapınağı ile tanınır. M.Ö. 2. yüzyıla ait olan bu yapı, sağlam kalan sütunları ve mükemmel simetrisiyle antik mimaride estetik bir doruğu temsil eder. Ormanlarla çevrili bir alanda, adeta doğayla bütünleşmiş halde duran bu tapınak, hem tarih meraklıları hem de doğaseverler için mükemmel bir duraktır.
Knidos: Afrodit Tapınağı ile görsel şölen
Datça Yarımadası’nın en uç noktasında, hem Ege hem de Akdeniz’e hakim olan Knidos, antik dönemde deniz ticaretinin önemli liman kentlerinden biriydi. Afrodit Tapınağı ile tanınan bu şehir, aynı zamanda antik astronomi araştırmalarının da merkeziydi. Tiyatrosundan sahile inen merdivenlerde yürürken, sanki antik denizcilerin izlerini takip ediyormuşsunuz gibi hissedersiniz. Gün batımını izlemek için ise Türkiye’nin en özel yerlerinden biri olarak kabul edilir.