İstanbul eğlence dünyasının unutulmaz isimlerinden Ece Aksoy, 84 yaşında hayata veda etti. Bar ve lokantalarıyla kentin sosyal hayatına yön veren Aksoy, sanatçıların, gazetecilerin ve yazarların buluşma noktası haline gelen mekanlarıyla hafızalarda yer edindi. Vefatı, dostları ve sevenleri arasında derin bir üzüntü yarattı. Üç yıl önce akciğer kanseri teşhisi konulan Aksoy, geçtiğimiz haftalarda zatürre başlangıcı nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakımda tedavi altına alınan Aksoy, tüm çabalara rağmen yaşamını yitirdi. Cenazesine dair ayrıntılar ailesi tarafından açıklanacak.

Ece Aksoy kimdir?

24 Şubat 1941’de İzmir’de doğan Ece Aksoy, genç yaşta İstanbul’a yerleşti. İlk evliliği kısa süren Aksoy, 1969’da gazeteci Tunca Aksoy ile ikinci evliliğini yaptı. Bu evlilikten gazeteci Zeynep Aksoy dünyaya geldi. 1978’de eşini kaybeden Aksoy, bu kayıptan sonra iş hayatına daha fazla yöneldi.

Ece Aksoy Hayatnidaki Onemli Anlar

Ece Aksoy, özellikle Beyoğlu Asmalımescit'teki "Ece Bar" ve "9 Ece Aksoy" lokantası ile tanındı. Gazeteci eşi Tunca Aksoy'un vefatından sonra, Hürriyet gazetesi için fotoroman prodüksiyonu yaptı ve İstanbul’un kültür sanat hayatına önemli katkılar sağladı. Haastanedeki tedavi sürecinde ona kızı Zeynep Aksoy büyük destek oldu.

Ece Aksoy Kimdir

Eğlence dünyasında yükselişi

Aksoy’un iş hayatındaki ilk önemli adımı Hürriyet gazetesi için hazırladığı fotoroman çalışmaları oldu. 1983’te Egemen Bostancı’nın müzikallerinin sahnelendiği Şan Tiyatrosu’nun fuayesiyle işletmeciliğe başladı. Ardından Stüdyo 54 bünyesinde açılan Ece Bar, kısa sürede İstanbul gece hayatının vazgeçilmez adreslerinden biri haline geldi.

İstanbul’un kültürüne bıraktığı miras

Ece Bar’ın Arnavutköy ve Kuruçeşme dönemleri, Aksoy’un adını eğlence dünyasında bir marka haline getirdi. Son olarak Asmalımescit’te açtığı 9 Ece Aksoy lokantası, dostlukların, sohbetlerin ve sanat buluşmalarının adresi oldu. Aksoy ayrıca “Yemekte Rüzgar Var” adlı öykü kitabıyla edebiyat dünyasında da kendine yer açtı. “Kendimden kaçmak istediğim zaman yazarım” diyen Aksoy, hem mutfakta hem de yazın dünyasında üretkenliğini sürdürdü. Ölümü, İstanbul’un kültürel belleğinde derin bir boşluk bıraktı.

Kaynak: Haber merkezi