Son Mühür / Yağmur Daştan – Osman Günden- Ege Bölge Sanayi Odası’nın (EBSO) aralık ayı olağan meclis toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, 2025 yılını siyasi, ekonomik ve toplumsal başlıklar altında değerlendirirken, 2026 yılına ilişkin beklenti ve uyarılarını da paylaştı. Küresel belirsizliklerden Türkiye ekonomisindeki yapısal sorunlara, asgari ücretten güvenlik ve toplumsal çöküş tartışmalarına kadar geniş bir çerçevede açıklamalarda bulunan Yorgancılar, “Zor bir yılı geride bıraktık” vurgusu yaparak hem iş dünyasına hem de karar alıcılara dikkat çeken mesajlar verdi. Toplantıya, meclis üyelerinden Remzi Peköz’ün yaptığı ‘Bir sonraki dönem aday olmayın’ çıkışı damgasını vurdu. Peköz’ün eleştirilerine Başkan Yorgancılar adeta ateş püskürdü.

“Bir sonraki dönemde de başkan olmanızı doğru bulmuyorum”

“Bir sonraki dönemde de başkan olmanızı doğru bulmuyorum”

Toplantıda söz alan meclis üyesi Remzi Peköz, “Sizin bir sonraki dönemde de yönetim kurulu başkanı olmanızı doğru bulmuyorum. Sizin gibi yetenek başkan bulmuş bırakmak istemiyor. Organize serbest bölgesi 10 yıldır açılmamış. Yarıştan ve değişimden yanayım. Yarış olmazsa, değişim olmaz; 20 yılda bir OSB ilan edilmez. KOBİ’ler OSB bekliyor. Bin metrekare mi buldunuz, bin metrekare; 50 metrekare mi buldunuz, 50 metrekare. Bir Atatürk OSB için koştuk, hep beraber yaptık. Ancak Atatürk OSB’den başka özerk var mı?” ifadelerini kullandı.

“Daha seçimlere 11 ay var…”

Peköz’ün açıklamalarının ardından kürsüye çıkarak eleştirilere tek tek yanıt veren Yorgancılar, “Önce sevgili Remzi kardeşime yanıt vermek için bilgilendirme için geldim. Ancak bir konuyu söyleyeyim, başkan adayı olup olmama konusunda kararı verecek olan benim. Olur muyum, olmaz mıyım… Geçen seçimde de yalnız girdim, ondan önceki seçimde de ondan önceki seçimde de… Sanayi odası tarihinde böyle bir şey olmadı. İkinci konu: Daha seçimlere 11 ay var. 11 ay önce ‘Şu aday olmalı mı, olmamalı mı’ bunun tartışmasını sadece bizim odada gördüm. Basının bunu sormak hakkı; bana gelip sorduklarında hepsine verdiğim yanıt seçimlere 11 ay var. Bir de yönetim var… Yönetim görevinin başında, işini yapıyor. Seçim ne zaman olur, meclis üyeleri seçilir. Bakarsın o gün listeye aday olursun…” dedi.

“Aday değilsen fikrini kendine sakla!”

“Aday değilsen fikrini kendine sakla!”

Peköz’ün “Ben aday değilim” cevabına ise Yorgancılar, “Aday değilsen başkası ile ilgili fikrini kendine sakla” dedi. “Biz burada kavga etmeyiz, konuşuruz. Farklı fikirlerimiz olur, onun sonucunda aynı masanın etrafında sohbet etmeye çaba gösteririz. Bunu da bugüne kadar hep beraber başardık. Gelelim ’20 yıldır bir şey yapmadın’ lafı… Ben buradan birkaç tane söyleyeyim: Dikili OSB, Bayındır OSB, Kınık OSB, Kemalpaşa Lojistik bölgesi… bunların hepsi bu dönemde yapılan faaliyetlerle ilgili. Bunlar şu anda aklıma gelenler. Dört tanesi burada. Bundan önce kurulan OSB’nin içinde tamamında senin olduğu gibi benim de imzam var. Bunları hep birlikte yaptık. Neler yaptığımızı zamanı geldiğinde çıkarırız. Ben dönüp baktığımda bir şeyler yapan başkanlardan olacağım. Keyifle bir meclis yapalım diye geldim ama görüyorum ki bazı arkadaşların bu tip konuşma yapabilme ihtiyaçları var… Nedendir bilmiyorum. Ben aldığım kültür ile ‘Sen burada başkan olma’ demem, ona karşı saygısızlığı göstermem. O, onun vereceği karar çünkü. Olur, olmaz. Beni 3 dönem EBSO üyeleri çalıştığımız, başarılı olduğumuz için seçtiler. Üç dönemdir biz böyle gördük. Rıfat Başkan neden benimle çalışmak istiyor? Bir işi aldığımızda bitirdiğimiz için. Üç dönem adaysız girdim, bu dördüncü dönem. Aldığım işi hiçbir zaman bırakmıyorum, bitiriyorum. Ortaya eser çıkıyor. Ankara’ya bir gün gelirsen gezdiririm yaptırdıklarımı” ifadelerini kullandı.

“Sizi seviyorum” çıkışına net yanıt: Sevme beni!

Peköz’ün “Başkanım ben sizi seviyorum…” demesi üzerine ise Yorgancılar, şunları söyledi: “Sevme beni, ben sevgi değil, saygı istiyorum. Ben sevgini beklemiyorum ama saygıyı göstereceksin çünkü benden de aynı şeyi görürsün. Ben bugüne kadar kimseye saygısızlık yapmadım. Bu, yapılan saygısızlığı yerim yutarım anlamına gelmez. Hepinizi saygı ile selamlıyorum. Yönetime ilk geldiğimizde üç OSB, problemliydi. Kemalpaşa kaç kere kapandı? Dört kere kapattılar, açtırdım. Sayın Cumhurbaşkanımız o zaman başbakandı. Balçova Termal Oteli’nde ıslah OSB yapabilir miyiz diye rica ettim, ilk ıslah OSB olarak açıldı ve tescil aldı. Aziz Kocaoğlu ile toprak sahipleriyle kahvede oturup ‘Sen imza atıyorsan dava açmayacağız’ dediler, Kemalpaşa OSB’nin önü açıldı. 400 küsur milyon Aliağa OSB’nin borcu vardı. Nasıl düşürdüğümüzü anlatırlar. O zaman 20 senede neler yaptığımızı… Tire OSB’de borcu vardı, nasıl kaldırdık anlatsınlar. Bunu yaşamadan oturduk yerden 20 sene ne yaptın denildi mi olmaz.”

Karabağlı’dan ‘bütçe’ eleştirisi: Sapma olabilir…

Meclis üyesi Mustafa Karabağlı da toplantıda söz alarak bütçe üzerinde eleştirilerini sıraladı. Karabağlı, asgari ücret ve bütçe arasında tutarsızlıklar olduğunu ileri sürerek ‘sapma’ konusunda endişelerini sıraladı. Karabağlı, “Niye EBSO teknik enstitüsü hayal etmiyoruz. Direkt onlarla beraber onların da içinde olduğu bir bütçenin planlanmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.

Karabağlı’ya yanıt veren Başkan Yorgancılar ise “Bütçe talimatını ve bütçelerin hazırlanmasını gönderdiğimiz zamana bakarsanız asgari ücret tarifesinin açıklanmadığı zaman olduğunu açıkça tespit edebiliriz. Dolayısıyla bir varsayım yaparak bunları sizlere gönderiyoruz. Bunlarla ilgili açılacak firma sayısını kimse bilemez. Bütçede böyle bir fasıl içinde bunları koymak ve rakamlandırmak bütçeyi yapan biri olarak… Bu şekilde yaptık, bugüne kadar da sıkıntısız hepsi yerine geldi. TOBB’dan aldığımız para aldığımız 7 milyon 400 diye ifade ettin, 9 milyon daha aldık. Bu sene 17 milyon 400 gibi bir para geldi. Bütçe yaparken kadınlara, gençlere diye fasıl fasıl belirtildiğini daha önce görmedim” ifadelerini kullandı.

Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu da "Üç dönem bütçe çalışmalarında ben de bulundum. Başkanın para harcamalarında ince eleyip sık dokuduğunu biliyorum" ifadelerini kullandı.

Zam ve aidat ile ilgili sorulara cevap verildi

Meclis üyelerinin "Zam oranlarıyla ilgili geçen sene ne ödüyorduk, bu sene ne ödeyeceğiz?" sorusuna ise şu yanıt verildi: "Biz sadece hesabımızı asgari ücretteki artışa göre yapıyoruz. Asgari ücretin yarısının 10 katı şeklinde yapıyorduk. Zam ve aidatımız bu şekilde hesaplanıyor. Bütün odalarda da bu geçerli."

Yeni yılın ilk meclisi yeni binada!

EBSO’nun İzmir Atatürk OSB’de (İAOSB) hayata geçen yeni hizmet binasına değinerek açıklamalarına başlayan Yorgancılar, “Öncelikle bu yılın son meclis toplantısını İZTO’da gerçekleştiriyoruz. Bu toplantıyı Atatürk OSB’de yapmayı çok arzu ettik ama gerek Cenk Başkan’ın (İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Cem Karace) çabaları ve gayretlerimize rağmen bu meclisi orada gerçekleştiremedik ama yeni yılın ilk meclisini yeni binamızda yapacağız” dedi.

“Affın ne kadar yararlı olduğunu düşündürdü…”

Konuşmasına, ülkede ardı ardına yaşanan olumsuz olaylara değinerek devam eden Yorgancılar, “Sabah evden çıkarken nasıl bir 2025 yılı geçirdik diye düşünürken Yalova’daki hücre evi baskını ve polislerimizin şehit olduğu bir saldırı ile yüz yüze geldik. Bunların hedefi yılbaşında şahsi görüşüm, ülkemizde yine geçmişte olduğu gibi kana bulayan, sansasyon yaratacak katliamlardan bir tanesi daha gerçekleştirme düşüncesi olduğunu düşünüyorum. Şehit olan polislerimize Allah’tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun. Onların emekleri ödenmez. Bunlar da yapmış olduklarının cezalarını çekmesini diliyorum. Son çıkan aftan sonra çıkan bir vatandaşın üç gün sonra eşini vurması, affın ne kadar yararlı olduğu konusunu biraz düşündürdü. Bir kişi hapisten çıkıp kendi öz eşini öldürüyorsa bunun topluma geri dönmesi doğru mu değil mi, değerlendirilmeli” ifadelerini kullandı.

Dünyadaki gelişmelerden, ülkedeki afetlere…

Dünyadaki gelişmelerden, ülkedeki afetlere…

Daha sonra ekonomide yaşanan gelişmelere de değinen Yorgancılar, şu ifadeleri kullandı:

“Trump’ın ikinci dönemi, ABD’deki sancılı dönem, Çin-ABD rekabeti ve belirsizliğin artması, Esad rejimini devrilmesi ve Orta Doğu’daki ortam, savaşların devam etmesi ve binlerce sivilin hayatını kaybetmesi, kutuplaşmanın artması ve Çin’in yapay zekadaki önlenemez yükselişi, gümrük vergilerinin tedarik zinciri üzerinde baskıyı artması, yeşil ekonomiye geçişin hızlanması, nadir elementler savaşının artması… Daha önce bakır sektörünün ve üretimine dikkati çekmiştik. Ancak bununla ilgili kararı erecek olan ekonomiyi yönetenler… Bunun yanı sıra doğal afetler ve Z kuşağının teknolojinin gelişmesi ve kullanım ortamının gelişmesi sonucundaki beklentilerinin artması bu yıl gündemimizdeydi.

“Kur yükselmiyor, faiz istenilen seviyede değil”

Türkiye özeline baktığımızda yüksek faiz enflasyon ve kur. Biz bunu her gün konuşuyoruz. Aslında kur ve enflasyon iki senedir aşağıya doğru ilerliyor. Aralık sonu 30,8 ile kapatacağımızı öngörüyorum, maksimum 31 olur. Kur da yükselmiyor, faiz de istenilen seviyede değil ama aşağıya doğru ilerliyor. Baktığımızda bugün yapısal reformların üzerine odaklanma zamanı. Biz bunları 2025 ve 2026 yılında odaklanıp karar alabilirsek iyileşme daha hızlı olur. Yılbaşından bu yana faizler 38’e düştü ama kredi faizlerine yansımadı. 38’lik politika faizlerinin üzerine bankaların paylarını üzerine koyduğumuzda 46 ila 48’in altında kredi verme imkanları olmadı. Hedef, politika faizinin 26 ila 27 seviyelerine indirilmesi. Bu seviyeye inerse kredi faizleri 2026’nın sonunda 34 ila 35’e iner. Bu, istenilen faiz oranı mı, hayır. Yakaladığımız enflasyonla gelen politika faizi ve kredi faizlerinde korelasyon yaptığınızda bu rakamları elde edersiniz. Birinin daha aşağıda ya da daha yukarda olması sistemi tamamen bozar. Son 20 aydır 50’nin altında kalan PMI endeksimiz var. Kabul edilebilir endeks 50’nin üzerinde olması. Üretimle ilgili sıkıntıların olduğunu gösteren en büyük örneklerden biri bu.”

“Kimler ceza yedi, yiyecek… Daha neler çıkacak!”

2025’te öne çıkan başlıkları da tek tek anlatan Yorgancılar, “Siyaset, yolsuzluk dosyaları, kazalar, orman yangınları, Terörsüz Türkiye, savunma sanayi başarıları, susuzluk riski, kamu görevlerinin zararları, narkotik operasyonlar, toplumsal ve ahlaki çöküş…” dedi.

Yaşananları ‘Akıl mantık alacak iş değil’ sözleriyle eleştiren Yorgancılar, “Adam maç yönetiyor, öbürü oynuyor, öteki maçın ortağı… Biz de evde oturup maç seyrediyoruz kim kazanacak diye. Kadın cinayetlerinde İzmir ikinci sırada. Uyuşturucu konusunu defalarca gündeme getirdim. Bakın, kimlere kadar uzandı; kimler ceza yedi, yiyecek ve daha da neler çıkacak. Bununla kalmayacak. Torbacı yakalanıyor, içen yakalanıyor, satan yakalanıyor ama bunu birileri getiriyor. Benim en çok üzüldüğüm konu gençlik, okullar ve okulların önü. Çevrenize, etrafınıza, komşularınıza dikkat edin” ifadelerini kullandı.

FED Başkanı yorumu…

Yorgancılar, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

“Ekonomik tabloya baktığımızda Avrupa’da büyüme beklentisi olması bizim açımızdan olumlu. ABD’nin başkanı ve FED Başkanı’nın arası iyi değil. Mayıs ayında seçim olacak büyük ihtimalle FED başkanı değişecek. Faizlerin düşmesini bekleyenler var ama eskisi de gelse yenisi de gelse yıl başına kadar ABD faizlerinin en fazla 3’e kadar düşeceğini düşünenlerden biriyim.

“Mal üretmeye başlarlarsa pazarı kaybederiz”

Türkiye’nin bir Çin stratejisi olması lazım. Bizim sektörlerimizde Çin sermayesi ABD’deki şirketleri satın alıp yatırım yaptığında bizim o sektörlerde mal ihraç etme durumumuz olmayacak. Bu Türkiye için en önemli konudur. ABD’de mal üretmeye başlarlarsa biz oraya ihracat yapamayız ve pazarı kaybederiz. Çin’den gelen malları iyi analiz etmeliyiz. Mesela iPhone; Çin’den geliyor ama Amerika’nın markası. Türkiye’den 270 milyar ihracat yapıyoruz; bunun ne kadarı Türk markalı ihracat? Ne kadarı fason olarak yapılan ihracat? Çin’deki hesap da aynı Çin malı olarak üretiyor ama markası farklı ve dünyaya satılıyor. Bizim ürünlerimizin de bir kısmı X markalı gidiyor bir kısmı yabancı markalı olarak dünyaya gidiyor. Bizim bunun üzerine ağırlık vererek çalışmamız gerekiyor. Belki vergi koyulabilir ama bu da çözüm değil; ortak iş birliği gerekiyor.

“Uyuşturucu testini para ile değiştiren…”

Çalıştığı adliyeyi soran, devlet hastanelerinde uyuşturucu testini para ile değiştiren, yolsuzluk… Bunların önüne geçmek için denetim mekanizmasının eşit şekilde uygulanması lazım.

“Asgari ücretten çalışan da işveren de memnun değil”

Asgari ücret açıklandı. Yüzde 27 zam yapıldı. Açlık sınırının altında mı, altında. Yeterli mi, çalışan da işveren de rakamdan memnun değil. Bence memnuniyet sağlanması için asgari ücretten kesilen vergi dilimlerinin artırılması. En azından ocakta ayında alınan net maaşın haziran ya da temmuz ayına kadar alınacak katsayı belirlenip daha sonra yavaş yavaş kesilmesi olursa çalışan da mutlu olacak, enflasyon karşısında parası da erimemiş olacak.

“En iyi borçlanma aracı reeskont kredi gibi”

Herkesin krediye bir şekilde ihtiyacı oluyor. Nasıl bir kredi kullanılmalı. Bunu bankalara sordum. İhracat yapan firmalarımız için en uygun borçlanma aracı Merkez Bankası kaynaklı reeskont kredi. Euro, dolar, ticaret, tahvil kredileri olabilir. Diğerleri için de TL krediye yönelme imkanları var. 2026 yılında reeskont kredi en iyi borçlanma yöntemi gibi görünüyor.

Hem manen hem de maddi sağlıklı, huzurlu, bereketli ve bu kadar olayın yaşanmadığı bir 2026 yılı diliyorum.”

Bütçe oy birliği ile kabul edildi

Toplantıda EBSO’nun 2026 bütçesi oy birliği ile kabul edildi. Bütçenin kabulü sonrasında söz alan Yorgancılar, “Bütçeye gösterdiğiniz alaka, destek ve katkıdan dolayı çok teşekkür ediyorum. Allah utandırmasın. Bu yıl da başarılı bir yıl geçirmeyi diliyorum” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Yağmur Daştan - Osman Günden