Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin birçok bölgesini etkisi altına alan doğal afetler hakkında açıklamalarda bulundu. Bayraktar, 23 Şubat gecesi başlayan ve birkaç gün boyunca devam eden don afetinin, özellikle Adana, Mersin ve Hatay gibi tarım açısından önemli bölgelerde büyük zararlara yol açtığını ifade etti. Ayrıca, Türkiye’nin tarımsal üretiminin karşı karşıya olduğu riskler ve çözülmesi gereken sorunlarla ilgili de detaylı bilgiler paylaştı.
Tarımsal kuraklık riski
Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye’de tarım sektörünün büyük bir tehdit altında olduğunu belirterek, ilkbahar yağışlarının kritik bir eşik olduğunu vurguladı. Tarımsal kuraklık riskinin ülke genelinde ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade eden Bayraktar, Şubat ayı sonunda meydana gelen don afetinin etkilerinin şimdiden gün yüzüne çıktığını söyledi.
“Çiftçilerimizin zararlarının karşılanması ve banka kredilerinin faizsiz olarak ertelenmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na resmi yazılarımızı ilettik” diyerek, bu afetin üreticiler üzerindeki olumsuz etkilerinin hafifletilmesi adına hızlı bir müdahale yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Doğal afetler üretimi tehdit ediyor
Bayraktar, doğal afetlerin tarımsal üretim üzerindeki büyük etkilerine değinerek, özellikle kuraklığın üreticilerin gelirlerini tehdit ettiğini belirtti. 2008, 2014 ve 2021 yıllarında Türkiye’nin ciddi kuraklıklarla karşı karşıya kaldığını ve bunun hem üreticilerin gelirlerini hem de gıda arzını tehdit ettiğini ifade etti. Bayraktar, son yıllarda doğal afetlerin sıklığının arttığını da vurgulayarak, "2011 yılında 324 olan doğal afet sayısı, 2024 yılı itibarıyla yaklaşık 4 katına çıkarak bin 257’ye ulaştı" diye konuştu.
Yağışlar yetersiz, kuraklık riski artıyor
2024-2025 tarımsal üretim sezonunun başladığını belirten Bayraktar, kışlık tahıllar ve bazı baklagillerin ekiminin yapıldığını, ancak sezonun henüz başında olmalarına rağmen yağışların yetersiz olmasının bazı bölgelerde kuraklık riskini gündeme getirdiğini söyledi. Ocak ayında Türkiye genelinde yağışların, mevsim normallerine göre yüzde 62, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 69 oranında azaldığını belirten Bayraktar, 2025 yılı Ocak ayında son 24 yılın en düşük yağışını kaydettiklerini ifade etti.
Bayraktar, bölgesel yağış eksikliklerini de şu şekilde açıkladı: “Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yağışlar, mevsim normallerine göre yüzde 94 azaldı. Doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 88, Akdeniz Bölgesi’nde yüzde 76, İç Anadolu Bölgesi’nde yüzde 70, Karadeniz Bölgesi’nde yüzde 36, Ege Bölgesi’nde yüzde 32 ve Marmara Bölgesi’nde yüzde 20 oranında azalma görüldü.” Bu azalmaların, özellikle tarımsal kuraklık riskini artırdığına dikkat çeken Bayraktar, ayrıca sıcaklıkların normallerin üzerinde seyretmesinin de bir başka tehlike oluşturduğunu belirtti.
Sıcaklıklar ve sulama sorunları üreticileri zorluyor
Ocak ayında sıcaklıkların mevsim normallerinin 2,6 derece üzerinde seyretmesinin tarım üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ifade eden Bayraktar, bu durumun üreticiler için büyük riskler oluşturduğunu belirtti. Barajlardaki su seviyelerinin yetersiz olduğuna da dikkat çeken Bayraktar, sulama imkânlarının azalmasının ekili alanlarda verim düşüklüğüne yol açabileceğini vurguladı.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde tarımsal kuraklık riski
Bayraktar, özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde tarımsal kuraklık riskinin artış gösterdiğini ifade etti. Bu bölgenin, ülke tarımı için stratejik öneme sahip olduğunu belirten Bayraktar, "Ülkemizdeki buğday üretiminin yüzde 22’si, arpa üretiminin ise yüzde 13’ü burada gerçekleştiriliyor. Böylesine kritik bir bölgede yaşanacak kuraklık, çiftçilerimizin gelirlerini büyük ölçüde düşürecek ve ülkemizin gıda arz güvenliğini tehdit edecektir" dedi.
Bayraktar, kuraklığın yalnızca verim kaybına yol açmakla kalmayıp, aynı zamanda bitki hastalıklarının artmasına ve zararlıların çoğalmasına da neden olabileceğine dikkat çekti. Bu durumu “yağışlardaki düzensizlik ve yüksek sıcaklıklar, yalnızca kuraklık değil, aynı zamanda bitki hastalıklarının artmasına ve zararlıların çoğalmasına da sebep oluyor” diyerek değerlendirdi.
Don Afeti, tarım üreticilerine zarar verdi
Bayraktar, konuşmasında tarımsal üretimi tehdit eden tek doğal afetin kuraklık olmadığını vurguladı. 23 Şubat gecesi başlayan ve birkaç gün süren don afetinin, özellikle Adana, Mersin ve Hatay başta olmak üzere birçok ilde çiftçilere büyük zararlar verdiğini belirtti. Şeftali, nektarin, kayısı, erik, patates, soğan, karpuz, muz, avokado, narenciye ve birçok sebze türü don afetinden etkilendi.
Bölgedeki Ziraat Odalarından alınan bilgilere göre, çiftçilerin don zararıyla ilgili beyanlarını Tarım ve Orman İl Müdürlüklerine ilettikleri, tespit çalışmalarının ise devam ettiği ifade edildi. Bayraktar, bu tespitlerin bir an önce tamamlanması gerektiğini belirterek, don afetinin tarımsal üretim açısından kritik öneme sahip bir bölgeyi etkilediğini kaydetti.
Fiyatlar artacak!
Bayraktar, 2023 yılında meydana gelen büyük depremin yaralarının hala sarılmamış olduğuna dikkat çekerek, "Bundan yalnızca iki yıl önce, yine Şubat ayında, bu bölge büyük bir deprem felaketi yaşadı. Depremin yaraları tam olarak sarılmadan yaşanan bu afet, çiftçilerimiz için yeni bir darbe oldu" dedi. Don afetinin etkileri, özellikle Şubat ayı üretici-market fiyatları üzerinde de belirgin bir şekilde hissedildi. Bayraktar, "Narenciye, patates, kabak ve patlıcan fiyatları don sebebiyle yükseldi. Önümüzdeki günlerde, don zararına dair tespitler tamamlandığında fiyatlardaki bu yükseliş daha da belirgin hale gelecektir" ifadelerini kullandı.
Narenciye ve çok yıllık bitkiler büyük zarar gördü
Don afetinin özellikle narenciye başta olmak üzere çok yıllık bitkiler için büyük zararlar doğurduğunu belirten Bayraktar, bu tür bitkilerin sadece bu yılın ürünleri açısından değil, aynı zamanda ağaçların kendisi açısından da büyük zarara uğradığını söyledi. Ağaçların kuruma noktasına gelmesi nedeniyle derin budama yapılmasının gerektiğine işaret eden Bayraktar, bunun da çiftçilere büyük bir maliyet yükü getireceğini belirtti.
Devlet desteği istendi
Şemsi Bayraktar, yaşanan don afetinin ardından, çiftçilerin zararlarının karşılanması ve banka kredilerinin faizsiz olarak ertelenmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na resmi yazılarını ilettiklerini söyledi. "Yaşadığımız doğal afetler, tarımsal üretimin önündeki en büyük engellerden biri olarak karşımızdadır" diyen Bayraktar, çiftçilerin desteklenmesi, doğal afetlere karşı önlemlerin artırılması ve tarımsal sürdürülebilirliğin sağlanmasının hepimizin ortak sorumluluğu olduğunu belirtti.