Son Mühür/Merve Turan- Son Mühür Televizyonun'da yayımlanan Kemal Kamburoğlu’nun sunduğu Hayatın Nabzı programında, Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen küresel dengeler, Türkiye’deki yüksek enflasyon ve yapay zekânın ekonomiye etkileri üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
Kamburoğlu, “Aralık ayları genellikle bütçelerin masaya yatırıldığı dönem. 2026 yılında Türkiye ve dünyayı nelerin beklediğini konuşmak istiyorum. Özellikle Türkiye’nin dünyada en yüksek dördüncü enflasyona sahip olmasının nedenleri çok tartışılıyor” diyerek söze girdi.
“Ekonomist tahminin doğru çıkmamasının nedenini anlatabilen kişidir”
Küçüközmen, ekonomik söylemlerin artık finansal piyasaların ana belirleyicisi olduğunu vurgulayarak,
“Ekonomist, tahmini tutmadığında neden tutmadığını en iyi açıklayabilendir. Söylemlerin ekonomik realitenin önüne geçtiği bir dönemdeyiz. Amerika zaten kapitalizmin ve emperyalizmin vücut bulduğu yer” ifadelerini kullandı.
ABD’de yönetim gücü tartışması: “Trump’ı yönetenler var”
Programda ABD yönetimine ilişkin değerlendirmeler de yapıldı. Küçüközmen, Trump’ın “dediğim dedik” bir yönetim anlayışıyla hareket ettiğini belirterek:
“ABD’de executive power çok güçlü. Trump bu gücü ona destek verenlerden alıyor. Devlet içinde ‘ben ne dersem o’ dönemine girildi” dedi.
“Dikiş tutmayan bir enflasyon yaşıyoruz”
Prof. Dr. Küçüközmen Türkiye ekonomisindeki enflasyon sorununa dikkat çekerek tabloyu şöyle özetledi:
- “Dikiş tutmayan bir enflasyon var.”
- “Borçlu ülkeler çok daha fazla sıkıntı çekiyor.”
- “Para ve maliye politikalarında uyum eksikliği çok belirgin.”
- “Gıda fiyatları inanılmaz ölçüde arttı.”
- “Enflasyon içinde durgunluk yaşıyoruz; bu çok daha kötü bir süreç.”
Ekonomist, çözüm için bazı kesimlerin haksız edinimden vazgeçmesi gerektiğini söyledi.
Milli gelir tartışması: “Paylaşım gerçeği yansıtmıyor”
Kamburoğlu’nun, “Milli geliri 85 milyona bölüyoruz ama herkes aynı parayı almıyor. Bu reel ekonomiyi nasıl açıklarsınız?” sorusuna Küçüközmen şu yanıtı verdi:
“Döviz kurları dahil pek çok kalem baskı altında. Ulusal paraya güven zayıf. Sürekli aynı kaynaklara yüklenerek durum düzelmez. Günü kurtaran politikalar çözüm getirmez.”
Yapay zeka küresel güç oldu
Küçüközmen, yapay zekanın ekonomik sistemi dönüştürdüğünü belirterek:
“Yapay zeka mega güç haline geldi. Teknolojide bir kez geride kalırsanız toparlamanız mümkün değil. Yatırımların karşılığı hemen gelmeyecek, sabır gerektiriyor.” dedi.

Rusya–Ukrayna savaşı: “Türkiye akıllı davranırsa büyük güç olur”
Savaşın enerji ve ticaret hatlarını altüst ettiğini söyleyen Prof. Dr. Küçüközmen, AB’nin Rus gazını 2026–2027’den itibaren sıfırlayacağını hatırlattı ve Türkiye için şu stratejik değerlendirmeyi yaptı:
“Rusya çok büyük bir pazar kaybediyor. Türkiye ise akıllı davranırsa Doğu Akdeniz ve KKTC üzerinden çok büyük bir stratejik güç elde edebilir.”
FED’in faiz indirimi Türkiye’yi nasıl etkiler?
FED’in olası 25 baz puanlık faiz indiriminin Türkiye’ye etkisine dair:
- “Fon bulma maliyetimiz artmaz.”
- “Ülke risk primi düşebilir.”
- “Türkiye’de bankalar politika faizini anında fiyatlamaz; piyasaların algısı belirleyici olur.” yorumunda bulundu.
Trump’ın enerji hamlesi: “Fosil yakıtlara dönüş başladı”
Ekonomist Küçüközmen, yapay zekanın bile enerjiye bağımlı olduğunu vurgulayarak Trump’ın yeni stratejisine de değindi:
“Trump, elektrikli araçlara verilen teşvikleri bir kalemde çöpe attı. ‘Petrol ve fosil yakıtlara döneceğiz’ dedi. Kural tanımayan bir yönetim anlayışı var.”
Çin, Singapur, Cenevre ve Özbekistan: Dünya ticaretinin yeni hatları
Ekonomist Coşkun Küçüközmen, katıldığı uluslararası forumlarda öne çıkan başlıklara ilişkin değerlendirmelerini aktardı. Küçüközmen, Dünya Ticaret Örgütü (WTO) forumlarının yaklaşık yüzde 70’inin artık yapay zekâ odağında gerçekleştiğini ifade etti.
Forumlarda en çok tartışılan konulardan birinin “Amerikasız Dünya Ticaret Örgütü mümkün mü?” sorusu olduğunu kaydeden Küçüközmen, bu başlığın önceki dönemlere kıyasla daha yüksek sesle gündeme geldiğini belirtti.
Özbekistan’ın 2026 yılında Dünya Ticaret Örgütü üyeliğine oldukça yakın olduğunu söyleyen Küçüközmen, sürece ilişkin temas ve görüşmelerin hızlandığını aktardı.
Küçüközmen, Çin’in Şangay kentinin hem üretim hem de araştırma-geliştirme alanında büyük bir merkez haline geldiğine dikkat çekti.
Türkiye’ye ilişkin değerlendirmesinde ise Küçüközmen, küresel ticarette ve teknolojide yaşanan bu dönüşümün yakından takip edilmesi gerektiğini vurguladı.
“Mikro makro oldu: Artık şirketler ülkeleri yönlendiriyor”
Ekonomist Küçüközmen’e göre dev teknoloji şirketleri artık birçok ülkeden daha etkili:
“Piyasa değeri 7 trilyon dolara ulaşan şirketler var. Bu rakam birçok ülkenin GSYH’sından yüksek. Bu şirketlerin aldığı kararlar artık makro ekonomik politikaları yönlendiriyor.”
Küresel borç sorunu büyüyor
Ekonomist Coşkun Küçüközmen, son Uluslararası Borç Raporu’nun kaygı verici bir tablo ortaya koyduğunu belirtti. Küçüközmen, gelişmekte olan ülkelerin borç sorununun derinleştiğini ifade etti.
Şirket tahvillerinin büyük ölçüde zengin kesimlerin kontrolünde olduğunu söyleyen Küçüközmen, devlet ve şirket borçlanmalarının ise giderek iç içe geçtiğine dikkat çekti.
2026’ya girerken yatırımcılara mesaj: “Güvenlik, gıda, enerji ve yapay zekâyı radarınıza alın”
Küçüközmen, 2026 için yatırımcılara şu net mesajı verdi:
“En büyük risk güvenlik. Ardından gıda ve enerji geliyor. Bunların hepsini yapay zeka platformunun üzerine yerleştireceğiz. Teknoloji her şeyi değiştiriyor; radarınızda bu başlıklar mutlaka olsun.”





