Son Mühür Tv’de Hasan Tahsin Kocabaş’ın Gündem Yorum programının konuğu Demokrat Parti Buca Belediye Başkan Adayı Doç. Dr. Derya Yentür’dü. ‘’Ben doğma büyüme Bucalıyım, dördüncü kuşaktır Bucalıyım. 16 yaşında çocuk annesiyim. Gençlerin sorunlarını çok iyi bildiğim için, Buca’nın yeniden bir kimlik kazandırılmasına inandığım için, akademik bilgimi projelerle sokağa taşımak istediğim için böyle bir adaylık kararı verdim’’ hatırlatmasında bulunan Derya Yentür, Buca bence İzmir’in kalesi. Turizm, açısından sağlık açısından, tarih açısından Buca çok önemli. Buca ciddi bir mozaiktir. Son seçimlerde ben Büükşehir’den çok bizim ilçemizde coşku görüyorum. Neden? Çünkü, 15-20 yıldır havada kalan bir Buca var. AK Parti’yle başlayan son dört seçimdir vaatler var ama icraat yok. Bir şehir nüfusundaki Buca’da hala müzemiz yok’ diye sordu.

İşte Derya Yentür’ün açıklamalarından öne çıkan detaylar…

Buca Belediyesi iflas etmiş durumda…

Buca Belediyesi iflas etmiş durumda. Bütçesini israf edilmeden doğru yerlere harcanmış olsaydı, çok eskiden Buca sokaklarına megafonla meclis konuşmaları verilirdi rahmetli Işılay Saygın zamanında. Şimdi teknoloji gelişmiş olmasına rağmen biz bilboardlarda bunu göremiyoruz. Benim projelerimden biri bu. Buca tarihi kimliğini kaybetti, kimliksiz bir Buca var. Şimdi Buca’da aynı partinin aynı yüzleri başka partilerden sahneye çıkmış durumda. Kendilerine sormak istiyorum, madem bu kadar projeniz vardı sizin, mecliste el kaldırdınız, indirdiniz, neden hiçbirini hayata geçiremediniz.

Ben de Atatürk’ün kızıyım…

Halk şöyle düşünüyor, CHP Atatürk partisidir ben CHP’ye oy vermezsem diğer parti gelir. Diğer parti AK Parti. Ben her fırsatta insanlara şunu anlatıyorum, Atatürk partiler üstü bir kavramdır. Atatürk bu ülkenin kurucusudur, nefes aldığımız topraktır. O bir milli değerimizdir. Bizim milli değerimiz kimsenin tekeli altında değildir. Maneviyatımız da kimsenin ipoteği altında değil. Yani ben 1946’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Galip Hoca Celal Bayar’a emriyle halkın iradesini ortaya koymak üzere kurulmuş bir partiden adayım. Ben de Atatürk’ün kızıyım.

Ben proje insanıyım…

Ben proje insanıyım. Akademik camiada hayata geçirdiğim bir sürü proje var. Sosyolojik araştırmalara hakim olduğum için Buca’nın yapısını çok iyi biliyorum. Farklıyım, akademik bilgiyi sokağa taşıyabilecek tecrübeye sahibim. Etrafımda ve ekibimde rant çevresi yok. Betonlaşmaya karşıyım. Altı ay betonlaşmaya izin vermeyi düşünmüyoruz ekibimle birlikte.

Çürüme var, sosyal çürüme…

İzmir’i konuşucam diyorsunuz, ama İzmir’den konuşmam diyorsunuz. Ben İzmir’i medyası güçlü olan yerden konuşurum diyorsunuz. Neden? Burada İzmirlinin de suçu var. Neden bizim hak ettiğimiz medya gücümüz yok. Bizim ekonomik sorunumuz var ancak artık onun yanında toplum olarak sosyolojik bir sorunumuz da var. Çürüme var, sosyal çürüme.

Balık vermeyip, balık tutmayı öğretmeliyiz…

Buca’da bir açık hava müzesi yapılamaz mı? Buca kendi markasını yaratarak İzmir’in turizm rotasını oluşturamaz mı? Yapabilir. Ama niyet çok önemli. Halkın ulaşabileceği bir kültür merkezimiz neden yapılmadı? Halkta bir uyanış var ama korku var. Tüketmeye alıştıran bizleriz. Balık tutmayı öğretmek yerine balık dağıtan bizleriz. Halk da şunun bilincine varmalı artık. Ben seçiyorum demeli.

Elini taşın altına koyabilmeli…

Akademisyen olarak bir odada sadece makale yazarsanız, egonuz büyür. Akademisyen olmak demek o bilgiyi sokağa taşımak demek. Bu ülkenin yararına elini taşın altına koyabilmek demek. Akademisyen olmak demek lider olabilmek demek. İnanın israfı önlerseniz neler neler yapabiliyorsunuz. Artık belediyeler de değişti. Belediyeler geçmişin Fak-Fun-Fon’una döndü.

Sonrasında gelen cümle daha acı…

Parti binamızın önüne AK Parti adayının afişini astılar. Aradı arkadaşlar ‘parti binamızın önüne bu kadar büyük afiş asmanız hoş değil’ diye cevap, ‘ben sizin binanızı bilmem. Bilmek zorunda değilim’ oldu. 75 yıllık bir partinin 35 yıllık binası. Onun yerini bilmeden siz Buca’yı yönetmeye nasıl talipsiniz? Sonrasında gelen cümle daha da acı. Ben iktidar partisiyim, istediğim yere asarım. Ama dün CHP’deydiniz. O zaman iktidar partisine geçme niyetiniz nedir?

Hem küçük esnafı hem emekliyi desteklersiniz…

Sinan Bezircilioğlu: Koray Aydın ilk turda çok rahat kazanır! Sinan Bezircilioğlu: Koray Aydın ilk turda çok rahat kazanır!

Buca’yı önce güvenli hale getireceğiz. Çöp kamyonu girmeyen yer kalmayacak. Emeklilere üzüm kart vereceğiz her birine 2 bin lira. Gidip küçük esnaftan gıda alışverişi yapabilecek. Hem küçük esnafı desteklersiniz hem emekliyi desteklersiniz.

Ver elini Buca, marka olalım…

Sevgili Bucalılar öncelikle sizden şunu rica ediyorum, oyunuzu verirken hepimiziz yararına, hepimizin birlikte yönetebileceği bir Buca hayal ediyorum ve bunları projelerimle birlikte hayata geçirebileceğimizi düşünüyorum. Lütfen kendinizi iki kutup arasına sıkışmış olarak görmeyin. Ben size üçüncü bir yol var demek için buradayım. Ver elini Buca, marka olalım, kimliğimizi gösterelim ve yeniden şaha kalkalım.

Kaynak: Haber Merkezi