Son Mühür- Erdoğan, Türkiye’nin Doğu-Batı arasında ayrışma değil, köprüler kurmayı hedeflediğini vurguladı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesine dair ayrıntılar paylaşan Erdoğan, Ukrayna krizinde “İstanbul sürecinin canlandırılabileceği” mesajını verdi.

Zirvede ikili temaslar

Zirvede ikili temaslar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in davetlisi olarak katıldığı zirvede birçok liderle görüştü. Erdoğan’ın temas kurduğu isimler arasında Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan yer aldı. Görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları da gündeme taşındı.

“Soğuk savaş ayazında buz tutmuş bir ülke değiliz”

Türkiye’nin dış politik vizyonunu değerlendiren Erdoğan, yalnızca Doğu-Batı ekseninde değil, insan merkezli bir bakış açısıyla hareket ettiklerini söyledi. “Doğu ile Batı arasında ayrışmanın değil, köprüler kurmanın gerekli olduğunu her platformda dile getiriyoruz. Normalleşme, ancak hakkaniyet temelinde sağlanabilir” ifadelerini kullandı.

“İstanbul süreci yeniden canlanabilir”

“İstanbul süreci yeniden canlanabilir”

Erdoğan, Putin ile yaptığı görüşmede Ukrayna krizinin çözümüne ilişkin diyalogun önemini vurguladı. Enerji işbirliğinin de ele alındığını belirten Cumhurbaşkanı, “İstanbul’daki müzakereler bu yolun açık olduğunun ispatıdır. Sayın Putin de ‘niye olmasın’ dedi. Ancak henüz hazır değiller” açıklamasında bulundu.

Putin’in ABD Başkanı Donald Trump ile Alaska’da yaptığı görüşmeye de değinen Erdoğan, bu temasın önemine işaret ederek, hem Rusya hem de Ukrayna liderlerinin yaklaşımlarını olumlu bulduğunu söyledi. Türkiye’nin, taraflar ve Avrupalı liderlerle temaslarını sürdürdüğünü, Dışişleri Bakanlığı ve MİT’in de aktif görüşmeler yürüttüğünü dile getirdi.

Cumhurbaşkanı, uluslararası güvenlik ve gıda krizine dikkat çekerek, tahıl koridoru ile esir takası konularını her görüşmede gündeme taşıdıklarını ifade etti. “Adil ve kalıcı barış, tarafları dışlamadan müzakere zeminini güçlendirerek gelecektir” sözleriyle Türkiye’nin süreçteki rolünü hatırlattı.

ŞİÖ’nün artan önemi

ŞİÖ’nün artan önemi

Erdoğan, ŞİÖ’nün bölgesel ve küresel önemine değindi. 3,8 milyar nüfusu ve 30 trilyon dolara yaklaşan ekonomik büyüklüğüyle örgütün, 1996’dan bu yana işbirliği ve sorunların çözümünde kilit rol oynadığını belirtti. “Şanghay Ruhu” ilkelerinin Türkiye’nin “Yeniden Asya Girişimi” ile örtüştüğünü söyledi.

Çin ile ekonomik ilişkiler

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Erdoğan, Çin liderine “değerli dostum” diyerek hitap etti. “Çin ile ekonomik ilişkilerimizi daha dengeli ve sürdürülebilir hale getirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Üyesi Say Çi ile ekonomik işbirliği konularında temas kurduğunu belirtti.

“Sesi kısılamaz”

Erdoğan, ABD’nin Filistinli yetkililerin vizelerini iptal etmesine sert tepki gösterdi. Bu kararın BM Genel Kurulu’na katılımı engelleyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı, “Filistin heyetinin Genel Kurul’da olmaması sadece İsrail’i memnun eder. Bu karar BM’nin varoluş nedenine aykırıdır” dedi.

Gazze’de yaşanan kayıpları hatırlatan Erdoğan, “60 binden fazla şehit, 150 binden fazla yaralı var. İsrail’in bu soykırımı unutulmayacak. Filistin’in sesinin kısılması mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

“Suriye’yi yalnız bırakmayacağız”

Cumhurbaşkanı, Suriye’ye dair mesajında tüm etnik ve dini grupları kapsayan bir yaklaşım sergiledi. “Suriye’nin yeniden ayağa kalkmasını kimse engelleyemeyecek. Arap, Kürt, Türkmen, Nusayri, Hıristiyan fark etmez; Kürtler bizim kardeşimizdir. Suriye halkı kazanacak” dedi.

İsrail’in Türkiye ve YPG üzerinden yürüttüğü iddialara da değinen Erdoğan, “Suriye topraklarında karışıklık çıkarmak isteyenlere göz yummayız. Suriye’nin bütün renkleriyle bir ve bütün olmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: HABER MERKEZİ