Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan’ın daimi tarafsızlık statüsünün 30. yılı ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 2025’i “Uluslararası Barış ve Güven Yılı” ilan etmesi dolayısıyla Aşkabat’ta düzenlenen Uluslararası Barış ve Güven Forumu’na katıldı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de yer aldığı zirvede konuşan Erdoğan, küresel gerilimlerin çözümü için diplomasi ve işbirliği çağrısı yaptı.
“Savaşın sona ermesi en içten dileğimiz”
Türkmenistan Maslahatlar Merkezi’nde gerçekleştirilen genel oturumda hitap eden Erdoğan, Ukrayna-Rusya Savaşı’na ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, çatışmaların son bulması için diyalog kanallarının işler tutulması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin ateşkes ve barış girişimlerine katkı sunmaya devam edeceğini belirten Erdoğan, “Savaşın sona ermesi en içten temennimizdir” dedi.
“Türkiye ile Türkmenistan iki kardeş ülke”
Kardeş ülke Türkmenistan’da bulunmaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, iki ülke arasındaki tarihi ve kültürel bağlara dikkat çekti. Türkiye’nin, Türkmenistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olduğunu hatırlatan Erdoğan, tarafsızlık statüsünün de başından beri desteklendiğini söyledi.
Ekonomiden savunma sanayine, enerjiden beşeri ilişkilere kadar pek çok alanda işbirliğinin geliştiğini belirterek, ilişkilerin “köklü kardeşlik bağları” temelinde güçlendirildiğini ifade etti.
“Küresel barış için sorumluluk almaya hazırız”
Erdoğan, konuşmasında artan küresel belirsizliklere işaret ederek, uluslararası toplumun barış ve güvenlik için ortak hareket etmesi gerektiğini dile getirdi. Türkiye’nin tarihi ve coğrafi sorumlulukları gereği barışçı girişimlerde aktif rol üstlendiğini belirten Cumhurbaşkanı, “Uluslararası diyalog ve güvenin tesisine yönelik çabalarda elimizi taşın altına koymaya hazırız” ifadelerini kullandı.
Gazze vurgusu: “Ateşkes kırılgan, uluslararası destek şart”
Gazze’de yaşanan insani krize de değinen Erdoğan, bölgede ateşkesin kalıcı hale gelmesi ve insani yardımların kesintisiz ulaşması gerektiğini söyledi. İsrail’in ihlallerine rağmen sürdürülen ateşkesin kırılgan olduğuna dikkat çeken Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2800 sayılı kararının kalıcı barışın sağlanması için fırsat oluşturmasını beklediklerini ifade etti.
Filistinlilerin barış sürecinde etkin biçimde yer almasının zorunlu olduğunu belirten Erdoğan, iki devletli çözümün tek çıkış yolu olduğunu yineledi.
“Türkiye arabuluculukta güvenilir bir aktör”
Erdoğan, Türkiye’nin arabuluculuk alanında uluslararası toplum tarafından güvenilir bir ülke olarak görüldüğünü söyledi. Etiyopya-Somali geriliminin Ankara Süreci ile diyalog yoluyla çözüme taşındığını hatırlatarak, BM, AGİT ve İİT bünyesindeki Arabuluculuk Dostlar Grupları ile Medeniyetler İttifakı’nın Türkiye’nin bu vizyonunun yansımaları olduğunu ifade etti.
“Barış, adalet ve karşılıklı saygıyla mümkündür”
Konuşmasında Mahtumkulu Firaki’den de alıntı yapan Erdoğan, barış ve istikrarın ancak adalet ve karşılıklı saygı temelinde tesis edilebileceğini söyledi. Türkmenistan’ın tarafsızlık prensibi doğrultusunda yürüttüğü barış çabalarını desteklediklerini ifade eden Erdoğan, konuşmasını Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov’a teşekkür ederek tamamladı.





