Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze’de yaşananlara ilişkin sert ifadeler kullandı. Erdoğan, “Elini vicdanına koyan hiç kimse yaşananları kabul edemez; dahası böyle bir soykırıma sessiz kalamaz” sözleriyle başlayan konuşmasında, uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı.
Netanyahu yönetimine ağır eleştiri: “Amaç Filistin’i göçe zorlamak”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail yönetimini hedef alarak “Netanyahu hükümetinin amacı, Filistin devletinin kurulmasını imkansız hale getirmek; Filistin halkını göçe zorlamaktır” değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan, bölgedeki olumsuz girişimlerin iki devletli çözümü zedelediğini vurguladı.
BM’de Filistin’e destek tarihî bir adım
Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda bir grup ülkenin Filistin devletini tanıma kararını “son derece önemli, tarihî bir karar” olarak nitelendirdi. Konferansta Filistin temsilcisi Mahmud Abbas’ın hazır bulunamamasına değinen Erdoğan, “Mahmud Abbas’ın bugün bizimle birlikte olmasını arzu ederdik” dedi.
Küresel desteğin görünürlüğü: Sokaklardan Genel Kurul’a
Cumhurbaşkanı, Filistin davasının artık “dünyaya mal olduğuna” işaret ederek, Avrupa’dan Afrika’ya, sokaklardan sosyal medyaya kadar geniş bir dayanışma gözlemlendiğini söyledi. “Bugün söz alan tüm katılımcıların aynı zamanda Filistin halkının sesi olmasını çok kıymetli buluyorum” dedi.
Holokost göndermesi ve çelişki vurgusu
Erdoğan, konuşmasında dikkat çekici bir benzetme de yaptı: “Holokost zulmüyle kökü kazınmak istenen Netanyahu hükümeti, aynı toprağı, havayı, suyu paylaştığı komşularına zulüm uyguluyor.” Bu çelişkinin göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade etti.
“İlhak ve yayılmacılık durdurulmalı” çağrısı
Cumhurbaşkanı, uluslararası topluma Batı Şeria’daki yayılmacılığı, Doğu Kudüs’teki “oldu bittileri” ve bölgedeki istikrarsızlığı yayma girişimlerini durdurma sorumluluğu düştüğünü belirtti. Aksi halde uluslararası düzen ve evrensel değerlerin tartışılır hale geleceğini söyledi.
İki devletli çözüme vurgu ve ateşkes talebi
Erdoğan, iki devletli çözümün korunması gerektiğini vurguladı; Filistin devletinin “yaşayabileceği zeminin” bırakılmaması yönündeki politikaların kabul edilemez olduğunu söyledi. Ayrıca derhal ateşkes ilanı ve Gazze’ye insani yardımların engelsiz ulaştırılması çağrısını yineledi.
İletişim Başkanlığı'ndan açıklama!
Sesin kesilmesiyle ilgili olarak İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Birleşmiş Milletler Genel Kurulu marjında düzenlenen “Filistin Meselesine Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi” başlıklı Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans’ın usullerine göre, Devlet ve Hükümet Başkanlarının konuşmaları için 5 dakika, diğer konuşmacılar için ise 3 dakika süre öngörülmüştür.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması da bu çerçevede 5 dakikalık süreyle sınırlı tutulmuştur. Dolayısıyla, konuşma sırasında Cumhurbaşkanımızın konuşturulmaması ya da sözünün kesilmesi söz konusu değildir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşması, zaman zaman alkışlarla kesildiği için belirlenen süreyi aşmış; teknik düzen gereği mikrofon 5. dakikanın sonunda otomatik olarak kapanmıştır. Cumhurbaşkanımız konuşmasını kısa bir süre sonra tamamlamıştır. Benzer şekilde, Endonezya Cumhurbaşkanının konuşmasında da mikrofon aynı usule uygun şekilde kapanmıştır.
Türkiye, her platformda olduğu gibi BM Genel Kurulu’nda da en üst düzeyde temsil edilmekte, Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmaları küresel gündeme yön veren ve geniş yankı uyandıran mesajlar olarak takip edilmektedir." denildi.





