Son Mühür - ABD merkezli New York Times (NYT) sismologlarının yayınladığı çalışmaya göre, Ana Marmara Fayı’nda son yaklaşık 15 yılda doğuya doğru kısmi kırılmaların meydana geldiğini ortaya koydu. Araştırmacılar, bu sürecin İstanbul’un güneyindeki kilitli Prens Adaları segmentinde stres birikimini artırabileceğini belirtti. Çalışmaya göre, 23 Nisan 2025’te yaşanan 6.2 büyüklüğündeki Marmara depremi, Ana Marmara Fayı üzerinde son 60 yılın en büyük depremi olarak kayıtlara geçti. Araştırmacılar ayrıca, bu depremle birlikte 2019’daki 5.8 büyüklüğündeki Silivri depremi de dahil olmak üzere, bölgede son yıllarda meydana gelen orta büyüklükteki depremlerin doğuya doğru bir dizilim gösterdiğini tespit etti.

Batı'dan Doğu'ya doğru ilerliyor

Araştırmada, Marmara Fayı boyunca 5 büyüklüğünün üzerindeki depremlerin zamanla batıdan doğuya doğru kaydığı ve bu süreçte deprem büyüklüklerinde genel bir artış eğilimi gözlendiği vurgulandı. Bilim insanları, bunun fayın daha hareketli kesimlerinden kilitli segmentlerine doğru ilerleyen bir stres transferine işaret edebileceğini belirtti.

Istanbul Depremi Science Dergisi Uyarı

7 büyüklüğünde deprem bekleniyor

Çalışmada özellikle Avcılar ve Prens Adaları segmentleri öne çıkarıldı. Deniz tabanı ölçümleri ve tekrarlayan sismik depremlerin yokluğu, bu bölgelerin büyük ölçüde kilitli olduğunu gösteriyor. Araştırmacılar, bu segmentlerin yaklaşık 7 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahip olabileceğini öne sürdü. 2025’teki 6.2 büyüklüğündeki depremin, bu kilitli segmentte biriken gerilimin yalnızca küçük bir kısmını boşalttığı; tarihsel verilere göre segmentteki kayma açığının metreler seviyesinde olduğu belirtildi.

İstanbul için büyük risk

Araştırma, 2019 ve 2025 depremlerinde kırılmanın doğu yönünde ilerlediğine dair güçlü kanıtlar ortaya koydu. Bu tür kırılma yönlerinin, deprem dalgalarının hareket yönünde daha yoğun hissedilmesine yol açabileceği ve İstanbul’daki sarsıntının şiddetini artırabileceği vurgulandı.

Bilim insanlarından uyarı: Gerçek zamanlı olarak izlenmeli

Bilim insanları, Ana Marmara Fayı’nın özellikle İstanbul’a yakın kesimlerinde gerçek zamanlı ve yoğun sismik izleme sistemlerinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Çalışmada deniz tabanı sismometreleri, fiber optik algılama sistemleri ve yeni gözlem istasyonlarının önemine dikkat çekildi. Araştırmacılar, büyük bir depremin zamanını ve kesin yerini öngörmenin mümkün olmadığını; ancak mevcut bulguların, İstanbul’un güneyindeki Marmara Denizi bölümünün kritik bir sismotektonik evrede olduğunu gösterdiğini belirtti.

Kaynak: Haber Merkezi