Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Foça Belediyesi Başkan Aday Adayı Kerem Yangöz, süreçte yürüttüğü çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde aldığı görevlerle yerel yönetim tecrübesi kazanan, 33 yaşında olan ve turizmci bir aileden gelen Kerem Yangöz yol haritasına ilişkin bilgiler verdi. ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü’nü tamamlayan Kerem Yangöz, Foça’ya yeni bir anlayış getirilmesi gerektiğini ifade ederken disiplin, deneyim ve liyakat vurgusu yaptı. ‘Foça’yla Foça İçin’ sloganı kapsamında pusulasının halk olacağını belirten Kerem Yangöz turizm sektörü için flaş bir çıkışa imza attı. Göreve talip olmasıyla ilgili, “Biz belediyeciliğin mürekkebini de tozunu çok yuttuk. Hem bürokrasi de hem de şantiyede olduk” şeklinde iddialı bir çıkışta bulunan Kerem Yangöz, seçilmesi halinde hayata geçireceklerini tek tek anlattı.
“Foça’nın kalbinden çıkmış bir gencim”
İlk olarak kendini tanıtan Kerem Yangöz, “Ben Foça’nın kalbinden çıkmış bir gencim. Foça’da büyüdüm. İlkokulu Foça’da okudum. Ortaokulu da Foça’da okudum. Daha sonra liselere giriş sınavında iyi bir puan alınca Türkiye’deki en önemli liselerden birisi Bornova Anadolu Lisesi’ni kazandım. Sayın Genel Başkan’ımızın da okuduğu lise. Daha sonra da ODTÜ İnşaat Mühendisliği bölümünü kazandım. Okumak için Ankara’ya gittim. İyi bir mühendislik eğitimi aldım. Ama iyi bir mühendislik eğitimi yanında en önemlisi ODTÜ’nün kültürü aldım. Çok fazla tekniğin yanında bize bir duruş dersi verdiler. Bu çok önemli, bana çok şey katmıştır. Sonrasında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çok yoğun bir yerel yönetim tecrübesi aldım. Teknik kadrolarda, idari kadrolarda, yurt dışı ilişkilerde yer ve görev aldım, diplomatik temaslarda temsil heyeti içerisinde bulundum. Bunlar çok üst düzey temaslardı. Gittiğimiz yerde nasıl temsil ediliriz, neler yapılır, ne gibi avantajlar sağlanır, kente neler sunabiliriz, Avrupa’dan neler getirebiliriz, bunları çok gördük, yaşadık. Avrupa Konseyi’nde, Avrupa Parlamentosu’nda çok deneyimledik. Çocukluğumun 6 yazı Fransa’da geçti. Fransa’da dil okunu tamamlayıp diplomamı aldım. O nedenle çok iyi bir Fransızca ve üniversiteyi İngilizce okumdan dolayı da çok iyi İngilizce diline sahibim. O nedenle de Büyükşehir Belediyesi’nde diplomatik temaslarda yer aldım” dedi.
“Foça’da müthiş, örnek bir hikaye yazacağız”
Yola çıkarken 4 ilke belirlediğini aktaran Kerem Yangöz, “Bunlar tamamen beni anlatan ilkeler. Birinci ilkemiz aidiyet. Foça’ya ve CHP’ye aidiyetimi göstermek amacıyla yazılmış ilk sıradaki ilkemdir. İkinci ilkemiz gençlikti. 33 yaşındayım, evliyim ama çalışkan ve genç biriyim. Gençlik demek enerji demektir. Her sabah saat 07:00’de ofisimde işimin başına geçerim, artık iş kaçta biterse… Ve sıkı çalışan, disiplinli birisiyim. Üçüncü vurguladığım ilkemiz, deneyim. Tabii ki de gençlik güzel bir şey, avantajlı bir durum ama gençlik, deneyim ve sorumlulukla birlikte güçlü kılınıyor. Biz de çok genç yaşta yoğun bir yerel yönetim tecrübesi kazandık. Hem Büyükşehir’deki yönetici pozisyonları ve bize genç yaşta verilen sorumluluklarda hem CHP’nin tüm belediyelerinin üyesi olduğu Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği’nde Program Koordinatörü olarak görev aldım. CHP’nin yerel yönetim birimine bağlı olarak 5 yıl çalıştım. Burada elde ettiğimiz belediyecilik anlayışıyla deneyimimizi kazandık. Liyakat ilkemiz var. ODTÜ’den teknik bir mühendis olarak mezun oldum. İyi de bir ortalamayla mezun oldum. ODTÜ’ye girmek zordur, çıkmak daha da zordur. Daha sonra bana verilen yöneticilik sorumluluklarını layıkıyla yerine getirdim. Birden değil, kademe kademe ilerledik ve sorumluluklarımız arttı. Bu 4 ilke bizi anlatan ilkeler. Sonradan bir slogan da bulduk. Foça’yla Foça için… Neden bu sloganı kullandım belirtmek isterim. Çünkü bir yeri yönetmek istiyorsanız en doğru yöntem birlikte yönetmektir. Foça’nın STK’ları, insanları, yerlileriyle, muhtarlarıyla birlikte yönetebilirseniz zaten doğru karar verirsiniz. Tek başınıza “ben yaptım oldu.” hikayesi tutmaz. Bir de her şeyi Foça için yapacağız dedim.O nedenle bu sloganı kullandım. Herkes bu özveriyle elini taşın altına koyduğu anda Foça’da müthiş bir hikaye yazacağız. Örnek bir hikaye yazacağız” açıklamasında bulundu.
“Foça benim evim”
Sözlerini sürdüren Kerem Yangöz, “Foça’nın bizden beklentisi nedir? Foça benim evim. Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği’nde her ölçekli belediyede çalıştım ve program koordinatörlüğü görevinde yer aldım. 10 bin nüfustan tutun 4,5 milyon nüfusa kadar olan belediyelerin yer aldığı bir kurumsal yapıda çalıştım. Her ölçekteki belediyelerin sıkıntıları nelerdir, temel ihtiyaçları nelerdir, bunlara çok hakimim. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ndeki tecrübem vesilesiyle de temel belediyecilik anlayışının ne olduğunu çok iyi biliyorum. İnsanlar sadece sorunlar karşısında izleyici kalınmamasını istiyor. Bir sorun iletildiği zaman onun çözülmesini istiyor. Sorunsuz bir hayat ve çevre istiyorlar. İnsanların evinin kapısını açtığı zaman kapısının önünde çöpün olmamasını, kaldırımın düzgün olmasını, aracının olduğu sokağının çamur olmamasını istiyor. İnsanların belediyelerden temel beklentileri var. Biz de o temel beklentilerin ne olduğunu çok iyi biliyoruz, anlıyoruz ve o beklentiye yönelik güzel bir hizmet vermek amacıyla bir belediyecilik anlayışı oluşturacağız” dedi.
“Disiplinli çalışmak bence belediyecilikte kıymetli bir hikayedir”
Ekip arkadaşlarıyla uyumlu ve birlikte çalışmayı istediğini vurgulayan Kerem Yangöz, “Bu çok önemli bir kriter. Uyumlu, birlikte ve istekli çalışırsan bu iş yürür. Buna bir de disiplin eklemek gerekir. Büyükşehir Belediyesi’nde 33 bin çalışan vardır, çoğu beni tanır, çalışma arkadaşlarım beni sever, şöyle derler; Kerem çok iyi karakterlidir, kimseyi bugüne kadar kırmamıştır ama aynı zamanda çok disiplinlidir ve işinde ciddiyeti korur. Ben bir iş yapılıyorsa o işin iyi yapılmasını isterim, takip ederim, sonucunu da alırım. Sonucu alınana kadar o işi takip etmek benim prensip anlayışımdır. Disiplinli çalışmak bence belediyecilikte kıymetli bir hikayedir. Ben eğer Foça Belediye Başkanı olursam; ben ne kadar çalışıyorsam benim arkadaşlarımın da o kadar özveriyle çalışmasını isterim” diye konuştu.
“Foça sadece tek bir sahil şeridinden ibaret değildir”
Aldığı adaylık kararının altında yatan sebebi açıklayan Kerem Yangöz ayrıca şunları söyledi: Sizin bir derdinizin olması lazım bu yükün altına girmek için. Benim derdim ne? Benim derdim Foça’ya iyi hizmet getirip, standartlarını yükseltmektir. Bakın geçen gün Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2022 yılında yaptığı Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasına baktım. Çok fazla parametre ile yapılmış bir analiz. Foça ilçe statüsünde kaçıncı sırada diye bir bakayım dedim. Foça tüm Türkiye’de 154’üncü sırada. Şaşırdım, hayal kırıklığı yaşadım. Hiç beklemediğim bir şeydi. Bunun nedenini düşündüm. Foça aslında çok büyük bir yarımada. Ama bu yarımadanın sadece belli başlı noktaları, sahil şeridindeki bir çarşısı, hep böyle noktasal gelişmiş. Bir sokak arkaya gidiyorsunuz esnafın hiçbir iş yapamadığını görüyorsunuz. Niye tek bir yere yoğunlaşmış? Bu bana göre yanlış bir anlayış. Ben refahın adil dağıtılmasını destekleyen ve refahın büyüten bir belediye başkanı olmayı düşünüyorum. Foça’nın diğer yerlerine de farklı karakterler yüklenebilir. Tarımın, turizmin çok güçlü olduğu yerler var. Foça sadece tek bir sahil şeridinden ibaret değildir. Foça’nın tarihi kimliği var, birçok karakteristik özelliği var.
“Foça’ya turizmde iadeiitibar yapmak lazım”
Foça tarihte çok önemli bir liman kentidir. Cumhuriyet kurulduktan sonra da liman kenti olma özelliğini devam ettiriyor. Bunun yanında da dünyada yeni bir trend olan turizm sektörü Türkiye’de ilk Foça’da başlıyor Fransızlar tarafından. İlk tatil köyü Foça’da kuruluyor. Turizm sektörü Türkiye’de Foça’da başlıyor. Bu arada ben turizmci bir aileden geliyorum. İnşaat mühendisi olmama rağmen turizm sektörüne de hakimimdir. Turizm sektörüyle büyüdük. Turizm sadece bir tesis meselesi değildir. Bir anlayış, bir kültür meselesidir. Kente bir karakter yükleme meselesidir aslında. Kentin karakterini ön plana çıkarırsanız turizm o zaman gelişir. Turizm sektörünün itibarı zamanla Foça’dan farklı yerlere kayıyor. Foça’dan dağılıyor. Bunun sebebi ne? Foça’da çok büyük yangınlar, depremler olmadı, kent bir zarar görmedi. Ne oldu da itibar kaybı yaşandı? Bunu düşünmek ve tartışmak lazım. Foça’ya turizmde iadeiitibar yapmak lazım. Çünkü Foça bunu hak ediyor. Türkiye’nin en güzel, kıymetli kentlerinden biri ama burada yaşayan, benim Foçalı vatandaşlarımın bu sosyoekonomik gelişmişlik düzeyinde bu kadar alt sıralarda olması kabul edilebilir bir şey değil. Böyle bir refah nasıl gün yüzüne çıkartılmaz? Ama hiç merak etmesinler. Ne yapacağını ve nasıl yapacağını bilen Foçalı bir kardeşleri burada olacak.