Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer’in kaleme aldığı yazısında, CHP'nin İzmir adayını geciktirmesine tepki göstererek ‘gecikme, adaya, partiye, seçmene, İzmir’e haksızlık’ sözleri İzmir siyasetini hareketlendirdi. ‘Sayın Sıtkı Şükürer’in bir gazete demecine cevabımdır’ vurgusu yapan CHP İzmir Büyükşehir Aday Adayı Tacettin Bayır, ‘ başkanı bulunduğunuz kurumu kullanarak bir gazeteye verdiğiniz röpörtajda demişsiniz ki; CHP İzmir Adayının açıklanmasının gecikmesi adaya, partiye, seçmene haksızlıktır. Şimdi Sayın Şükürer’e sormak istiyorum: Akp adayını açıkladı mı? İzmir'deki 4 milyon seçmeni kendiniz mi temsil ediyor ve oyunuzu açıklıyorsunuz? Ana muhalefet partisinin kurumsal kurullarının üzerinde kendinizi görecek ne katkı koydunuz partimize? Yaptığınız bu açıklama ile diğer sekiz adayı rencide etmiyor musunuz? Aynı şekilde geçmişte olduğu gibi bu çıkışınızda aslında kamuoyunda Tunç Soyer’e haksızlık yapmış olmuyor musunuz? Başkanı bulunduğunuz derneğin üyelerini yok saymış olmuyor musunuz ? İzmir’i tek başınıza kendinizin temsil ettiğini mi düşünüyorsunuz? Basiretli bir parti yönetimi ifadeniz'' CHP yönetimine yapılan büyük bir haksızlıktır. Partimizin uyguladığı takvimi eleştirmek size düşmez . CHP' ye ayar vermek kimsenin haddi değildir’ sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Sıtkı Şükürer ne demişti?

Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer’in tartışma yaratan açıklaması şu şekildeydi.

İzmir’de CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayını açıklamaması tartışma konusu oluyor.

Hani İstanbul ve Ankara adayları çok önceden açıklanmamış olsaydı, bu denli bu konu konuşulmazdı.

Ama iki şehir için yapılan bu ayrıcalıklı işlem, üçüncü büyük şehirde haklı bir tepkiye neden oluyor.

Esasında bu gecikme dört kesimi rencide ediyor.

Birincisi; kim aday olarak açıklanacaksa bu durum tüm aday adaylarını, özellikle de muhtemel aday mevcut Başkan Tunç Soyer’i olumsuz etkiliyor.

Zira geçmiş tecrübelerin ışığında, günün sonunda Tunç Bey’in aday gösterilmesi, çok kişiye göre normal bir sonuç.

Bu durum böyle gelişecekse, CHP’nin kendi adayına yönelik net tutumunu hemen belirlemesi beklenen siyasi tutumdur.

İkincisi; “gecikme” doğrudan ve bizzat CHP’ye zarar veriyor.

“Kaynayan kazan mı” söylentileri oluşuyor.

TBB'de zor seçim! Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş favori, Cemil Tugay ve Ahmet Akın sürpriz! TBB'de zor seçim! Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş favori, Cemil Tugay ve Ahmet Akın sürpriz!

Parti içi “çekişme” söylentilerine sebep oluyor.

Üçüncüsü; “CHP seçmeni” bu kararsızlık hallerini anlamaz gözlerle izliyor, değerli aday adaylarının yanı sıra, alakasız isimlerin telaffuz edilmesi karşısında “parti aidiyetini” bile sorguluyor.

Dördüncüsü; ki, bu en önemlisi, işin uzatılması “Kentimize” yönelik, kaale alınmama şeklinde İzmirlilerin haklı kızgınlıklara sebep oluyor.

CHP’nin yeni yönetimi “Tüzük Kurultayı, önseçim esası” gibi heyecanlandırıcı vaatlerini unutmuş görünüyor.

Hal böyle olunca, aday belirlemede manipülasyona açık bir takım anket öyküleri ile dezenformasyonlar yaratılıyor.

Esasında, daha evvel çok yazıldı, çizildi.

Tunç Soyer’in tekrar aday gösterilmesi normal senaryo olarak ortada duruyor.

Bir başkan, üstelik ikinci dönemi için, örgütten, sivil toplumdan, sendikalardan, muhtarlardan, ulusal ve uluslararası kuruluşlardan, hemşeri derneklerinden ve İzmirli’lerden… özetle tüm rasyonel parametrelerden destek alıyor ve gerçekleştirdiklerinin yanı sıra, başlattığı projeler için bir 5 yıl daha istiyorsa….

Basiretli bir parti yönetimi artık kararını bir an önce açıklamalıdır.

Kaynak: Haber Merkezi