“Aziz İhsan Aktaş Çıkar Amaçlı Suç Örgütü” soruşturması, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tamamlandı. Çok sayıda belediye başkanının da dahil olduğu 40’ı tutuklu toplam 200 kişi hakkında hazırlanan iddianame tamamlandı. Tamamlanan iddianame ise İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulmuş oldu.
Kamuoyunun gündemini iddianame meşgul etmeye devam ederken, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir'den dikkat çeken bir paylaşım geldi. Emir, 10 maddede iddianameyi açıkladı.
İşte, Emir'in paylaşımı şu şekilde:
"Aziz İhsan Aktaş soruşturmasında iddianame değil, siyasal kurgu metniyle karşı karşıyayız.
Bu metin, delil ve zaman çizelgesiyle kurulmak yerine, manşetlerle bir hikâye inşa ediyor.
Kim itiraf etti, kim ne dedi sorularıyla kamuoyu meşgul edilirken, asıl mesele yani olmayan fiil, fail, zaman ve delil bağı görünmez yapılmaya çalışıldı.
Madde madde anlatmak gerekirse:
- Gündemi “itirafçı konuştu mu, kaç başkan tutuklu?” eksenine sıkıştırdılar; böylece olmayan delil ve zaman çizelgesi halı altına itildi.
-iftira yoğun, belge zayıf. Ayrıntı dış doğrulamayla kıymet kazanır; doğrulama yoksa gerisi hikâyedir.
- Dosya belirli isimler etrafında kuruldu; psikolojik üstünlük kurma yükü iftiracılara, cezai ağırlık CHP belediyelerine yüklendi.
- Bu kurgu, bireysel fiili değil siyasal yönelimi hedef alıyor ve “Siz değişim istiyorsunuz, demek ki kötü niyetiniz var” demeye getiriyor.
- İddianamenin dili hukuk dili değil, siyasal polemik dili. Kazanılan seçim için “Altın çağ”, partideki ağırlık için “örgütsel hâkimiyet”, “parti içi güç” gibi kavramlar mahkeme değil meydan üslubudur.
- İlk sayfalardaki “örgüt” tarifi, teknik çerçeve değil siyasal akıl ürünü.
- “Niyet yargısı”yla fiil yerine düşünceyi yargılamaya kalkıyorlar, hukuk böylece siyasetin sopasına dönüşüyor.
- “Örgüt nasıl büyüdü?” sorusunun cevabını sakladılar; çünkü cevabı, iktidarın kendisine çıkıyor.
- İktidar belediyeleri listede yok. Yüzlerce kurum dışarıda bırakılmış, sadece CHP içeride.
- Bu, “yolsuzluk belgesi” değil “seçici cezalandırma metni.”





