Son Mühür/ Beste Temel-CHP Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, Son Mühür Ankara Temsilcisi Dilek Ataseven Yüzer'e verdiği röportajda güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

CHP Kongresine açılan dava ve hukuksuzluk vurgusu

CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, parti kongresine yönelik açılan davayı "hukuksuzluk" olarak nitelendirdi. Yücel, "Bu dava zaten başından beri söylüyoruz, reddedilmeye mahkum bir dava. Yasal dayanağı olmayan, yasada bir karşılığı olmayan bir dava. Bir siyasi partinin kongresini ya da kurultayını aradan 1 buçuk sene geçtikten sonra dava açarak iptal ettiremezsiniz. Kongre ve kurultayla ilgili iddialarınız varsa, itirazlarınız varsa bunu yasada belirtilen süreler içerisinde ilçe seçim kurullarına, il seçim kurullarına ya da Yüksek Seçim Kurullarına yaparsınız. Bu itiraz süreçleri bittikten sonra, itiraz süreçleri tüketildikten sonra asli hukuk mahkemeleri eliyle böyle bir dava açılmasını açıkçası ben acizlik olarak nitelendiriyorum. Neticede kurultayımız sağlıklı bir şekilde gerçekleşti. Oy kullanma işlemi, sayım işlemi, sonuçların ilan edilmesi, bu süreçlerle ilgili hiçbir şekilde zamanında ortaya atılan bir iddia ya da yapılmış bir itiraz yok," şeklinde konuştu.

İktidarın kaygı ve korkusu

Yücel, dava sürecinin nedenlerini, son yerel seçimlerde CHP'nin başarısına bağladı. "Ancak bunlar neden yapılıyor? Cumhuriyet Halk Partisi 47 yıl sonra Türkiye'nin birinci partisi oldu. Son yerel seçimlerde AK Parti 24 yıldır tek başına iktidar, 24 yıllık iktidarlığı sonrasında ilk kez ikinci parti konumuna düştü. Dolayısıyla iktidarı kaybetme kaygısı ve korkusu oluştu. O yüzden Cumhuriyet Halk Partisi'ne yapılacak her türlü saldırıya da bir şekilde çanak tutan bir iktidar var," dedi.

İstanbul İl Başkanlığına kayyum kararı

İstanbul İl Başkanlığı'na yönelik kayyum kararına da değinen Yücel, "Diğer yandan İstanbul İl Başkanlığımıza, il yönetimimize atanmış bir kayyum kararı var. Orada da daha önce farklı mahkemelerden talep edip de alamadıkları bir kararı yetkisiz bir mahkeme eliyle aldılar. Geçtiğimiz günlerde Ankara 3. Asli Hukuk Mahkemesi bu kayyum talebiyle ilgili kongrenin iptaliyle ilgili davayı esastan reddetti. Esastan reddetmek ne demek? O davadaki taleple ilgili, uyuşmazlıkla ilgili mahkemenin nihai bir karar oluşturması demek. Dolayısıyla Ankara 3. Asli Hukuk Mahkemesi'nin, yetkili mahkemenin verdiği bu karar sonrasında İstanbul'dan verilen kayyum kararının da açıkça hukuksuz kaldığını söyleyebiliriz ve bu kararın da derhal üst mahkeme tarafından ya da kendi hakimliğince, kendi mahkemesince derhal kaldırılması gerekiyor," ifadelerini kullandı.

CHP'nin rutin çalışmaları ve "umut" mesajı

Yücel, tüm bu hukuki süreçlere rağmen partinin çalışmalarına devam ettiğini belirtti. "Biz partimize yapılan her türlü saldırıya karşın olağan çalışmalarımıza devam ediyoruz. Geçtiğimiz hafta biliyorsunuz partimizin kuruluş yıldönümü etkinlikleri vardı. Program çalıştayımızı yaptık. Programla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Programı neden bu kadar önemsiyoruz? Program bizim iktidara geldiğimizde bu ülkenin sorunlarını nasıl çözeceğimize dair bir yol haritası içeriyor. Ekonomiyi nasıl düzelteceğiz, eğitim sistemini nasıl düzelteceğiz, dış politikada ya da güvenlik konusunda hangi güvenlik tedbirlerini alacağız, hangi önlemleri alacağız, bununla ilgili bir yol haritası oluşturuyor. Dolayısıyla rutin çalışmalarımıza da devam ediyoruz," dedi.

Sözlerinin sonunda seçmene umut ve birlik çağrısı yapan Yücel, "Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi saldırıyı yaparlarsa yapsınlar, hangi hukuksuzluğu yaparlarsa yapsınlar, Cumhuriyet Halk Partisi dimdik ayaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi hiç olmadığı kadar güçlüdür. 31 Mart yerel seçimlerinde evet birinci parti olarak çıktık. Şu anda hâlâ birinci parti olma niteliğimizi sürdürüyoruz ve makas her geçen gün daha da açılıyor çünkü vicdan sahibi, adalet duygusu sahibi insanlar yapılan bu haksızlıklara ve hukuksuzluklara karşı bir şekilde tepki veriyorlar ve seçim günü geldiğinde de somut karşılığını sandıklar açıldığında tüm Türkiye görecek," diye ekledi.

Yücel, sözlerini Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün "Umutsuz durum yoktur, umutsuz insan vardır" sözünü hatırlatarak noktaladı. "Biz umutsuz insan olmayacağız, umutsuz durumlara da asla izin vermeyeceğiz, umudumuzu da asla yitirmeyeceğiz. Bu her türlü hukuksuzluğu yapan iktidarı demokratik yöntemlerle, sandık geldiğinde hep birlikte yeneceğiz," ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

Muhabir: Beste Temel