Son Mühür- Meclis kürsüsünden daha önce de uyarıda bulunduklarını hatırlatan Başarır, özellikle Türk Hava Kurumu Üniversitesi’nde 2016–2017 yıllarında verilen yüksek lisans ve doktora diplomalarına dair iddiaların araştırılması için verdikleri önergenin reddedildiğini söyledi.
“Ne resmi açıklama yapıldı ne de yargı süreci başlatıldı”
Başarır, o dönemde gündeme getirilen iddiaların cevapsız bırakıldığını vurgulayarak, “Ne kamuoyuna bir açıklama yapıldı ne de herhangi bir yargısal süreç başlatıldı. Üstelik, o gün bahsettiğimiz isimlerden bazıları hala kamuda önemli koltuklarda oturuyor” dedi.
“Sistemi çürüttüler”
Skandalın yalnızca sahte diplomalardan ibaret olmadığını ifade eden Başarır, bu durumun devlet yönetimini, bürokrasiyi, eğitim sistemini ve ahlaki değerleri derinden yaraladığını belirtti. Başarır, “Devletin her kademesinde görev alan herkes, diplomasının gerçekliğini kanıtlamak zorundadır. Bunu yapmayanlar güvenilir olamaz, sahtekâr ve hain olarak değerlendirilmelidir” dedi.
Ne olmuştu?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen sahtecilik soruşturması kapsamında, kamu kurumlarında görevli yöneticilerin elektronik imzalarının kopyalanarak sahte diploma ve sürücü belgeleri düzenlendiği tespit edilmişti. Yürütülen soruşturma kapsamında 65 şüpheli hakkında yeni bir iddianame hazırlandı. Şüpheliler için 50 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Dava süreci, kamu güvenliği ve bürokratik denetim mekanizmaları açısından önemli bir sınav olarak değerlendiriliyor.