CHP'nin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı gerçekleştirildi. CHP Sözcüsü Deniz Yücel, MYK toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Gündemdeki yerini koruyan Bolu Kartalkaya faciası, tutuklamalar ve bilirkişi konusu hakkında konuşan Yücel, önemli değerlendirmelerde bulundu.
''İçişleri Bakanı'na hatırlatıyoruz!''
Grand Kartal Otel yangınında 36 çocuğun hayatını kaybettiğini ve sorumluların hala belli olmadığının altını çizen Yücel, ''Bugün okullar açıldı ve yurdun dört bir yanında yaklaşık 20 milyon öğrenci ders başı yaptı. İkinci yarı yılda tüm öğrencilerimize ve öğretmenlerimize başarılar diliyoruz. Ancak sömestr tatili için gittikleri, Bolu Grand Otel yangınında yaşamını yitiren 36 çocuğumuz, bugün okula gidemedi. Bu acının yaşandığı gün 'en geç 10 gün içerisinde sorumluların kim olduğu belli olacak' diyen İçişleri Bakanına bugün 14. Gün olduğunu hatırlatıyoruz. Sorumlular hala belli değil… Okullarda 36 sıra boş…'' dedi.
''Depremzedeler hala sıkıntılarla baş etmeye çalışıyor!''
6 Şubat 2023'te meydana gelen ve binlerce vatandaşımızı kaybettiğimiz asrın felaketi olan depremleri hatırlatan Yücel, ''Unutamadığımız bir diğer acıyı da 6 Şubat 2023’te yaşadık. 11 ilimizde etkili olan ve yarattığı tahribatın, bıraktığı izlerin yıllarca belleklerden silinmeyeceği iki deprem yaşandı. Binlerce insanımızı kaybettiğimiz, milyonlarca vatandaşımızın evsiz kaldığı büyük felaketin 2’inci yıldönümünde, depremzedeler hala büyük sıkıntılarla baş etmeye çalışıyor.
Depremin üzerinden geçen sürede pek çok kentte halen alt yapı sorunları çözülmedi, kalıcı konutlar tamamlanmadı, yerle bir olan kentleri, ekonomik ve sosyal olarak ayağa kaldıracak adımlar atılmadı. Depremden en çok etkilenen ve iktidarın Yerel seçimlerin hemen öncesinde; 'Merkezi yönetimle yerel yönetim aynı partiden olmazsa hizmet gelmez' diyerek tehdit ettiği Hatay’da, depremzedelerin önemli bir kısmı hala konteyner kentlerde zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor.
Acıların en büyüğünü yaşayan, evlatlarını, anne babalarını, yakınlarını, arkadaşlarını kaybeden milyonlarca vatandaşımıza ne yazık ki; devletin şefkatli eli uzatılamadı ve her konuda olduğu gibi Maraş Depreminin yaralarını sarmak konusunda da, AKP iktidarı sınıfta kaldı. Trafoların yetersiz kaldığı, elektrik kesintilerinin hayatı olumsuz etkilediği deprem bölgesinde, eğitimden sağlığa, kamusal pek çok hizmette önemli sıkıntılar yaşanmaya halen devam ediyor.'' ifadelerini kullandı.
''Türkiye Cumhuriyeti böyle basiretsiz bir iktidar görmemiştir!''
Yaşanan felaketler üzerinden iktidarı sert bir şekilde eleştiren Deniz Yücel, ''Yaşanan felaketleri; 'kader, fıtrat' olarak gören 23 yıllık AKP iktidarında depremler, seller, yangınlar, iş kazaları, maden ocağı çökmeleri, pandemi ve daha birçok doğal afetlerde milyonlarca canımızı kaybettik. Ama asıl canımızı yakan ne biliyor musunuz? Birçoğunun önlem alındığı takdirde ölümle sonuçlanmayacağı gerçeği. Ünlü yazar ve filozof Albert Camus’un da dediği gibi “Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın.”
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, böyle basiretsiz bir iktidarı tarih boyunca görmemiştir. AKP iktidarı, tedbirsizlik ve ihmallerle, Türk halkına büyük acılar yaşatan, bununla da kalmayıp açlığa mahkûm ettiği milyonları yaşarken öldüren bir iktidar olarak tarihe geçmiştir. Ancak buradan ifade ediyoruz; ilk sandıkta bu halk düşmanı iktidarı tarihin tozlu raflarına kaldıracağız.'' dedi.
''Gün geçmiyor ki hukuksuzluk yaşanmasın!''
''Bu ülkede gün geçmiyor ki bir hukuksuzluk yaşanmasın. Millet iradesi gasp ediliyor, belediyelere kayyumlar atanıyor, belediye başkanları, siyasi partilerin genel başkanları tutuklanıyor, gazeteciler sırf haber yaptıkları için soruşturmalara maruz kalıyor, hapse atılıyorlar. Böyle bir ortamda AKP, geçtiğimiz günlerde 2025-2029 Yargı Reformu Stratejisini açıkladı. Şaka gibi değil mi? İçeriğinde yüzlerce hedefin olduğu bu belge; Anayasa’yı ve Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımayan, kanunları amacından saptırıp, yamalı bohçaya çeviren, millet iradesini beğenmeyip ona ipotek koyan, tutuklamayı bir tedbir olmaktan çıkarıp, bir cezalandırma yöntemi haline getiren, yargının tarafsız ve bağımsız yapısını ortadan kaldıran bir iktidar tarafından açıklanıyor. Sonra da bu milletin, AKP iktidarının yargıda reform yapacağına inanmasını bekliyorlar.''
Tutuklamalara tepki!
Son dönemde siyasetçilere ve gazetecilere yönelik gerçekleştirilen tutuklamalara tepki gösteren Yücel, ''Sizin bu belgeyi açıkladığınız sadece Ocak ayı içerisinde Beşiktaş Belediye Başkanımız ve Zafer Partisi Genel Başkanı tutuklandı… Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklandı, Program Koordinatörü Kürşad Oğuz, gazeteci Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker 24 saat gözaltında tutuldu, kaçarlar diye adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Sanatçı Menajeri Ayşe Barım, tam 12 yıl sonra gezi olaylarının organizatörü olduğu iddiasıyla tutuklandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu, AKP’nin yaptığı hukuksuzlukları belgeleriyle, bir basın toplantısında kamuoyu önünde açıkladı diye hakkında soruşturma başlatıldı. İstanbul İttifakı’nın oyları ile seçilen Sayın İmamoğlu’nun yani 16 milyon İstanbullunun uğradığı haksızlığın karşısında Türkiye, Sayın İmamoğlu’nu ve İstanbulluları yalnız bırakmadı. AKP’nin darbe dönemlerine rahmet okutacak hukuksuzlukları karşısında, Kendi iradelerine sahip çıkmak isteyen on binler adliyenin önünde, oraya gidemeyen milyonlar ise ekranlarının başındaydı.
Çağlayan Adliyesi’nde olağanüstü güvenlik tedbirleri vardı. Orada polisle vatandaşı karşı karşıya getirmek için özel bir hazırlık yapıldığını gördük. Biz orada, aslında gitmekte olan bir iktidarın korkusunu, kaygısını ve paniğini gördük… Tüm bu yaşananlar, iktidarı kaybetmeye yaklaşan bir siyasi partinin son çırpınışları…'' ifadelerini kullandı.
''Diploman çikletten mi çıktı?''
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu'nun açıkladığı bilirkişiye seslenen Yücel, ''Sayın Ekrem İmamoğlu, sırf CHP’li Belediyeler aleyhine ısmarlama raporu yazması için özel olarak görevlendirilen bilirkişinin ismini açıkladı diye; Yok 'Bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs' yok 'Kamu görevlisini hedef gösterme!' Yav bu kadarı da ayıptır ya! Böyle bir soruşturmayı açana da, açtırana da gülerler… Açana gülerler, çünkü derler ki 'Sen hukuk bilmiyorsun kardeşim' derler. 'Senin hukuk fakültesi diploman cikletten mi çıktı?' diye sorarlar adama…
Açtırana da gülerler, derler ki 'Sen bu işlerden medet umuyorsan, sen böyle soruşturmalardan medet umuyorsan sen zaten bitmişsin kardeşim' 'Toplumsal meşruiyetini zaten kaybetmişsin.' İstanbul’daki 8 binin üzerinde bilirkişi var. Cumhuriyet Halk Partili Belediyelerin dosyalarında her ne hikmetse hep aynı kişi atanıyor. Yetenekli… Becerikli… Kerameti kendinden menkul… Şimdi bu yetenekli, becerikli ve kerameti kendinden menkul bilirkişinin bütün olasılıkları boşa çıkaracak şekilde; CHP’li belediyelerin soruşturma dosyalarına 'tesadüfen' görevlendirildiğine ve bu şahsın raporlarının hukuka uygun olduğuna mı inanalım? Bunu mu bekliyorsunuz?" dedi.