Son Mühür- CHP'de parti içi iktidar mücadelesinin kırılma noktası olmaya aday kurultay iptal davası 8 Eylül'den 15 Eylül tarihine ertelenmişti.
CHP lideri Özgür Özel Kemal Kılıçdaroğlu'nun dönüşüne kapı aralayabilecek süreç öncesi sürpriz bir kararla olağan kongre takvimini başlattıklarını duyurdu.
Özel ve kurmaylarının olağan kongre süreci için düğmeye basmasına Kılıçdaroğlu kanadından ilk dikkat çekici yorum Ankara eski Milletvekili Yıldırım Kaya'dan geldi.
Kılıçdaroğlu'na yönelik olarak ''Hacı Bektaş gibi kemale ermiş'' gibi sözleriyle gündem olan Yıldırım Kaya, 15 Eylül'de görülecek kurultay iptal davasına gönderme yapar gibi kongre takviminin de 15 Eylül'den sonra başlatılması çağrısında bulundu.

Yıldırım Kaya
CHP'li belediye başkanlarına yönelik operasyonların sindirme hamlesi olduğuna dikkat çeken Kaya,
''Bu bağlamda, Genel Merkezimiz tarafından alınan kongre takvimi kararı önemlidir. Ancak açıklanan kongre takvimi, Türkiye’nin sosyolojik ve iklimsel gerçeklikleriyle örtüşmemektedir.
Ağustos ayında, özellikle 10-15 Ağustos tarihleri arasında yapılması planlanan mahalle delege seçimleri, Türkiye’nin büyük bölümünde 40 dereceyi aşan sıcaklıklarla ve tatil göçleriyle örtüşmektedir.
Bilindiği üzere; birçok üyemiz yaz aylarında yaylalarda, köylerinde ya da sahil beldelerinde bulunmaktadır. Bu koşullarda yapılacak seçimlerin üçte bir bile olmayan katılımlarla gerçekleşmesi kaçınılmazdır.'' hatırlatmasında bulundu.
''Bu tablo yalnızca katılımı değil, kongre takviminin meşruiyetini ve temsilini de tartışmalı hale getirecektir. Oysa partimizde en temel ilke, üyelerin sürece etkin katılımıdır. Eğer delegasyon üçte birin altında bir katılımla belirlenirse, geri kalan üçte ikilik kitlenin itirazı kaçınılmazdır. Bu itirazlar sadece hukuki değil, aynı zamanda vicdani ve siyasal bir yara oluşturacaktır.'' diyen Yıldırım Kaya,
Bu nedenle önerimiz şudur:
Kongre takvimi Eylül ayı itibariyle başlamalı, mahalle delege seçimleri 15 Eylül sonrası planlanmalıdır. Eylül ayı itibariyle okullar açılır, aileler tatilden döner ve üyelerimizin büyük bölümü yaşam alanlarına geri döner. Böylelikle örgütlü katılım mümkün hale gelir ve seçimlerin meşruiyeti güçlenir.'' mesajı verdi.


2 Kasım 2025'de erken seçim talebi ne oldu?..


''2 Kasım 2025’te erken seçim talebi parti kamuoyunda ve toplumda yüksek sesle dillendirilmektedir. Bu elbette meşru bir taleptir. Ancak unutulmamalıdır ki Siyasi Partiler Yasası gereğince seçim takvimi başladığında, yani seçimlere altı ay kala partiler kongre süreci yürütemez.'' vurgusu yapan Kaya,
''Bu durumda şu soruya yanıt verilmelidir:
Eğer 2 Kasım’da erken seçim talep ediliyorsa, bu kongre süreci nasıl işleyecek?
Bu sorunun iki anlamı vardır:
1.Ya 2 Kasım’da erken seçim olmayacağı varsayımıyla kongre süreci başlatılmıştır,
2.Ya da kongrelerin yapılamayacağı gerçeği göz ardı edilmektedir.
Her iki durumda da partimiz risk altındadır. Kongreler yasal olarak iki yılda bir yapılmak zorundadır; ancak PM kararıyla bir yıl ertelenebilir. Bu yetki, yaşanan olağanüstü koşullar göz önüne alındığında kullanılmalıdır. Çünkü belediye başkanlarımız, il başkanımız, PM üyemiz hâlâ cezaevindedir. Bazı illerimizde il başkanları tutukluyken, nasıl sağlıklı bir kongre süreci yürüteceğiz?


İmamoğlu, Aslanoğlu, Aydöner cezaevindeyken...


Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu, parti meclisi üyemiz Baki Aydöner, İzmir il başkanımız Şenol Aslanoğlu ve belediye meclis üyelerimiz cezaevindeyken bu sürecin sağlıklı olması mümkün müdür?'' diye sordu.
''Bir ferdimizin dahi dışlandığı, katılamadığı bir kongre süreci, ne demokratik olabilir ne de meşru.'' diyen Yıldırım Kaya,
''Partimizin bu tarihi dönemeçte daha fazla tartışmaya, şaibeye, temsiliyet krizine ve bölünmüşlüğe tahammülü yoktur. Kongre takvimi yeniden değerlendirilmeli üyelerimizin iradesinin tam anlamıyla yansıdığı, katılımın yüksek olduğu, meşru ve şeffaf bir süreç inşa edilmelidir. Aynı zamanda erken ya da ara seçim gündeminin kongre takvimiyle çakışmasının yaratacağı hukuki ve siyasi sorunlar göz önünde bulundurulmalı.'' çağrısında bulundu.

Muhabir: Bünyamin Dobrucalı