Son Mühür/ Emine Kulak- CHP’de İstanbul İl Başkanlığı krizi giderek derinleşiyor. İl Başkanı Özgür Çelik’in görevden alınarak yerine kayyum olarak Gürsel Tekin’in atanmasının ardından parti içinde tartışmalar büyüdü. Bugün Tekin’in il binasına girmesine karşı direniş yaşanırken, İstanbul’daki bu gelişmelere İzmir’den de tepki geldi. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin ilk birleşimi öncesinde CHP’li meclis üyeleri, basın mensuplarına açıklamalarda bulundular ve kayyum kararını eleştirdiler.

CHP'Lİ MECLİS ÜYELERİNDEN TEPKİ

CHP Grup Sözcüsü Yağmur Yurdakul tarafından okunan açıklamada, kayyum kararının hukuka aykırı olduğu vurgulanarak şu ifadeler kullanıldı:

"Hukukun keyfi uygulamalarla kuşatıldığı, demokrasi ilkelerinin askıya alındığı, Anayasa hükümlerine aykırı biçimde temel hak ve özgürlüklerin yok sayıldığı bir dönemden geçiyoruz. Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarımız, Ceza Kanunları’yla bağdaşmayan yöntemlerle görevden uzaklaştırılmakta; belediyelere ise kayyum eliyle yönetilmeye çalışılmaktadır. Seçimle işbaşına gelen iktidarlara aynı fiillerle olmayan kurumlar ise antidemokratik kararlarla baskı altına alınmaktadır. İktidarın Cumhuriyet Halk Partisi’ne duyduğu bitmek bilmeyen korkunun yeni tezahürü, bilindiği üzere, 38. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde seçilmiş Başkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile Disiplin Kurulu Asil ve Yedek Üyelerinin; İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin haksız ve hukuksuz kararıyla görevden uzaklaştırılması olmuştur. İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanmasıyla sonuçlanmıştır. Oysa Siyasi Partiler Kanunu’nun 21. maddesi, parti kongrelerinin nasıl yapılacağını açık biçimde düzenlemektedir. Parti kongrelerinin gözetiminde yapıldığı seçim kurulu hâkiminin kararlarının yalnızca Yüksek Seçim Kurulu tarafından kaldırılabileceği ve bu kararların kesin olduğu açıktır. Buna rağmen herhangi bir Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girmeyen bu konuda İstanbul İl Yönetimi’nin görevden alınması ve kayyum atanması, hukuki dayanaklardan tamamen yoksundur. Bu karar, yargının tarafsızlığına gölge düşürmekte ve yargı eliyle siyasetin dizayn edilmek istendiğini açıkça ortaya koymaktadır. Ancak hukuksuzluk bununla da sınırlı kalmamış; İl Başkanlığımız ablukaya alınmış, giriş ve çıkışlar keyfi biçimde engellenmiş, kolluk kuvvetleri gaz ve güç kullanarak zorla binaya girmiştir. Bu haksızlığa hangi makamın, hangi gerekçeyle karar verdiği dahi açıklanamamıştır. Bu süreç, İstanbul İl Başkanlığı önünde yaşananlar, bir kez daha hukuka, demokrasiye ve milletin iradesine açık bir darbe niteliği taşımaktadır. Buradan sesleniyoruz: Bu aziz milletin savaş meydanlarında kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ni darbecilere teslim alamazsınız" dedi.

TUGAY: SEYİRCİ KALMAYACAĞIZ

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay da sürece güçlü tepki gösterdi:

"İzmir Büyükşehir belediyesinin CHP'li meclis üyeleri olarak değerlendirme yaptık. Biz burada İzmir Büyükşehir belediyesinin hizmetlerini ve meclis kararlarını uygulamakla yükümlüyüz. Ülkede olağanüstü durum var ve seyirci kalamayız. Şuanda birkaç tane değer konu çok ciddi darbe ve yara alıyor. Bir tanesi de demokrasi. Türkiye’nin birinci partisinin iş başkanlığına biner gazlarıyla girilmesi anlaşılabilen bir durum değil. Bu süreçte hukukla ilgili çok hata var. YSK’nin inisiyatifiyle birçok kararı alabiliyorlar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten beri Türkiye Cumhuriyeti'nde büyük bir temsiliyeti olan CHP’nin ağır bir şekilde zarar görüyor olması bir diğer durum. CHP’nin var oluşunu tekrar tekrar düşünmek lazım. Bizler siyaset yaparken neyi ve kimi temsil ettiğimizi bilerek buradayız. Gücümüz yettiğince görevimizi yerine getirirken partimizin mücadelede ettiği değerler için mücadele edeceğiz. Umarım bir son bulur. Normal bir siyasetle ilerleriz. İzmir’de bugüne kadar yaptığımız gibi çalışarak doğruların yanında durarak parti örgütümüzle ve meclisimizle üzerimize düşeni ve görevimizi yapmaya devam edeceğiz" dedi.

Muhabir: Emine Kulak