Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), "Millet İradesine Sahip Çıkıyoruz" sloganıyla başlattığı yurt gezilerinin 10’uncusunu Bayburt’ta gerçekleştirdi. 14 yıl aranın ardından kentte yeniden miting düzenleyen CHP, valilik engeline rağmen halkla buluştu.
Valiliğin engeline rağmen...
CHP, miting için Bayburt kent merkezinde bir alan talep etti ancak Valilik bu talebi reddetti. Parti yetkilileri karara tepki gösterirken, miting alternatif bir noktada, Genç Osman Stadı önünde yapıldı. Yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde düzenlenen mitinge vatandaşlar büyük ilgi gösterdi.
Yavaş'tan demokrasi dersi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel kürsüye çıkmadan önce Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kalabalığa hitap etti. Konuşmasında demokrasi, hukuk ve birlik mesajları veren Yavaş, Türkiye’nin kutuplaşmadan uzaklaşması gerektiğini vurguladı. “Demokrasi istiyoruz, hukuk istiyoruz. Demokrasinin ve hukukun olmadığı yerde ekmek de olmaz,” diyen Yavaş, siyasetin insanları bölmek için değil, birleştirmek için yapılması gerektiğini söyledi.
Gerilim değişim çözüm aracı
2019 yerel seçimlerinde yaşadıkları karalama kampanyalarını da hatırlatan Yavaş, “2019’da aday olduğumuzda dediler ki, ‘Belediyeyi yönetemezler, işçileri çıkaracaklar, yardımları kesecekler.’ Bizi terör örgütleriyle ilişkilendirdiler. Ama bugün Ankara halkı kimin ne yaptığını çok net görüyor" dedi. Konuşmasında Türkiye’nin içinden geçtiği zorlu döneme de dikkat çeken Yavaş, özellikle etrafımızdaki savaşlar ve ekonomik sorunlar karşısında birlik olunması gerektiğini vurguladı. Siyasetin gerilim değil, çözüm üretme aracı olması gerektiğini belirtti.
Yavaş konuşmasında, "Demokrasi istiyoruz. Hukuk istiyoruz. Demokrasinin hukukun olmadığı yerde ekmek de olmaz. Türkiye'deki siyaset maalesef çok gergin gidiyor. Oysa etrafımızdaki savaşları da gördüğümüz zaman birlik beraberlik içerisinde olmamız gereken bir zamandayız. Siyaset asla bizi ayırmamalı. Siyaset bir zenginlik, fikirlerin zenginliği olmalı. Bölünme amacı olmamalı. Bölmemeli, bizi bütünleştirmeli. Bunu neden söylüyorum? 2019 yılında aday olduğumuzda mevcut bakamlarını bırakmamak için Ankara'daki rantları başkasına bırakmamak için o düzenin devam etmesi için biz daha iyi yönetiriz deyip aday olduğumuzda bütün televizyonlarda gördünüz. Neler söylediler? İşçileri çıkaracaklar. Yardımları kesecekler. Bunlar belediyeyi yönetemezler. Su sayaçlarını PKK'lılar okuyacak. DHKP-C'liler fatura getirecek dediler. Neden yaptılar bu karalamaları? O koltukları bırakmamak için" dedi.





